Su son 12 yıldır Türk adının örselenmek istendiğini; sıradan bir ‘etnik’ topluluk olarak tanıtılmaya çalışıldığını hepimiz biliyoruz. Dünya gerçekleri ortadayken, bu dalkavuklar böylesi saçma-sapan sözlerle zihinleri bulandırmaya çalışıyorlar. Şu da var ki; Türk’ün üst kimlik oluşuna yönelik olan bu haksız, aşağılık saldırıyı, Türk milletinin bilge evlatları çalışmalarıyla etkisiz hale getiriyorlar. Nitekim Sayın Nami Cem İyigün yayımladığı “Üst Kimliğimiz Türklük” adlı kitabında bu konuyu çok güzel açıklıyor.

Sayın İyigün kitabının ilk sayfasında şöyle diyor: “Gelinen noktada Türkiye bir dönemece girmiş olup; Türkiye’nin temel, ana, kurucu ve kapsayıcı kimliği olan “Türk” diğer alt kimliklerle eşitlenmeye çalışılmakta; herhangi bir etnik kimlik gibi gösterilmekte ve hatta Anayasa’dan silinmek istenmektedir.” 
Sayın yazar, kitabının her bölümünde özgün ve ciddi kaynaklara dayalı fikirler veriyor. Bu bölümlerin konu adları şöyle: “Devlet ve ulus adı olarak Türk”, “Coğrafya adı olarak Türkiye”, “Oğuz-Türkmen göçleri öncesi Anadolu ve Türkler”, “Batı’ya Oğuz -Türkmen göçleri”, “Oğuz-Türkmen göçlerinin etnik yapısı”, “Oğuz-Türkmen boylarından ad alan köyler”, “Büyük Selçuklu’dan Türkiye Devleti’ne”, “Selçuklu ve Osmanlı’da Türk imgesi”, “İslam milletinden Türk Milleti’ne”, “Cumhuriyetin ulusal kimlik kurgusu bağlamında Türklüğün kapsama alanı”, “Türklük, Türkiyelilik”, “Anayasa’da Türklük, “Resmi dil Türkçe”, “Türkiye etnik mozaik mi? 
Yazar, 208 sayfalık kitabını tam 98 kaynakla donatmış. Sayın Nami Cem İyigün’ü böylesi bir güzelliği kültürümüze armağan ettiği için kutluyorum. Değerli okuyucularım kitaba Penguen Yayınları’nın www.penguenyayin.com.tr adresinden ulaşabilirler.
Yazarımızın bir diğer kitabı ise Türklerin Etnik, Kültürel ve Tarihi Kökleri adını taşıyor. Bu görkemli eser Türklüğün dünya yüzüne çıkmasından günümüze kadar geçirdiği aşamaları bilimsel yöntemle anlatıyor. Çok yoğun bir emek ürünü olan bu eser 497 sayfa. Ve tam 347 kaynaktan beslenmiş. Her aydının evinde bulunması gereken bu Türklük görkemini; yazarımız Nami Cem İyigün “Türkçe konuşan, Türkçe düşünen ve Türkçe yaşayanlara” armağan etmiş... Okuyucularım Papillon Yayınları’ndan çıkan bu esere, Yelpaze Dağıtım’ın 212 544 46 46-212 544 32 02 numaralı telefonlarından ulaşabilirler.
Ve dergiler...
Ulukayın Türkçü bir dergimiz. İki yıldır yayımlanıyor. Sahibi: Samet Akan. Yayın Yönetmeni: Burkay Kılavuz. Yayın Danışmanı: Sevgili Cazim Gürbüz... Yayın Kurulu: Emre Koşak, Burkay Kılavuz, Ahmet Gençal, Samed Ayazlı, Eren Şahin’den oluşuyor. Özellikle Emre Koşak bu güzel derginin her ‘derdine’ derman olmaya çalışan bir Türk eri!
Bir başka deyişle Sayın Koşak, Vey Irmağı kıyısında kopuzuyla bir tümen Çinliye kafa tutan Kara Ozan’dır! Sevgili okuyucularım Ulukayın’a ulaşınız. Ulukayın 60’lı yılların ÖTÜKEN’i olmaya aday. Bu dergiyi yaşatalım. Dergimizin elektronik posta adresi şudur: ulukayin@gmail.com. Ayrıca 535 262 38 17 numaralı telefondan Ahmet Gençal’a erişebilirsiniz.
Bana ulaşan bir diğer dergimiz ise Aylık Sevgi Dergisi Yesevî. Bu dergimiz de her ay dolu dolu yayımlanıyor. Bu Ekim ayıyla 250. sayıya ulaştı. Sevgili Erdoğan Aslıyüce’nin “Osmanlı İmparatorluğu’nun Kuruluş Sürecinde Bilinmeyenler” yazısı okunmalı. Tarık Hakan’ın “Halep Mektupları” da ilginç... Bu derginin bir diğer özelliği de, “Yesevî Dostları” yla her 15 günde bir Vakıf merkezinde kahvaltı yapmaları. Bu ay 100. toplantıyı gerçekleştirdiler. Dostluğu pekiştiren, kültür sohbetleriyle örülü böylesi toplantıların yıllardır sürmesi ne güzel...
Sevgiyi, saygıyı besleyenlere selam olsun!
Esen kalın efendim.