Utanç Abidesi'nde son adım da atıldı!

Utanç Abidesi'nde son adım da atıldı!
AKP’nin inşasına onay verdiği anıt, Osmanlı Devleti tarafından Rusdevletine savaş tazminatı olarak yapılmış, 14 Kasım 1914’te yıkılmıştı.

Salim Yavaşoğlu / Yeniçağ


Rusya, Türkiye ile imzaladığı “şehitlik” anlaşmasını yürürlüğe koydu. Bu anlaşma gereğince, “93 Harbi” olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı- Rus savaşı sonrası Yeşilköy’de dikilen ancak 1914’te dinamitle yıkılan “utanç anıtı” yeniden
yapılabilecek.

Rusya hükümetinden yapılan açıklamada, 3 Aralık 2012’de imzalanan hükümetlerarası anlaşmanın 16 Temmuz 2017 itibarıyla yürürlüğe girdiği ifade edildi. Açıklamada, “Taraflar, ülkelerin ulusal ve dini gelenekleri göz önünde bulundurarak topraklarında bulunan mezarların düzenlenmesini, bakımını ve korunmasını sağlayacak” denildi.

Söz konusu anlaşma 3 Aralık 2012 tarihinde Başbakanlar düzeyinde gerçekleştirilen Türkiye- Rusya Federasyonu Üst Düzey İşbirliği Konseyi 3. toplantısında dışişleri bakanları tarafından imzalanmıştı. Rusya, anlaşmaya ilişkin iç onay sürecini 11 Aralık 2013 tarihinde tamamlamıştı.

heykel-res.jpg

TBMM’de kabul edilen anlaşmaya ilişkin yasa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 10 Mart’ta Moskova’da yaptıkları görüşme öncesinde Türkiye’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti.

Bu çerçevede Rusya’nın Krasnoyarsk kentinde 1915’te inşa edilen Sibirya’da ki Troitski mezarlığındaki Türklerin esaretinin simgesi olan anıt ve şehitlik elden geçirilecek. Türkiye’de ise İstanbul’un Bakırköy ilçesindeki Yeşilköy’de Osmanlı ordularının “93 Harbi” diye bilinen 1877-1878 savaşında yenilmesinin ardından imzalanan Ayastefanos Antlaşması sonrasında Ruslar tarafından Yeşilköy’e dikilen San-Stefano kilise anıtı yeniden yapılacak.

AKP’nin yeniden inşa edilmesine onay verdiği anıt, Osmanlı Devleti tarafından Rus devletine savaş tazminatı olarak yapılmıştı. I. Dünya Savaşı’nda Rusya’ya savaş açıldığında 1877-1878 yenilgisinin anısını taşıdığı düşünülen yapıt 14 Kasım 1914 tarihinde yıkıldı. Mahmut Şevket Paşa, utanç kaynağı olduğunu düşündüğü bu anıtı, dini simgeleri sökülüp, papazlara teslim edildikten sonra dinamitle yıktırdı.

İstanbul Emniyet Müdürü yıkım hazırlıkları esnasında gelerek müdahele etmiş, ancak Mahmut Şevket Paşayı ikna edememiştir Osmanlı devletinin 19. yüzyılda aldığı en ağır yenilgi tarihe 93 harbi olarak geçmiş olan 1877-78 Osmanlı-Rus savaşıydı.

Osmanlı orduları Balkanlar ve Kafkaslar’da bazı başarılar elde etmişse de Rus orduları kısa süre içerisine Doğu’da Erzurum önlerine kadar Batı’da ise İstanbul önlerindeki Yeşilköy’e kadar-eski adıyla Ayastefanos- gelmişlerdi. Yapılan barış görüşmelerinin sonunda Osmanlı devleti Doğu’da ve Batı’da büyük toprak kayıplarını içeren Ayastefanos antlaşmasını kabul etmek zorunda kalmıştı.

Ancak bu antlaşma ile Rusya’nın Balkanlar’da tamamen hakim bir konuma gelmesi Batılı devletleri telaşlandırmıştı. Bu durum üzerine İngiltere’nin öncülüğünde Batılı ülkeler barış şartlarının tekrar belirlenmesi için Berlin’de bir konferans düzenlediler. Burada imzalanan Berlin Antlaşması ile Ayastefanos antlaşmasının hükümleri nispeten hafifletildi. Balkanlar’da Rus hakimiyeti zayıflatılarak Osmanlı devletinin bölgede bir süre daha etkin olması sağlandı

payitaht-abdulhamid-3.jpg

İZİN 2. ABDÜLHAMİT DÖNEMİNDE İZİN VERİLDİ

Büyük bozgun yaşanan 93 harbi ile Osmanlı devleti savaş sonrasında Rusların farklı bir talebiyle, anıt talebiyle karşı karşıya kaldı. Savaş sırasında ölen yaklaşık 5 bin Rus askeri dağınık bir biçimde ve çeşitli mezarlıklara gömülmüştü. Bunların bakımı ise oldukça zor bir konuydu. 1893 yılında 2 devlet arasında yapılan görüşmelerde gündeme gelen anıt talebini Osmanlı devleti kabul etti.

Ruslar her ne kadar insani gerekçelerle bir anıt yapmak istemişlerse de savaş sırasında geldikleri en uç nokta olan Ayastefanos’a zaferlerini simgeleyecek bir anıt dikmek istiyorlardı. Rusların, insani gerekçeleri aşan tarzda büyük bir zafer anıtı yapmak istemesi ise gerginliğe sebep oldu.

İki devlet arasındaki müzakerelerin sonunda Rusların zafer anıtı olarak algılanacak bir anıta izin verilmedi. II. Abdülhamid Han’ın itirazı sonucunda ortak bir noktada uzlaşıldı ve daha makul bir yapının inşasına izin verildi. Bu uzlaşmanın sonucunda Rus ordusunun savaş sırasında konakladığı Ayastefanos’ta Barutçubaşı ailesine ait arazinin satın alınmasına izin verildi.

Satın alınan arazide Ruslar kale görünümlü bir çevre duvarı ve kademelenerek yükselen kulemsi mimaride anıt yaptılar. Klasik Rus üslubundaki anıtın inşaatı 3 yıl sürdü. Tasarımı Rus mimar Bozarov’a ait olan anıtın iç dekorasyonunda St. Petersburg Akademisi’nden resim sanatçıları görev aldı. Anıt 3 yıllık bir inşaat süresinin ardından 18 Aralık 1898’de, Rus Çarının kuzeni Grandük Nikola Nikolayeviç, Fener Rum Patriği ve Osmanlı devlet görevlilerinin hazır bulunduğu bir tören ile açıldı.

Tanin gazetesinin ifadesiyle “zahiren bir müessese-i diniye ve hayriye, hakikatte ise Moskof nişane-i zaferi” ilan bu anıt 1914 yılında Osmanlı devletinin I. Dünya Savaşı’na girmesine kadar bulunduğu yerde İstanbul halkına 93 harbinin ağır mağlubiyetini hatırlattı.