Uyanmak için 7 bin okul müdürü yetmedi mi?

On iki yıldan beri planlanan ve önceden hazırlıkları yapılan bilinçli bir operasyonla 21 Ağustos’ta 7 bin başarılı, liyakat sahibi okul müdürü Milli Eğitim Bakanı, Milli Eğitim Müsteşarı, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürleri ve onların görevlendirdikleri şube müdürlerinin ortaklaşa kurdukları kumpas sonucu görevden alındı. Sırada 60 bin okul yöneticisi daha var. Bu 60 bin yöneticinin büyük bir çoğunluğu okul müdür yardımcısı ve başmüdür yardımcısıdır. Bunların kadroları da cebren ve hileyle fiilen ellerinden alınmış bulunmaktadır. Daha doğrusu Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetici kadrolarının tamamı hak yemeyi meşru ve her türlü ahlaksızlığı mubah görenlerin, hiçbir okul yöneticiliği sınavını kazanamayanların, bilgisizlerin, hiçbir yöneticilik deneyimi olmayan iktidar tetikçilerinin ellerine teslim edilmektedir. Başka bir ifadeyle; hak, hukuk ve adaletten yana olan milliyetçi-muhafazakâr, ahlak ve ilke sahibi, bilgili, deneyimli, liyakat sahibi ve ülkenin birlik ve bütünlüğünden yana olan bütün yöneticiler kamuoyu yanıltılarak bir kumpas sonucu ya görevden alındı ya da alınmak üzeredir.

Ancak on beş günden beri Türk Eğitim-Sen olarak yaptığımız yoğun bilgilendirme, eylemlere ve suç duyurularına rağmen kamuoyu yeterince aydınlanamadı. Ulusal basın daha tehlikenin farkına varamadı. Anayasa Mahkemesi yaptığı yanlışın farkına varıp henüz derin uykudan uyanamadı. MHP ve CHP’deki birkaç milletvekili ve bazı MHP il ve ilçe başkanları dışında kıyımla ilgilenen olmadı. Saadet, Büyük Birlik, İşçi, Demokrat, Yurt Partisi gibi partilerden hâlâ ses seda çıkmadı. AKP’de var olduğu iddia edilen milliyetçi ve muhafazakâr kadrolardan da bir tepki gelmedi. Türk Ocakları, Aydınlar Ocağı, meslek odaları, dernekler ve vakıflar gibi sivil toplum kuruluşları vahametin farkına varamadı. Velhasıl göz göre göre 7 bin dürüst, bilgili, çalışkan, deneyimli, ahlak sahibi vatanperver milliyetçi-muhafazakâr okul müdürü hırsızların, ahlaksızların, tetikçilerin elinde oyuncak haline getirildi.
Düşünebiliyor musunuz; onlarca başarı belgesi ve ödül almış, mesai arkadaşları tarafından başarılı bulunan ve 40 tam puan verilen bir okul müdürüne ilçe milli eğitim müdürü ve ilçe milli eğitim şube müdürleri tarafından çok düşük puanlar verildi. İnce hesap yapanlar, bu şekilde 7 bin civarında yöneticiyi bertaraf etti. Bunun tam tersi de yaşandı. Mesai arkadaşları tarafından çok düşük puan alan okul müdürlerine, ilçe milli eğitim müdürü ve ilçe milli eğitim şube müdürleri tarafından yüksek puanlar verilerek bu kişilerin okul yöneticisi olarak devam etmesi sağlandı.
Değerlendirme sürecinde öyle şeyler yaşandı ki; vefat etmiş, emekli olmuş, kurum değiştirmiş insanlar bile değerlendirmeye tabi tutuldu. Bunlar nasıl değerlendirmelerdir? Böylesine ciddiyetten uzak, insanlarla alay eder şekilde değerlendirme yapılabilir mi? Bu yaşananlar adam kayırmanın, hilenin, arsızlığın, katakullinin, dönen dolapların, usulsüzlüğün, gayri ciddiliğin ve ahlaksızlığın açık bir ispatıdır. Ortada işlenen bir cinayet vardır.  Bu cinayetin failleri; hakkı, hukuku ve adaleti katletmiştir. Çok açık söylüyoruz ki; bu değerlendirmeler hükümsüzdür ve derhal iptal edilmelidir.  
İlan ediyoruz ki; sözde değerlendirmede yüksek puan alarak okul yöneticiliğine devam etmeye hak kazananların büyük kısmı; iktidarın emir kulu olanlar, yandaş sendikaya üye olanlar, iktidarla siyasi ve ideolojik tercihleri örtüşenler, arkası sağlam olanlar, torpille iş yaptıranlar olmuştur ve ilişkileri sayesinde o makamda devam etmeye hak kazanmıştır.
Kısacası; iktidarın yan kuruluşu gibi çalışanlara, başka sendikaya üye olan ya da hiç sendika üyesi olmayan, siyasi duruşu, ideolojisi iktidara ters düşen, birilerinin kapısında yatmayan onurlu okul müdürleri cezalandırılmıştır. Dolayısıyla okullarımızın önemli bir bölümü artık başarılı okul müdürlerine değil, objektif olmayan değerlendirmelerle koltuklarını koruyan kapı kullarına emanettir. 
Okulları hak etmeyen, bilgi ve tecrübesinin gücüyle değil, torpilin gücüyle o makamlara getirilen kişilere teslim ederken hiç mi uykunuz kaçmayacak? Biz bundan sonra çocuklarımıza yalanı, dolanı, hileyi mi öğreteceğiz? Yandaş kayırmacılığını bu ülkenin çocuklarının koluna altın bilezik olarak mı takacaksınız? Çocuklarımız, bu örneklerle mi iyi, dürüst ve ahlaklı bireyler olarak yetişecek? Çocuklarımızın böyle kişilere emanet edilmesini, yüz akımız olan öğretmenlerimizin sevk ve idaresini bu beceriksiz, ehil olmayan kişilerin yapmasını içinize nasıl sindireceksiniz?
Uyanmak ve harekete geçmek için 7 bin okul müdürünün kıyımı yetmedi mi?

Yazarın Diğer Yazıları