Üzüntü şişmanlatıyor

Bazı kişiler üzüldüklerinde veya kızdıklarında daha fazla yemek yerler. Sadece üzüntü değil, çaresizlik, mutsuzluk,çelişki, sıkışmışlık hissi, işe yaramamazlık duygusu, endişe,kaygı,başarısızlık gibi tüm duygular kişiyi şişmanlatıyor. Bu duygular başarısızlığı getiriyor. Suçluluk duygularını çağrıştırıyor. Elinde imkanlar varken bu imkanları değerlendirememe duygusu kişiyi mutsuz ediyor. Kişide yemek yeme hissini, dürtüsünü uyarıyor. Bu uyaran dürtü ile kişi yemek yeme miktarını artırıyor. Yani kendisini iyi hissetmek istiyor. Bu his onu kısa süre oyalıyor. O da bu hissi devamlı hale getirmek için sık sık yeme yolunu seçiyor. Ne yediği ve ne kadar yediği ile ilgilenmiyor. Bu durumda bakıyor ki şişmanlamış. Kendisini bu defa bu durumdan kurtarmak için bir çaba içine girmek istiyor. Bu çaba onu daha fazla yoruyor ve çaresiz bırakıyor. Bu çaresizlikle daha fazla yemek istiyor. Bu öfke ve kendini aynada istemediği şekilde görmek onu mutsuz ediyor. Bu bir kişilik yapısında görülen bir durum. Farklı bir kişilik yapısında ise kişi üzüldüğünde mutsuz olduğunda yemeden içmeden kesiliyor. Bu iki birbirinin zıttı olan kişilik yapıları yaşamda ayrı ayrı görülüyor. Bir başka farklılık ise aceleci olan tez canlı diye adlandırabileceğimiz kişilik özellikleri sahip olan kişiler kızdıklarında, üzüldüklerinde, çaresiz kaldıklarında kendilerini yemeğin başında bulurlar. Bu tür kişilerin sabırsız, hızlı hareket eden kişiler olduklarını söyleyebiliriz.

Yazarın Diğer Yazıları