Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Enes İSLAMOĞULLARI

Enes İSLAMOĞULLARI

Var mısın?

Kıymetli olmayabilir bütün boşluklara yazılacak kadar, yahut boş bir konuşmayı süslemeye kifâyet edecek kadar ve de kıymetli bir beynin mârifetiyle kımıldayan dudaklardan dökülmüş olmayabilir...

İlk okunuşta hâfızaya kazınan bir şiir gibi mesela, hiç ezberlenemeyen bir şarkı sözü gibi, söylerken yüreğini ağzından dökecekmiş gibi...

Doğrusu dokuz köyün hepsine bedel, yalanın bütün renklerinden münezzeh ve istinat noktası yalnız hakîkat...

Hani o öncekinin sonrakine sebep olduğu, hani seni sana sevdiren bazen, bazen de nefret ettiren ve isyan, çektiğin işkenceyi sonlandırmayan var ya, yüzündeki maske, hırsın, hırsızlığın belki, yalnızlığın, korkun ve korkusuzluğun, hani o bulamadığın kelâm..

Âşinâ olunamayan bir dilin kelimeleriyle teşekkül edilmiş kaşı gözü yarık bir cümle, yahut hitap edilmiş bütün kulaklara büyük gelen bir kelime, hiçbir kelimenin ve cümlenin ifâde etmeyi beceremediği bir hece...

Mâsum bir çocuğun eline sarılarak sıkıca, mâsum ve çocukça dileklerini haykırdığı beş parasız bir babanın yüreğini delen bir ok gibi, def olunanın defin olunacağını düşünmeden söylenen bir git gibi, gidilecek olan yolun ortasında durarak tam ortasında, gitmeye niyet edenin zaten gitmiş olduğunu bilerek ve akıtarak gözyaşlarını içine, umutsuzca dudaklardan dökülen bir kal..

Hatırını ve hâtırasını yılların örseleyemediği bir fincan kahve gibi, her defasında ilk okunuşunun zevkini ve heyecanını hissettiren bir kitap gibi, emânet edilen her sözü ebediyete dek saklamayı vazîfe bilen bembeyaz bir kağıt..

Zamanın ve mekânın ve dâhi hiçbir şartın belini bükmeye metânetinin yetmediği, vakitsiz ve beklenmedik bir ölüm haberinin bile sözünü kesmeye cesaret edemediği, tükenmeyen bir kalem ucunun bir noktalık dokunuşuyla bitmediği...

Bütün alışılmışların yerini dolduracak, son nefeste ve son sözlerimin yerine yüzümü güldürecek, yere düşmüş bütün sözleri ayağa kaldıracak...

Yalnızca bir köşesinden hakîkate dokunan bir söz, bir ses, bir kelâm..

Kimseciklerin bizi fark etmeyeceğini bildiğimiz bir gece, geceye ve her şeye, herkese hasret kalmayı kafasına koymuş bir güne, rûhunda zerre kadar pişmanlık barındırmayan bir düne, bakiyesi yalnız huzur olan bir ömür..

Çıplak ayaklarımızın altına serilmiş boylu boyunca toprak, ufkunun sınırı olmayan bir gökyüzü...

Yoksa eğer, sen var mısın?

 

Yazarın Diğer Yazıları