Varlık Vergisi 'facia' mıydı?
Yakın zamanda kaybettiğimiz, eski bakanlardan araştırıcı-yazar Cahit Kayra''nın "Savaş-Türkiye-Varlık Vergisi" kitabının yedinci baskısı çıktı (Tarihçi Kitabevi, 368 s.). Kitabın alt başlığı: "Tepkiler ve Yanıtlar".
"Varlık Vergisi" nedir? Önce bunun cevabını alalım:
11 Kasım 1942 tarih ve 4305 sayılı kanunla konulan olağanüstü servet vergisine denir. Azınlıkların, özellikle Yahudi iş adamlarının vergiye bağlanması olarak anılmıştır.
O dönemde CHP iktidardadır. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü''dür. Hükûmet, bu vergiye, "Olağanüstü savaş şartlarının yarattığı yüksek kârlılığı vergilemek" diye bir kılıf bulmuştur. Türkiye Yahudilerinin sesi Şalom gazetesi, Wikipedia''dan, dönemin başbakanı Şükrü Saraçoğlu''nun CHP grup toplantısındaki konuşmasından şu sözleri aktarır:
"Bu kanun aynı zamanda bir devrim kanunudur. Bize ekonomik bağımsızlığımızı kazandıracak bir fırsat karşısındayız. Piyasamıza egemen olan yabancıları böylece ortadan kaldırarak, Türk piyasasını Türklerin eline vereceğiz. (…) Bu memleket tarafından gösterilen misafirperverlikten faydalanarak zengin oldukları halde, ona karşı bu nazik anda vazifelerini yapmaktan kaçınacak kimseler hakkında bu kanun, bütün şiddetiyle uygulanacaktır." (11 Kasım 2016)
Tahakkuk eden verginin yüzde 87''si gayrimüslimlerden tahsil edilecek, belli sürede tahsil edilemezse, o mükellefin malları icra yoluyla satılacak, yine vergiyi karşılamazsa çalışma kamplarına gönderilecekti. Ve 1229 gayrimüslim iş adamı Erzurum Aşkele''ye gönderildi. 10 ay bu kamplarda çalıştırıldı, yevmiyelerinden vergileri kesildi. ABD basını meseleyi ele almaya başlayınca bu uygulamadan vazgeçildi.
30 Ocak 2021''de yitirdiğimiz Cahit Kayra resmî kayıtlarda 1917, kendi açıklamasına göre 1919 doğumludur. Varlık Vergisi uygulamaları sırasında Maliye Bakanlığı''nda müfettiştir. Şimdiye kadar yayınlarda, dönemin İstanbul Defterdarı Faik Ökte''nin (1902-1982), 1951 yılında çıkan "Varlık Vergisi Faciası" kitabı esas alınarak yayınlar yapıldığı; ancak o kitabın gerçekleri yansıtmadığı üzerinde durur, Varlık Vergisi''nin sebep ve sonuçlarını ayrıntılı işler. "Türkiye''nin o karanlık yıllarda ayakta kalmasın sağlayan Varlık vergisi…" (s. 180) der ki, bu söz kitabın da özetidir.
Varlık Vergisi''ne giden yolu, Varlık Vergisi''ni, sonraki tartışmaları, bir bir ele almıştır ve bu vergiyi çıkaranlara haksızlık edildiğinin altını özellikle çizmiştir.
O, Varlık Vergisi''nden hareketle, Cumhuriyet''i kuran kadrolarla hesaplaşıldığı düşüncesindedir:
"1980 sonrası, iddialı Maocu solcuların kendiliklerinden ortadan silindiği ve eski ateşli solculardan bir bölümünün yeni sağ akımın ve dinci kategorinin en hırslı yandaşı haline dönüştüğü bir ortamda, eski bir olay birden ve özenli bir şekilde gündeme getirildi. Düşünce yapılarında, savaş yıllarında Türk toplumunun çektiği acılara yer vermeyen, bu acıları önemsemeyen bazı yeni aydınlar, çeşitli araçları kullanarak Varlık Vergisi üzerinden Türkiye Cumhuriyeti''nin politikalarına, siyaset ahlakına ve geçmişin erdemli insanlarına ağır suçlar yükleyen bir yayın kampanyası açtılar. Bunların hiçbiri savaş yıllarını yaşamış insanlar değillerdir. Bilgileri, yansızlığı ve bilimselliği kuşkulu kitaplardan ya da kulaktan duyma kişisel bilgi ve görüşlerden oluşmuştur. Ama kampanyaları başarılıdır. Türk kamuoyu yıllardır bu kampanyanın yarattığı travma içinde geçmişini kötülemeyi doğal karşılıyor. Acınacak olan, ürkütücü olan bu bilinçsizlik, bu sevimsizliktir..." (s. 14)
Şu zamanda bu kitabın önemi herhâlde tartışılmaz.
Okumak lâzım.