Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

Varoluş dili; Müzik

Musiki; sesleri melodi, armoni gibi biçimlerle düzenleme sanatıdır. Halk arasında en bilinen tabiriyle kulağa uyumlu ve güzel gelen sesler bütünü olarak da tarif edilir. Ancak bu tarif her insan üzerinde farklı yansıyışlar ve etkiler bırakır. Hatta bugün bilim insanları varoluşun bile bir tınısı ve frekansı olduğu fikrinde buluşuyorlar. Ör. evrenlerde “La” sesinin helezonlar halinde tınladığı kaydedilmiş.

Yani varoluşun temelinde hareketlilik, ses, ritim, ton ve müzik var. Hal böyle olunca akılcı bir yaklaşımla müziğin ruhunu keşfetmek gerek, çünkü müzik yaşarlılığımız ve hareketliliğimiz içerisinde hep var.

Her canlının doğasında bu titreşim ve hareketlilik mevcut. Ancak bu yolla görünen bir biçime sahibiz. Yani bedensel sesliliğimiz var. Duyarlılıklarımız ve estetiğimiz de bu hissedişin yoğunluğuna göre değişiyor, gelişiyor ve şekil buluyor. Kısacası müzik kişilerin bir yerde ritmini belirliyor. Hem bedensel, hem de ruhsal haz veriyor, mutlu kılıyor ve kendinizi ifade edişinize aracı oluyor. Üstelik müzik tüm bunları tek başına yapıyor. Mesela şöyle desek doğru mu? Müzik bedeni eğiten, uyum, ahenk ve biçim yönünden estetik bir hale dönüştüren, düşüncelerimizi geliştiren evrensel ve ruhsal çok güçlü bir dil. Kısacası notalarında barındırdığı frekans sizi kendinizi bulmak istediğiniz noktaya taşır. Bunun farkına varan uzmanlar müziği geçmişten günümüze psikoterapide ve insanın ruh sağlığını tedavide kullanmışlar. Hepimiz biliriz ki aynı ev içinde ailemizle yaşasak da herkesin müzik zevki çoğunlukla ayrı ayrıdır. Belli bir yaş ve üzeri, klasik müzik, klasik Türk müziği, gençler ise pop, türkü, şarkı, aranjman, new age vb.
Farklı seçkilere sahiptirler. Çünkü daha önce de bahsettiğim gibi müziğin nameleri herkesi kendisinde var olan tınısıyla buluşturur. Bir başka deyişle özüyle buluşmasına imkan sağlar. Ör. Bazen parti sloganı olur kitleleri buluşturur. Bazen marş olur milli duyguları buluşturur. Ya da sevgileri, aşkları duyurur size derinden. Müziğin bu sonsuz gücü ve albenisi tınılarında ve titreşim kuvvetinde saklıdır. Ona aracı olan usta bir besteci ya da icracının dilinden veya enstrümanından süzülüp yüreğimizle buluşur. Tabir doğru ise yüreğimizi çizer ya da sarhoş eder. İşte tüm bunların ardındaki hareket müziktir. Bunu göremeyen insanlar tüm varlık ve nesnelerin başka bir hayat sürdüğünü düşünür ve yanılgıya düşerler. Oysa unutmamalıyız ki, hayatın sığlıklarından ya da sıradanlıklarından kurtulmamızı bile bence müziğe borçluyuz.
Müzik armonik ve melodik özellikleri bakımından farkında olmadan zihnimizi günlük yoğunluktan kopararak çok uzak diyarlara yolculuğa çıkarır. Birçok müzik türü farklı hissedişler yaratır doğal olarak. Kimisi ise yaratılmış olarak sunulur. Ör. Sözlü parçalar sözleri itibariyle size istediği mesajı verdirir. Mesela ceylan gözlü bir yari, hasret türküsü sılayı hatırlatır. Örneğin klasik müzik bunlardan farklıdır. Bütününde söz barındırmadığı için hikayesini sadece müzikle anlatır. Bu nedenle de yeni bir dil keşfediyormuşsunuz gibi hayal gücüne sonuna kadar açıktır. Kısacası kendinizi keşfettiğiniz müzik ve müzik türleriyle barışık kalmanız dileğiyle sanatsız kalmayınız...

Yazarın Diğer Yazıları