İstanbul Çekmeköy'de belediye otobüsünde hemşire Ayşegül Terzi'yi şort giydiği için tekmeleyen Abdullah Çakıroğlu'nun dün tahliye edilmesine Başsavcılıkça itiraz edilirken, yaşanan olaya tepki yağdı. Köşe yazarlarından, kadın örgütlerine kadar yurttaşlar olayı esefle kınarken, alınması gereken önlemler hakkında da görüşlerini açıkladılar. Kadınlar Başbakan Yıldırım'ın konuyla ilgili demecini eleştirdi. Bu arada Adli Tıp, Terzi için rapor hazırladı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı Fehmi Tosun'un talimatı üzerine Başsavcı Vekili Abdurrahman Üşenmez, İstanbul Anadolu 40. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 37 gün sonra gelen tahliye kararına itiraz etti ve şüphelinin yeniden tutuklanmasını talep etti. Başsavcılığın tahliye kararına itiraz yazısında şu ifadeler yer aldı: "Sanığın üzerine atılı suçlarının niteliği, hakkında var olan delil durumu, atılı suçlara ilişkin hürriyeti bağlayıcı cezaların süresi tutuklu kaldığı süre ve delillerin tamamen toplanmamış olması hep birlikte değerlendirildiğinde sanık hakkında verilen tahliye kararının kaldırılarak atılı suçlardan yeniden tutuklanmasına karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur."
Asıl tekme ruhuna...
Ayşegül Terzi ile ilgili İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı bir rapor hazırladı. Rapor, Abdullah Çakıroğlu hakkında Anadolu Cumhuriyet Savcılığı'nın, "İnanç düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme," "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama," "Kasten yaralama" ve "Hakaret" suçlarından 9 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle hazırladığı iddianameye konuldu. Rapor Terzi'nin asıl darbeyi ruhuna aldığını ortaya koydu. Raporda "Ruhsal travma bulguları ile akut stres bozukluğu tespit edilmiştir" denilerek, Terzi'nin ruhsal tedavi görmesinin zorunlu olduğu belirtildi.
'Bu tür adamlar için kırbaç cezası gelsin!'
Hürriyet yazarı Fikret Bila'nın, "Kadın-erkek eşitliği odur ki..." başlığıyla yayınlanan dünkü yazısından bir bölüm şöyle: "Şort giydiği için otobüste Ayşegül Terzi'yi tekmeleyen Abdullah Çakıroğlu ilk celsede tahliye edildi. Bu karara isyan etmemek mümkün değil. Abdullah Çakıroğlu'nun 'savunma' niyetine söyledikleri tekrar etmeye değmeyecek kadar izandan yoksundu. Abdullah Çakıroğlu'nu aşağılamak için bir şeye benzetmek de anlamsız. Eşitsizliğin ilk hali yerleşik, dolayısıyla 'mülkiyetli' yaşamla başlamıştır. Erkek kaba gücünün 'şeyler'i mülkiyetine alması ve kadını da o şeylerden biri olarak görmesi 'kadın-erkek eşitsizliği' sorununun başlangıcıdır. Abdullah Çakıroğlu'na kadar değişik dozlarda erkeğin kadına tahakküm çabası olarak devam etmiştir."
Aynı gazeteden Ahmet Hakan Coşkun ise "Kırbaç" başlığı altında şöyle yazdı: "Ekmek parası peşinde koşup fazla mesai yapmaya çalışan şortlu hemşireye tekme atan adam, mahkemede 'din, iman, tahrik, kırbaç' gibi sözcüklerle kendini savunmuş. İnsan bazen sırf bu tür adamlar için 'kırbaçlama' diye bir cezanın olmamasına çok hayıflanıyor."
Sosyal medyadan sert tepki
Sdn Hzr Yüksek cezalar verilmeli. Yoksa diğer yobazlara örnek olur.
Safet Kalender Böyle bir adalet olabilir mi? O zaman herkes kendi vicdanına göre cezayı versin...
beşiktaşlı dalai lama Mahkeme diyor ki, sanık ölüme sebebiyet verirse gereğini yaparız... Yoksa bizden birşey beklemeyin.
ZEYNEP ÖZCAN Hiç şaşırmadım
sema cana Yazıklar olsun!!! Yaparken deli değiller. Suçu işledikten sonra deli oluyorlar. Tebrikler ülkem!
ismet c. Bu davadan anladığımız, giyimini beğenmediğimiz insanlara istediğimiz gibi tekme atabilir miyiz?
Cenk SA Yıllar önce rahmetli Levent Kırca böyle skeçler yapardı da gülerdik, meğersem gerçekmiş...
Çarliston Necmi Bu devlet kendi insanını elleriyle ateşe atar. Yazıklar olsun!
Kadınlardan başbakana tepki: Mırıldanamazsın!
Başbakan Binali Yıldırım, Terzi'yi tekmeleyen Abdullah Çakıroğlu için, "Hoşuna gitmeyebilir, mırıldanırsın" ifadelerini kullanmasına kadın dernekleri ve avukatlar sert tepki gösterdi.
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Hale Akgün: "Mırıldanır ne demek, laf atabilirsiniz ama tekme atamazsınız anlamına mı geliyor? Bunun da bir cezası var."
Mor Çatı avukatı Perihan Meşeli: "Bu bir erkek egemen zihniyetin ürünüdür. Aslında o gün o tekmeyi atan kişi tam da sistemden güç alarak bunu yaptı. Başbakan'ın bu şekilde açıklama yapması da bunu bir tür desteklediği anlamına geliyor."
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü: "Aile Bakanlığı'nın bu tür olaylara anında tepki vermli. Mırıldanmak' ne demek? Benim yaşam tarzım ile ilgili mırıldanma hakkı mı var bir vatandaşın?"
