Veciz anlatım

     Zerre kadar tolerans sahibi değiller. Hemen rutubetten nem kapıyorlar. Hoşlarına gitmeyen ne varsa, ya da karşılarına ne çıkarsa tu kaka...

     İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yayınlanan 1453 İstanbul Kültür Ve Sanat Dergisi, bir tesadüfü bile suç sayan zihniyet tarafından kapatıldı ve yayından kaldırıldı...

     Basın ve yayın özgürlüğünden yana olduğum için "İyi oldu" diyemeyeceğim...

     Ama yine de sevindiğimi itiraf edeyim; bu dergi için harcanan paralar bundan böyle belediyenin kasasında kalacak ve muhtemelen de halka hizmet amacıyla kullanılacak, sevincim ondan. Adı geçen dergi halka hizmet amacı taşımıyordu, salt belediye başkanının ve partisinin propagandasının yapılmasına yarıyordu.

     İki üç günde bir, üst geçitlere asılan ve boydan boya uzanan propaganda amaçlı bez dövizler de umarım bundan böyle para yutan malzeme olmaktan çıkarılır...

     Dönelim dergiye...

     Kapatılmasının nedeni, edepsiz bulunan ve Erdoğan'ı hedef alan bir duvar yazısının önünde duran kedinin fotoğraflanmış ve yayınlanmış olması...

     Bunda ne var diyeceksiniz, ne yok ki...

     Anlayamadığım şu, Erdoğanlı duvar yazısı ne demek; duvara, edepsizlik ve terbiyesizlik ifade eden yazılar yazılmışsa neden silinmemiş... Önce bu düzeysizliğin icabına bakmak gerekirdi.

     Kabahat belediyede, neden o yazıları silmeyi akıl etmediler...

     Yazıyı silmek yerine görüntüyü Erdoğan'a yapılmış hakaret sayarak harekete geçtiler... Kadir Topbaş dergiyi kapatmakla kalmadı, yayın yönetmenini, yazı işleri müdürünü ve editörü kovdu, yetinmedi savcılığa da suç duyurusunda bulundu...

     * * *

     Basın ve yayın özgürlüğü mü...

     Var diyenlere derhal 1453 İstanbul Kültür ve Sanat Dergisi ile bu dergiyi hazırlayanların başlarına gelenleri gösteriniz!

     Basın ve yayın özgürlüğü var mı yok mu, daha veciz biçimde anlatmış olursunuz...

     * * *

     Sonunda bu da oldu, bir yayın organının üç beş kişinin hatası yüzünden kapatıldığı ülkeler arasına katıldık...

    

Vallahi aklım almıyor

-----------------------------

     O kadar operasyona rağmen hâlâ fetöcülerin tamamı yakalanmış değil. Haftanın ilk günü Edirne Kapıkule sınır kapısına ulaşmak için yola çıkmış ve saklana saklana otoyol gişelerine gelmiş üç asker, MİT ve polisin yaptığı ortak operasyonla yakalandı...

     İlk gelen haberlere bakılırsa savcılık tarafından aranan askerlerden biri üsteğmen, diğer ikisi astsubay...

     Günlerce kırsalda saklanmışlar; yakalanmaları ise bir ihbar sayesinde.

     İlk ifadeleri üçünün de SAT komandosu olduğu şeklindeydi. Ancak ilgililer bunu doğrulamadı, sorguları tamamlandığında ne oldukları konusunda sağlıklı bilgiye ulaşacağız...

     Fetöcülerin tamamı yakalanmış değil dedim...

     Yanlış bir şey söylediğimi sanmıyorum. Geçenlerde iki bakanlıkta toplam 90 kadar kamu görevlisi gözaltına alındı. 60 kadar kamu görevlisi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı çalışanı, geri kalan 30 kadarı da Millî Eğitim Bakanlığı çalışanı...

     Şüphelilerin ByLock kullanıcısı oldukları belirlenmiş, ayrıca üzerlerinde Pensilvanya'dan gönderilen ve seri numaraları orada kayıtlı birer dolar da bulunmuş...

     Kanserden berbat bir illet bu fetöcülük, kök salmadığı alan yok... Bakalım nasıl kurtulacağız...

     * * *

     Aklımın almadığı hususa da değineyim; insanlar, bir iblisin peşinden gidecek kadar ahmak mı kuzum; ciğeri beş para etmez, hainliği müseccel, uzmanlık alanı soytarılık olan ve insanları kandıran adamın nesine, hangi meziyetine tav olmuşlar ki aynı yolun yolcusu olmayı seçmişler...

     Dedim ya, aklım almıyor... 

     

Sormasına sorarlar ama cevap alamazlar

------------------------------ -----------------

     Prof. Enis Öksüz uzun yıllar MHP saflarında siyaset yaptı, milletvekili oldu, bir dönem de Ulaştırma Bakanlığı görevinde bulundu. Daha sonra MHP'den istifa etti ve BBP'ye geçti. Orada da siyasal faaliyetine son verdi...

     Devlet Bahçeli ile arası iyi değildi. Öksüz, dobra bir insandı, dobra olmayanları sevmezdi. Buna örnek bir konuşmasını nakledeyim, demişti ki:

     -Allah'ın bir olduğuna inanmasam Devlet Bahçeli'nin Allah birdir sözüne bile inanmayacağım. Böyle birisi çünkü. Bugün bir dediğine yarın iki der. Apo'yu asacağım diyerek iktidara gelip terörist başını ipten alan Bahçeli'dir. PKK'ya karşı alınacak tedbirleri engelleyen Bahçeli'dir. Banka hortumlayanlara af çıkartan Bahçeli'dir... Adama sormazlar mı iktidar iken sen ne yaptın diye... 

     * * *

     Hoca sayesinden siyasetin ve siyasetçinin öteki yüzünü seyretmiş olduk...

     Bu arada üzücü bir haber düştü bilgisayarlara, Öksüz'ün kardeşi Tarsus'ta tartıştığı kiracısı tarafından öldürülmüş...

     Acı bir olay, Öksüz ailesinin başı sağolsun. Abdülvahit Öksüz'e de Allah rahmet eylesin.

 

ANLAMLI SÖZLER

------------------------------ ------------------------------ -----------------

     Utanç yoksullarda, pervasızlık zenginlerde bulunur. (HESIODOS)

 

Yazarın Diğer Yazıları