Vefasızlık, edepsizlik

Üç aylardayız; bu aylar manevi bereket aylarıdır, müminler için iman tazeleme günleridir; Ümmet-i Muhammed'e huzur veren bu günlerin değerini bilmeliyiz.

23 Nisan akşamı Miraç Kandili'ni idrak ettik. TRT, mübarek geceyi bütün Müslümanlar gönülden ve coşkuyla yaşasın diye Fatih Camii'nden naklen mevlût yayını yaptı; müstefit olduk, birlikte iman tazeledik, birlikte dualar ettik...

Yalnız bu arada üzücü bir duruma da tanık olduk; dua kısmında duahan, Millî Mücadele'den bahsederken Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün adını anmamaya özen gösterdi, onu yâdetmedi, rahmet duaları göndermedi.

AKP iktidarının eserine bakın; on beş yılda, siyaseti dinle yoğurarak müminleri Atatürk karşıtı haline getirmeyi başardılar. Bu eserin (!) sahiplerine yazıklar olsun!

Miraç gecesi yaşanan bu vefasızlık, düpedüz edepsizliktir...

     * * *

Bir başka Atatürk karşıtı efendi de aylardır TBMM Başkanı olarak görevde... MTTB Başkanlığı döneminden çok iyi tanıdığımız İsmail Kahraman, eskiden Atatürk karşıtı olduğunu bu kadar cesaretle söyleyemezdi, korkardı. AKP iktidara geldi, efendi hazretleri cesaret buldu. 23 Nisan günü TBMM'de konuşurken Atatürk'ten bahsetmeyerek karşıtlığını sürdürüyor.

Çok merak ediyorum, Atatürk kendisine karşı olanlara ne kötülük yaptı, kurban olayım söyleyin...

Ocaklarını mı söndürdü, esarete mi mahkûm etti; topraklarını ellerinden mi aldı, yargısız infaz mı yaptı, dini mi yasakladı, ülkeyi Vahdeddin haini gibi yabancılara mı sattı, ne yaptı...

Milleti hürriyete ve bağımsızlığa kavuşturdu, toprak bütünlüğümüzü sağladı, ülkemizi muasır medeniyet seviyesine yükseltmek için kıt kanaat imkana rağmen ekonomik seferberlik başlattı. İlk sanayi kuruluşlarını hayata geçirdi, eğitim ve öğretimi yaygın hale getirdi...

Millet kavramını yerleştirdi, cumhuriyeti kurdu...

Daha yığınla iş yaptı, ilkeler ve devrimler geliştirdi, hangi birini sayalım...

Bütün bunları yaparken birilerinin canını mı yaktı, etinden et mi kopardı, orasına burasına kazık mı soktu, nasırlarına mı bastı...

O halde bu karşıtlık neyin nesi?

Sebep, sevgisizlik mi yoksa kan bozukluğu mu...

     

İdraksizliğin işareti

 

Nasıl bir toplum olduk arkadaşlar...

Başbakanın TBMM'deki oturumdan sonra liderlerin ve muhalif vekillerin tek tek ellerini sıkmasını haber yapıyoruz...

Geri zekâlı mıyız ne...

      * * *

Başbakanın muhaliflerin ellerini sıkması, edep sahibi olduğunu gösteren demokratik bir davranıştır. Buna, haber deyip mal bulmuş mağribi gibi saldırmak ise görmemişliğin ve idraksizliğin işaretidir. Bu demokratik tavrı tersine yorumlayanlar zavallıdır, zaman kaybetmeden ıslah-ı nefs etmeleri lâzım!

Tokalaşmayı eleştirerek demokrasiyle, edeple ve insanlıkla ters düşmeyelim...

      * * *

Bu saatten sonra arkadaşlar beni de, sıkça eleştirdiğim Başbakan'ı över duruma getirdiler ya, cidden bravo!

 

Birkaç kelimeyle

 

Memleketin halini kısaca anlatayım; parasızlıktan bebek maması çalan içeride, rüşvet veren ve alan koca başlar aklandıkları için dışarıda...

       * * *

YSK Başkanı Sadi Güven'in eşi hanımefendinin, Melih Gökçek'in danışmanı olduğu arama motorlarında yer alıyor. Meğer bahse konu danışman Özgür Güven adında bir erkekmiş... Açıklamayı, okurum Avni Kavlak yaptı, ben de ona uyarak düzeltiyorum... 

       * * *

Mehmet Metiner'in Kürtçü HADEP'te Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığını da okurum Fatih Durmuş hatırlattı. Okurumu kıracak değilim, herkes bilgilensin diye birkaç kelimeyle açıklıyorum...

 

ANLAMLI SÖZLER

------------------------------ ------------------------------ ---------------

Kitap, insana ihanet etmeyen tek dosttur. (E. HEMİNGWAY)

×

Yazarın Diğer Yazıları