MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
Ölsek daha iyiydi

(...) Türkiye Cumhuriyeti’nin 91 yıllık tarihinde böyle kepazelik ilk defa yaşanıyor!
Bayrağını koruyamayan askere, asker demek mümkün değildir!
O bayrağa sahip çıkmazsanız, neye sahip çıkacaksınız?
Memleketi nasıl koruyacaksınız?
Bu sözümüze komutanlar da dahildir...
Benzeri bir olay Japonya’da yaşansa, rezaletin sorumluları  “harakiri” yapardı...
Amerika veya İngiltere’de böyle bir olay meydana gelse, sorumlu komutanlar divanı harbe verilirdi!
Ya Türkiye’de?
Burada bir şey olmaz!
Ülkenin çivisi çıkmış durumda...
Her olay, yapanın yanına kâr kalıyor çünkü...
Ülkeyi yönetenlere hakkımızı helâl 
etmiyoruz!..      
Rahmi Turan/Sözcü


Askeri suçlayacağına dön bir kendine bak
(...) Askere,  “barış sürecinin”  ilk günlerinden itibaren olaylara müdahale etmeme, PKK’nın yoluna çıkmama talimatını veren kimdi? Başbakan’ın hükümetinden başkası değil.
(...) Asker, o olaya uyarı ateşi açmak dışında bir tepki gösteremezdi, çünkü hükümetin siyasi iradesi  “çatışmasızlık sürecinin”  devam etmesinden başka bir şey değildi.
Öyle olmasaydı, memleketin bir köşesindeki yol on gün trafiğe kapalı olarak kalabilir miydi?
(...)  Başbakan orada görevli komutanı suçlayacağına, dönüp aynada kendisine bir bakmalı!
Mehmet Y. Yılmaz/Hürriyet


Üniformayı sünnet  kıyafeti mi zannediyorsunuz
Efendiler, Bakanlar, Kuvvet CEO’ları, komutanlar, subaylar; siz üzerinizdeki üniformayı sünnet kıyafeti, göğsünüzdeki şerit rozetleri ve madalyaları kumaş ve metal parçası mı zannediyorsunuz gerçekten? O üniformanın ve rütbelerinizin ne anlama geldiğini, onları kimlerden devraldığınızı, Mustafa Kemal Atatürk’leri, İsmet İnönü’leri, Fevzi Çakmak’ları, Reşat Çiğiltepe’leri unutmayacak, üniformanızın, rütbelerinizin ve makamlarınızın gereğini yerine getireceksiniz. Ve zaten öldüğümüz Hasdal-Silivri-Maltepe-Hadımköy-Sincan-Mamak-Şirinyer-Buca-Malatya zindanlarında bizi bir kez daha öldürmeyeceksiniz. (...) Hiç değilse Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet CEO’luklarında mevcut direkleri iyi koruyun da oradaki bayraklar çalınmasın. Eğer o bayrakları da çaldırırsanız, bu millet geriye kalan direkleri ne yapar onu da siz düşünün artık. Serinkanlı, bol kınamalı, Allah’ın sizleri  “Uzun Adam”ın dizinin dibinden ayırmadığı muhabbet dolu günler diliyorum. Esen kalın, serin kalın...
Ali Türkşen Deniz Kurmay Albay/Odatv.com


GÜNÜN SORUSU
Bayrak kışlada indiriliyor. Olayı İçişleri Bakanlığı müfettişleri sorguluyor. Asker ne güne duruyor? Kışlada sivil müfettişin ne işi var? (...)
Yalçın Doğan/Hürriyet


Ümmetçiliğin duvara tosladı
(...) Ne diyor Başbakan:
 “O bayrağı indiren de indirten de hesap verecek...” 
(...) Senin takımından insanlar değil miydi  “Türk kelimesini”  işitince tüyleri diken diken olan...
Aynı kafa değil miydi, Türk bayrağını neredeyse üç-beş metrekare kumaşa çeviren... 
(...) 2002’de tek millet devraldın, Çankaya’ya çıkarken üç millet bırakıyorsun. 
Üç, dört millet...
Şimdi söyle...
(*) Bu ülkenin evlatlarının bir bölümünü memleketin asıl sahibi ilan edip, ötekini kiracı diye gören ben miydim...
(*) Bu ülkede sana oy verenleri öz evlat sayıp, ötekilere üvey evlat muamelesi bile yapmayan sen  değil miydin...
Herkes kendi milletinin sınırlarına, gettolarına çekilince, tek millet kalmadı.
Millet kalmayınca, bayrağı da kalmaz..
(...) milleti öldürüp yerine ne olduğu belli olmayan bir Osmanlı ümmeti koyma gayretiniz önceki gün fena halde duvara tosladı...
Ertuğrul Özkök/Hürriyet