Galatasaray’ın hocası olarak çıktığı maçlarda İnönü de şimdiye kadar galibiyet sevinci yaşayamayan Fatih Terim’in tek düşüncesi sanırım bu kötü kaderi değiştirmekti..
Ya da öyle olmalıydı..
Sarı kırmızılı formaylı ilk kez bu derbiye çıkan 8 futbolcusu ile başkan Ünal Aysal da bu statta
yaşanacak bir ilkin heyecanı içindeydi..
Galatasaraylı futbolcular da maçın ilk 20 dakikasında ortaya koyduğu etkili futbol ile bu düşüncelerde olduklarını da ortaya koydular. Ancak maçın 25.dakikasından sonra ibre birden
Beşiktaş’a döndü. Özellikle Quresma ve Simao’nun bireysel katkılarıyla oyun Beşiktaş hakimiyetine
girdi. Bu dakikalarda Beşiktaş posizyon bulan, golü kaçıran taraf olurken, Aslan’ın kahramanı
Muslera takımını kurtaran isimdi..
Terim’in ikinci yarının başında yaptığı değişiklikte Sabri’nin kısa süre içinde sakatlanması, iyileşmeyen futbolcusunu oyuna alan hocanın fiyaskosuydu..
Terim’in bu dakikalardan sonra yaptığı Riera ve Baros değişiklikleri de G.Saray’a ilaç olmadı.. Dün gece İnönü’de Terim yine galibiyet sevincini yaşayamadı. Galatasaray çok istediği ve iyi başladığı maçta pozisyon bulan değil, pozisyon savuşturan takım görüntüsündeydi.
Beşiktaş futbolu ile İnönü’de taraftarlarına keyif verirken, tribünler yaptıklarıyla bu güzelliklere gölge düşürdü. Taraftarların Van depremi için yaptıkları jest ne kadar güzel ise sahaya attıkları maddeler bir o kadar çirkindi.