Yabancıların mülklerini geri satmaları

Küresel krizle beraber bazı basın organlarında, yabancıların Türkiye’de aldıkları gayrimenkulleri kriz nedeni ile geri satmaya başladıkları haberini görünce şaşırmadım dersem yalan olur. Bu haberi gören birçok vatandaşımız belki de  “ne güzel artık yabancıların elinde bulunan gayrimenkulleri geri alıyoruz”  gibi bir yanılgıya kapılmış olabilirler.
Aslında bu türden haberlerle amaçlanan; Temmuz 2003’te yürürlükten kaldırılan Köy Kanunu ile yabancıların ülke topraklarımızı yağmalamasının önünü açanların sürekli önüne çıkan eleştirileri engelleme çabasından başka bir şey olarak görmemek gerekli. Tapu ve Kadastro kayıtlarında bile yabancıların almış oldukları gayrimenkullerin miktarı tam olarak bilinmez iken; on binlerce yabancının aldıkları gayrimenkullerden sadece birkaç yüzünün satılıyor olması, yabancıların yağmasının sonu geldiği anlamına gelmemelidir.
Eğer gerçekten yabancılar tarafından alınan malların geri dönüşümünü sağlamak gibi bir düşünce veya amaç olmuş olsa idi, yabancılara satılmış olan işletmelerin veya diğer taşınmazların alımını yapacak olan kurum veya kuruluşlara faizsiz kredi olanakları açılması gerekirdi. Ama bunların hiçbirini uygulamada göremedik, dolayısı ile bu türden bazı basın yayın organlarında çıkan yabancıların aldıkları taşınmazları geri satmaları gibi büyük oranda bir geri satış söz konusu değil.
Turizm sektöründeki kur politikası sorgulanmalı
Uluslararası alandaki etkileri 2009 yılında daha da belirgin bir şekilde ortaya çıkacağı tahmin edilen  “ekonomik kriz”  nedeni ile bu yaz sezonunda ülkeye gelecek olan turistlerin, yanlarında kendi ülkelerinin milli paralarını kullanmalarının yolunun açılması, ileri aşamada ülkemize çok fazla artı değer olarak geri dönecektir.
ABD merkezli ekonomik krizin ardından, Amerikan Doları’nın hâlâ turizm sektöründe kullanılıyor olması, ülkemizin krizden etkilenme oranını daha da artıracaktır. Bu bütün yumurtaların aynı sepete konması olarak düşünülmelidir. Son yıllarda büyük oranda Rusya Federasyonu’na bağlı ülkelerden gelen turistlerin, yanlarında Amerikan Doları ile tatile gelmeleri, aslında müthiş bir çelişkiyi de ortaya koymaktadır.
Ticari alanda Türkiye ile birçok ikili anlaşmaları olan bu ülkelerden gelen turistlerin, ülkemizde kendi ülke paraları ile harcama yapmalarının önünün açılması, diğer anlaşmalardan kaynaklanan karşılıklı ödemelerde de yeni açılımların ortaya konmasına yardımcı olacaktır.
2009’da vergi indirimi
uygulamasına gidilmeli
Krizden vatandaşlarının fazla etkilenmemeleri için değişik önlemler alan ülkeler, ilk önlem olarak çalışanlarını işten çıkarmasınlar diye işletmelerin vergi oranlarını geçici olarak düşürme kararları alıp uygulamaya da başladılar.
Yalnızca turizm sektörünün değil, diğer sektörlerin de olumsuz etkilenmemesi için, acilen vergi oranlarında indirime gidilmeli ve bugüne kadar vergi alınmayan faiz gelirleri vergilenmelidir. Çalışan ve üretenlerin üzerindeki vergi yükünü azaltıcı önlemler alınıp uygulamaya da konulduğu sürece, krizin olumsuz etkileri bir nebze de olsa azaltılacaktır.

NOT: Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Sayın Mustafa Özbek ve ART çalışanlarına reva görülen uygulamayı kınıyor, geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.

Yazarın Diğer Yazıları