Yağ gibi, üste çıkmak

Zeytin ve zeytinlik alanlarına ilişkin yazım Başbakan'ın açıklamasına göre noksan ve yanlışlarla doluydu... Sağlıklı bilgi aktarmak görevimiz olduğu için, Başbakan tarafından ifade edilen bazı yeni rakamları vermek zorunda kaldım. İsteyen Binali Yıldırım Bey'in açıklamasındaki rakamları, isteyen benim önceki yazımda verdiğim rakamları kabullenebilir.

Başbakan önce, yeni zeytinlik alanları açtıklarını, 2030 yılında da en geniş alana sahip ikinci ülke olacağımızı iddia etti, sonra da, ağaç sayısının 173 milyona çıktığını söyledi. Yaptığım araştırmaya dayanarak ben de ağaç sayısının 117 milyona gerilediğini yazdım...

"Ağaç sayısı azalınca ürün miktarı da geriledi" dedim, Başbakan hem ürün miktarının arttığını, hem zeytinyağı üretiminin 600 bin tondan 1 milyon 700 bin tona yükseldiğini ileri sürdü...

Ne dediysem, ne yazdıysam verdiği bilgilerle hepsini tekzip etmiş oldu...

Şimdi ulu orta soruyorum; Başbakan da cevap verebilir, zeytinlik sahibi de, zeytinyağı üreticisi de:

-Madem zeytin ağacı kıyımı yapılmadı o halde neden zeytin ve zeytinyağı zamlandı...

Bunun cevabını versinler ki Başbakan'ın söylediği rakamlar doğru mu, değil mi görelim...

* * *

Verdiğim rakamlarda ısrar ediyorum... Gerçek rakamları merak eden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın rakamlarına baksın. O rakamlar Dünya Gıda internet sitesinde yayınlandı.

Zeytin ve zeytinyağı üretiminde ne kadar gerilediğimizi görecekler.

Böyle devam edersek Başbakan'ın dediği gibi 2030'da ikinci oluruz ama sondan ikinci...

Saçtığı son nifak tohumu bu olmalı

------------------------------ ----------------

Tarihçi İlber Ortaylı yazmış, bana da yollamışlar...

Özetleyerek nakledeyim...

Birine göre Lozan Antlaşması 2023'te sona erecekmiş. Ortaylı adama bunu nereden çıkardığını sormuş, o biri "Maddenin içinde yazıyor" demiş. Hangi maddede sorusuna da "Gizli bir madde var, orada yazıyor" cevabını vermiş...

Gülmeyin, o maddeyi nereden öğrendin sorusunu da cevaplamış ve "Kadir Mısıroğlu hocamızdan" demiş...

Kadir Mısıroğlu'nun kim olduğunu bileceksiniz. Mısır'a özgü fesi kafasına geçirip ortalıkta gezen ve ülkeye nifak tohumu saçan, cumhuriyet, demokrasi, hukuk, laiklik ve Atatürk düşmanı çakma tarihçi, uyduruk yazar...

Son saçtığı nifak tohumu zihinlere bakın nasıl yerleşmiş...

Herife meczup da diyebilirsiniz çünkü, 1991 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden verilmiş bir "Cezai ehliyeti yoktur" raporuna sahip. Demek ki aynı hastanede yatması gereken bir hasta...

Dışarıda gezip nifakçılık yapması engellenmeli!

Nüfuz ticareti aldı yürüdü

------------------------------ ---

Pamukkale Üniversitesi Rektörü'nün eşini enstitünün sekreteri olarak atamasına, Millî Eğitim Bakanı da karşı çıkmış "Doğru değil" demiş... Rektör Hüseyin Bağ'ın yanlışını eşi Derya Hanım düzeltmiş, atandığı görevden derhal istifa etmiş...

Böylece nüfuz ticaretinin başlamasıyla bitmesi bir olmuş...

* * *

Ülkemizde bu tür uygunsuz ve içerisinde kayırmacılık yatan tasarruflara dur diyen yasa yok mu... Mevzuat yok mu, vicdan yok mu; onlar yoksa KHK da mı yok; gerekli işlemin yapılması için KHK yetmez mi?

AKP iktidarı döneminde nüfuz ticareti, uygunsuz atama, hısım akraba kollama, hemşehriye kıyak yapma, liyakata önem vermeme, partizanlıkla geçinme, gelenek oldu ki Bağ'a da kimse ses çıkaramamış...

Allah'tan basın var, ya olmasaydı...

* * *

Birileri bakanın "Doğru değil" lâfını hatırlatacak; ancak onu sesten saymayın, o fısıltı!

Bugünün çocukları zekâ küpü

------------------------------ -----------

Fıkra değil, yaşanmış bir olayı anlattılar; beşinci sınıf öğrencisi Furkan öğretmenine sormuş:

-Öğretmenim mesela ben simit çalsam hapse atılır mıyım?

Öğretmen, hırsızlığın ayıp ve suç olduğunu anlattıktan sonra "Evet, hapse atılırsın" demiş.

Furkan boynunu bükerek yeniden sormuş:

-Referandumda oy çalanlar neden içeri atılmıyor!

Gerisini anlatmadılar...

ANLAMLI SÖZLER