Türkiye, her zaman olduğu gibi gene gariplikler yaşıyor ve bunları da ne hikmetse herkes, normalmiş gibi değerlendiriyor. Yolsuzluk dosyaları konusunun, yıldönümünü bastırmak için, yaşadığımız olaylar bekleniyordu. Şaşırmadım derseniz, kızar mısınız? Hoş, her türlü kanunsuz tutuklama yanlıştır, ama. Evet ama. Memlekette, kanun ve adalet mi kaldı ki kanunsuzluktan söz ediyoruz. Siz, yanlışlık kapısını, hukuk dışında açar ve her türlü hukuksuzluğa, alkış tutarsanız, bu fırtına, sizi de yere vurur. Yakında, ampul iktidarını da yere vuracağı gibi. İşte bu yüzden, ne şaşırdım, ne de üzüldüm.

Ama tehlike, önümüzdeki günlerde netleşecek. Tabloda, sisler arasında görülen noktalar ve taraflar belirginleşecek. Bu süreç belki de bir ayraç rolü oynayacak. Eğer, gerçekten cemaat, Washington adına hareket ediyorsa, onu boğmaya çalışan, kişi ve grupları da yakar ve boğar. Eğer Washington, bu grubu kullandıktan sonra, ellerini yıkamaya karar verdiyse, o da, hayırlara vesile olur. Birilerine kendilerini kullandıranlar da sonuçta bir gün, tekmeyi yiyebileceklerini anlamış olabilirler. Yeni yıl veya gelecek seçimler, bu açıdan çok önemli. Washington ile ittifak halinde olan tüm güçler de, buna askerler de dâhil, patronlarının gerçek isteklerini yansıtacaktır, emin olun.

Ama şu da bir gerçek ki bu olacaklar, maalesef Türk halkının, kendi iradesi ile olacak şeyler değil. Türk halkı, İstiklal Savaşı ile kazandığı iradesini gene padişahlara sultanlara teslim etme yolunda. Olacaklar, yalnızca vatandaşlarımızın ihtirasları ile ilgili. Olacaklar ve istekleri, ülkenin geleceğini etkileyecek ama kimin umurunda. Diziler, maçlar, yeni telefonlar, arabalar, goy goy ve kayıkçı muhabbeti. Türkiye, artık yayınlanan her insan hakları raporunda, ihlalci ülkelerin başını kimselere bırakmıyor. Hani raporda eskiden olduğu gibi Türkiye var mı yok mu merak bile etmiyorum. Türkiye, çok daha büyük bir bunalım içine, girdaba girer gibi giriyor. Farkında mısınız, Amerikan doları karşısında, Türk lirasının değer kaybediş hızının? Yıl sonuna doğru, 2.35’e bile çıkabileceği söyleniyor. Genç işsiz sayısı artıyor. Ülkeyi, Vahdettinlerin artık korkusuzca parçalayışlarının ve Atatürk devrimlerini, bu ülkeden silmek için, nasıl bir gayret içinde olduklarının farkında mısınız? Eğer farkında ve sessiz kalıyorsanız da, sizler de onlarla iş birliği yapıyorsunuz demektir. Terör örgütü lideri ve evlatlarımızın katili ile pazarlık edilişine sessiz kalıyorsanız, siz de bu katille iş birliği yapıyor olmuyor musunuz?

Adamlar, Cumhuriyetin, uygarlığın, Batılılığın temel taşlarını sökerken, sizler de seyrediyorsunuz. Bekliyorsunuz ki sizler adına birileri kavga etsin, birileri sizin için bu diktatör takımına haddini bildirsin. Ama sizler, elinizi taşın altına sokmayın. Bunda, evlatları vatan uğruna can veren analar, Mustafa Kemal devrimleri ile çağdaşlığı yakalamış olan kadınlar, suçsuz mu? Katillerini yetiştiren bu kadınlar, bu kadar kolay mı verdiler özgürlüklerini? Yıllarca devlete hizmet vermiş, emekli olmuş yaşlılar, vatanı savunmak için yemin etmiş, tüm insanlar. Topyekûn milletçe, genç ihtiyar, okumuş, cahil, hepimiz suçluyuz. Türkiye’nin etrafındaki örümcek ağları, daha kuvvetli olarak örülüyor. Adam kalkıp, İmralı’dan herkesi tehdit edebilecek kadar kendine güven duyuyor, duyabiliyor. Kıbrıs konusunda Avrupa Birliği, resmen verin artık diyebiliyor. Sırtımızda, etrafımızı kana boğduğumuz komşulardan kaçan, mülteci kamburu, önümüzde, nasıl patlayacağı belli olmayan, yönü bilinmeyen, bir ekonomik kriz ve bunların hepsinin üzerine, cebimizdeki üç kuruşu, mirasyedi gibi harcayan bir dizi yönetici. Başta; yasaların ve anayasanın kendisine vermediği bir hakkı gasp etmeye çalışan birisi, tüm devleti yönetme hazırlıkları içinde. Ülkede bunların uygulamaları; birçok kişinin kafasında, İslam konusunda soru işaretleri yaratırken onlar her yaptıklarını, sizin için yaptıklarını söylüyor. Gerçekten de sizler için yapıp yapmadıklarına, önümüzdeki yıl, gene siz karar vereceksiniz.Yeni yıla inşallah kazasız, belasız, daha fazla olaysız girebiliriz.