Yanlışlıklar ülkesi oluyoruz

Sayın okurlarım, yirmi yıldır “Türk Dünyası’nın Kutup Yıldızı” unvanına sahip olan Cumhuriyetimiz, son yıllarda “Türk Dünyası” yerine başka dünyalarla ilgilenenler tarafından yönetilmektedir. Geçtiğimiz yılda Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın ve Dışişleri Bakanlarımızın gerçekleştirdikleri 145 yurtdışı ziyaretlerinin yalnız onbeşi Asya ülkelerine yapılmıştır.
TBMM Başkanımız M. Ali Şahin de, geçen hafta Kazakistan Cumhuriyetimizi ziyaret etti ve Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in doğduğu Üşkonır köyünü ve okuduğu ilkokulu gezdi. Türkçe dersinin verildiği bir sınıfa girerek öğrencilerle sohbet etti. Almatı Eyaleti Valisi de Şahin’e güzel bir “Kazak atı” hediye etti. Belgeleri de verilen at, işlemler tamamlandıktan sonra Türkiye’mize gelecek.
M. Ali Şahin, Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev tarafından da kabul edildi ve otuz beş dakika süren görüşmelerinden sonra, Yeşil Nehir kenarındaki Atatürk’ümüzün anıtına çelenk koyarak, ziyaretini tamamladı.
Türk Dünyası ile ilişkilerini yeterli bulmadığımız AKP yönetimi, geçen yıl “soydaş ve akraba toplulukları” ile sosyal-kültürel ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi amacı ile bu topluluklara yönelik faaliyetleri yürütmek için “Yurtdışı Türkler Başkanlığı” adı altında, Devlet Bakanı Faruk Çelik’in yönetiminde bir kuruluş meydana getirmiş ve bu kuruluş da, dokuz ay önce bir cumartesi günü “Türk Soydaş ve Akraba Toplulukları” İstanbul buluşmasını tertipleyebilmiştir. Kuruluşun hazırladığı “Yurtdışı Türkler Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı”nı tetkik ettiğimde, bu oluşumun Türk Dünyası’na yeterince hizmet etmesinin mümkün olamayacağına kanaat getirdim.1990’lı yıllarda başlayan ve her yıl tertiplenen “Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayları”, “Gençlik Kurultayları” bütün Türk Dünyası’nın yetkili yöneticilerini ve düşünürlerini bir araya getiriyordu. AKP yönetiminin iktidara gelmesinden sonra, Türk Dünyası ile ilgili bu önemli ve büyük birleşimler artık yavaş yavaş yapılmaz oldu.
“Türk Dünyası’nın Kutup Yıldızı” olan Cumhuriyetimizin sekiz yıldır siyasi yönetimini elinde tutan AKP’li yöneticiler, artık Türk Dünyası ile ilişkiler yerine, Türkiye dönem başkanlığını üslendiği 7/9 Haziran 2010’da İstanbul’da toplanan Asya’da İşbirliği veya Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (CICA) ile güvenlik alanında yeni bir kapı açmayı hedefliyor.
Türkiye’nin Haziran ayında üstlendiği ve iki yıl boyunca sürecek Abdullah Gül’ün dönem başkanlığı sırasında (CICA) tüzüğünde olmasına karşın bu güne kadar işlerlik kazandırılmayan siyasi ve askeri işbirliği ön plana çıkartılmaya çalışılacak. Cumhurbaşkanımızın 22 üyeli (CICA) nın başkanı olduğu gibi 57 üyeli İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nin (İSEDAK) de başkanlığını yapıyor. Abdullah Gül İSEDAK’ın 26’ncı toplantısında, İslam ülkeleri arasında malların rahat dolaşımını sağlamaya yönelik Tercihli Ticaret Sistemi’nin tam devreye girmesi için bakanlara, ülkelerine döndükleri zaman eksiklikleri tamamlamaları çağrısında bulundu. Kuveyt Maliye Bakanı da, “Türkiye’nin İstanbul’u uluslararası finans şehri yapma çabalarını takdir edeceğiz” dedi ve (İKT) üyelerinin, 57’sinden 41’inin gıda yoksunu ülke olduğunu bildirdi.
Sayın okurlarım bugünkü yazıma son verirken, Türk Dünyası ile ilişkili faaliyetlerini yıllardan beri yakinen bildiğimiz ve takdir ettiğimiz kültür kuruluşlarımızdan “Türk Devlet ve Toplulukları, Dostluk, Kardeşlik, İşbirliği Vakfı (TÜDEV)”nın 25 Eylül Cumartesi günü yapılan olağan Kurultayı sonunda, yönetimde görevlendirilen dostlarımızı sizlere sunmak istiyorum; Vakıf Başkanlığına Prof. A. Haluk Çay, Başkan yardımcılıklarına da Prof. A. Bican Ercilasun, Prof. Umay Güneş Türkeş, Prof. Enis Öksüz, Prof. Haydar Çakmak, E. Albay Ege Hasdal ve Prof. Adnan Sofuoğlu; Genel Sekreterliğe Mustafa Ata, Genel Muhasipliğe ise Mehmet Müştak seçildiler. Hepsine candan başarılar diler ve eski mutlu günlerimizin devam etmesini dileriz.
Tanrı Türk’ü Korusun.

Yazarın Diğer Yazıları