Yapay zeka insanlık için melek mi, şeytan mı?..

Yapay zeka insanlık için melek mi, şeytan mı?..
İnsan zekâsını taklit eden ve tekrarlanan görevlerle kendini geliştirebilen sistemler olarak açıklayabileceğimiz "yapay zekâ", özellikle son yıllarda hayatın her alanında karşımıza çıkıyor.

Bilgisayar bilimlerinden felsefeye, elektronik bilimlerinden bilişsel bilimlere "yapay zekâ" birçok disiplin tarafından sahipleniliyor. Açıklamaların ve gelecek senaryolarının çeşitliliği, bu konuda doğrudan çalışmayanların eksik bilgisiyle birleştiğinde som işaretleri korku dolu fikirlere dönüşüyor. Tüm bu, araştırmalardan dedikodulara giden sürecin değişmeyeni ilerleme...

Yapay zekâ her geçen gün yeni bir alanda kendine yeni bir yer daha edinmeyi, hayatımızda biz fark etmeden vazgeçilmez olmayı ve gelişmeyi sürdürüyor. Yeni dünyanın duraksız ve hızlı değişimine adapte olmaya çalışan insanoğlu için, bilmediği ve sürekli duyduğu ve hatta farkında olmadan sürekli kullandığı yapay zekâ teknolojisi, hayatında artık vazgeçilmez bir yer sahibi olsa da bu denli iç içe yaşadığı bir teknolojiyi bilmemek de hayatını zorlaştırıyor.

Mert Damlapınar, "Yaşamın Analitiği" adlı bu kitabında, yapay zekâyı profesyonel olmayan herkesin anlayacağı bir basitlikle ama aynı zamanda sorularına yanıt bulabileceği geniş bir kapsamla anlatıyor.

"Yapay zekâ nedir?" ile başlayan keyifli okuma ve öğrenme serüveni; yine çok duyduğumuz ama çoğumuzun bilmediği kavramlardan olan makine öğrenimi ile veri analitiğinin farkı, yapay zekânın gelecekte hangi işlerin yerini alacağı ve hangi işlerin veri analitiği devriminden korunarak çıkacağı, veri analitiğinin bir kariyer hamlesi olacak neden iyi bir seçim olduğu, küçük işletmelerimizde veri analitiğini nasıl kullanabileceğimiz gibi temel soruların cevaplarıyla devam ediyor.

Yapay zeka hakkında en temel sorularımıza derli toplu cevaplar veren kitap konunun derinlerine de iniyor. Kimi uzmanlar yapay zekânın özellikle mavi yakalı çalışanlar üzerinde olumsuz etki yaratacağının altını çiziyor. İnsanlar makineler işlerimizi elimizden alacak korkusu yaşıyorlar. Kimi uzmanlar yapay zekâdaki çığır açan gelişmeleri ve insan zekâsını nasıl geçebileceğini vurguluyorlar ve insanlar bu kez de makinelerin kontrolüne girmiş köleler olma korkusu yaşıyorlar. Mert Damlapınar ise bu aydınlatıcı kitapta araştırmaları ve sonuçlarını paylaşıyor; gelişmelerden hangi mesleklerin ne kadar sürede etkileneceğine, hangi işlerin yapay zekâyla geliştirilebileceğine dair net açıklamalar getiriyor. Endişeli beyinlerin yerini bilgili beyinlere bırakmasını sağlıyor ve sürece adaptasyonun kolaylaşmasına önemli bir katkıda bulunuyor. Bu kitap, hızla ilerleyen yapay zekâ teknolojisinin insanlık tarihinde meydana getireceği en derin değişikliklere ilişkin açıklama ve çözümler sunuyor.

İnsanı diğer canlılardan ayıran en belirgin özellik aklını kullanarak düşünme yetisi geliştirmesiyle akıllı, düşünen, analiz yapabilen, öğrenen, bilen, irade sahibi bir canlı olmasıdır. İnsanın sahip olduğu "akıl yetisi" insanı değerli kılan en önemli özelliğidir. Yeni dünya ekonomisi, insanı kas gücü olarak değil akıl gücü olarak toplumsal ve sosyal alanda var etmeyi amaçlamaktadır. Yapay zeka, makine öğrenmesi ve robotik teknolojiler ile insan akıl yetisini kullanabilen iş modellerinin merkezinde yaşamak için çalışan değil, değer yaratmak için mutlu yaşayan bir canlı olmak için iş hayatında etkinliği, verimliliği, etkililiği arttıran bir varlık haline gelecektir.

Bu noktada, insanı yüceltmek,yaşamın merkezine koymak için yapay zekanın insanlığı nasıl etkileyeceğini iyi öğrenmek, idrak etmek, bilmediğinden korkan insan için çok önemli bir olgu olduğundan Mert Damlapınar''ın bu çalışması herkese ufuk katacak değerli bir kaynak. (*Kamil KILIÇ)

SCALA Yayıncılık Tel:(0212) 251 51 26

***

Oscar Ödüllü yazarın seçkin romanı

Azerbaycan''ın Oscar Ödüllü ünlü yazarı Rüstem İbrahimbeyov''un "Bu Güney Kentinde" isimli romanı İstanbul''da yayımlandı. Nestor Yayınları tarafından okurla buluşturulan kitaba yazarın "Sakin Gün" adlı uzun bir öyküsü de dahil edildi. Yayınevinden verilen bilgiye göre Rüstem İbrahimbeyov''un roman ve öykülerinden ibaret yedi kitabı daha baskıya hazır duruma getirildi.

1939 Bakü doğumlu Rüstem İbrahimbeyov''un "Bu Güney Kentinde" romanının konusunu Sovyetlerin perde önündeki cıvıltılı-parıltılı yaşamı değil perde arkasına saklanan hayat tarzından alıyor. Başkent Bakü''nün arka mahallelerindeki namus cinayetleri, affedilmeyen ihanetler, kabadayılıklar, eğrilikler ve dürüstlükler Rüstem İbrahimbeyov''un kaleme aldığı gerçeklikler, genç yaşlarında SSCB''de olduğu gibi dünya ölçeğinde de kendisine ün kazandırıp ödüller kazanmasını sağlamıştır. "Bu Güney Kentinde" romanı konusu ve tarzı bakımından Türk edebiyatında az bulunabilecek düz yazı eserleri kategorisine dahil olduğu için kitabın okurlar tarafından ilgiyle karşılanması bekleniyor.

10 Mart 2022''de Moskova''da hayata gözlerini yuman Rüstem İbrahimbeyov, Bakü''de toprağa verilmiştir. Yazarın Bakü''de kurduğu İbrus Tiyatrosu çalışmalarını sürdürmektedir.

Nestor Yayınları Tel:(0532) 247 64 20

***

HAFTANIN KİTABI

Bir seçim hikayesi

Şeref Düzyatanlar, yeni romanı "Dilaver/Panayır Başlıyor"da bu kez hem bir dönemi hem de bir yöreyi anlatırken, birbirinden eğlenceli sahneleri yazıya döküyor:

Tokat''ta seçim vakti!

12 Eylül sonrası siyasi liderlere getirilen yasaklar kaldırılmış ve yeni örgütlenmeler için gerekli ortam sağlanmıştır. Karaoğlan efsanesinin peşinde "Ak Güvercin" bünyesinde görev alan Nebi, Necip ve diğerleri, partinin Tokat örgütlenmesinde aktif rol oynarlar. Ecevit önderliğinde Nebi''nin daha büyük fikirleri vardır: İl başkanlığı! Ancak rakibi ilçenin en zengin ve düzenbaz esnafı Necati''dir…

Sulu Sokak bir yandan delege buluşmaları, bir yandan seçim rekabetiyle her gün yeni bir maceraya sahne olurken, ailenin ve mahallenin bir diğer derdi, iki yaşını geçtiği halde Şeref''in hâlâ konuşmamış olmasıdır.

*Nebi seçimi kazanacak mı?

*Şeref konuşacak mı?

*Konuştuğunda ilk sözü ne olacak?

Kırmızı Kedi Yayınevi Tel:(0212) 244 89 82

***

Edebiyatımıza yeni bir soluk

Türk okuruyla buluştuğu, "Ellerim Neden Siyah?" kitabının ardından Numan Altuğ Öksüz, edebiyat yolculuğuna "Herkes Mağlup"la devam ediyor. Yazar, sade ve özgün bir üslupla kaleme aldığı bu eseriyle ilk kitabında okuyucuyla kurduğu bağı daha da kuvvetlendiren bir yolda ilerliyor: "Kayboldun. Ellerin dokunduğu hiçbir şeyi tanımıyordu, ellerin birer mezar gibiydi. Hissiz, sessiz. Dokunmanın bir anlamı vardır sözlüklerde yazmayan. İnsan dokunarak yaşadığının farkına varabilir. Sevdiğin kadına dokunmak, bir çocuğun saçına, fırından çıkan sıcak ekmeğe, merdiveni tırmanırken demirlere, suya ve daha nicesine. Hele başını yükleyince avuçlarının içine tanımaz ise eller ait olduğu kişinin çehresini, işte tam orada bekler kapkara bir oyuk."

Ötüken Neşriyat Tel:(0212) 251 03 50

***

KÜTÜPHANEMDEN:

Öyle sözler ki; sayfalar dolusu yazıya bedel

Bir kaç kelimeye çok derin ve güçlü anlamlar yükleyerek insanların zihinlerine nakşolan güzel sözler her zaman için büyük alaka görmüştür. Bazen ciltler dolusu kitaplardan öğrenilemeyecek bir tecrübe, tek cümlelik bir özlü sözle elde edilebilir. Günümüzde sosyal medya bu tür sözlerin en yaygın paylaşım alanı haline gelmiş durumda. Kopyala-yapıştır da olsa günümüz insanı bu güzel sözleri dostlarıyla sosyal medyada paylaşmaktan zevk alıyor. Geçmişte bu tür sözlerden zevk alanların kimisi bunları evlerine iş yerlerine levha yaptırıp asarken kimisi ezberlemeyi, kimisi de bir deftere not edip toplamayı tercih etmekteydi. Kimisi ise bunları kendisi için toplamakla yetinmeyip, başkalarının da istifadesine sunmak için Muzaffer Coşkun gibi kitap haline getirmiştir. Muzaffer Coşkun''un, "Yıldız Cümleler ve Unutulmaz İbretli Sözler" adlı kitabı 1984 yılında Gonca Yayınevi tarafından basılmış. Farklı konularda binlerce güzel sözün derlendiği kitabın girişinde Muzaffer Coşkun, yıllar süren bu zahmetli çalışmasının gayesini şöyle açıklıyor:

"Bu kitap konferans vereceklere, vaiz ve imam hatiplere sermaye olarak düşünülmüş, edebiyat ve Türkçe dersi öğretmenlerine kompozisyon derslerinde müracaat edebilecekleri bir kaynak olarak hazırlanmıştır. Her yaştaki okuyuculara da el kitabı, doğruyu bulmada yardımcı ve irşad edici bir kitap olması amaçlanmıştır."

Kitabı yayına hazırlayan Mahmut Özakkaş da yazdığı takrizde şunları söylüyor:

"Söz ola kese savaşı / Söz ola kestire başı / Söz ola ağulu aşı / Yağ ile bal ede bir söz" diyen Yunus''umuzun bu güzel sözünü nasıl ki Yüce Peygamberimizin, ''Her hikmetli sözde mutlak bir tesir gücü vardır'' hadisinden almışsa, her güzel ve ibretli söz de aslında vahy güneşinden yansıyan bir nur özelliğine sahip ve bu kıymeti haizdir" Son bölümdeki küçük bir sözlük de genç okuyucular için oldukça yarar sağlıyor. Günümüz teknolojisi her ne kadar internet üzerinden bilgiye ulaştırmayı kolaylaştırmış olsa da, henüz her şeyin internette bulunmadığı gerçeğinden yola çıkarak "Yıldız Cümleler ve Unutulmaz İbretli Sözler" kitabından edinmenizde yarar var.

 

(Ahmet Yabuloğlu)