Yargıda saygınlığı ’paralel’ zedeliyor

Yargıda saygınlığı ’paralel’ zedeliyor
HSYK 2017-2021 Stratejik Planı’nın hazırlık çalışmaları kapsamındaki çalıştayların 5’incisi, Adana’da gerçekleştirildi.

Çalıştayda konuşan HSYK 1. Daire Başkanı Halil Koç, adalet beklentilerine cevap veremeyen yargı sisteminin, toplumun algı ve vicdanında çok olumsuz etkiler bıraktığına dikkati çekti. Koç, “Toplumun bizden beklentisi sadece mesleğine odaklanmış, farklı  projeler içinde yer almayan, kaliteli bir hakim, savcı ve yargıdır. Biz ne kadar kaliteli olursak toplum nezdinde saygınlığımız da o kadar artacaktır. Yargı üzerindeki tartışmaları da ancak bu sayede azaltabiliriz” dedi. Yargının sürekli tartışılır halde olduğuna işaret eden Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yargı içinde tarafsızlığını yitirmiş, bazılarının otonom yapılanma olarak algılandırdığı, hepimizin cemaat yapılanması olarak düşündüğü bu yapıya mensup hakim ve savcıların verdiği kararların meşruiyeti, toplum nezdinde tartışılır hale gelmiştir. Yargıyı birtakım kazanımlar elde etmek için bir araç olarak kullanmak isteyen bu yapının hukuk dışı uygulamaları nedeniyle, yargıya olan güvende ciddi anlamda azalma meydana gelmiştir. Böyle bir ortamda 2014 seçimleriyle bugünkü HSYK oluştu. Bu dönemde HSYK’nın birincil görevi ve en önemli misyonu, bu yapılanma ile mücadele etmek ve bir daha yargı içinde bu tür yapılanmalara müsaade etmemektir. Meslektaşlarımızın da şunu iyi
bilmesi gerekir ki ne kendi ülkemiz ne de başka bir ülke, kendi içinde böyle bir yapılanmayı kabul etmez, edemez. Kiminin dini inançlarını, kiminin çaresizliklerini, kiminin zaaflarını kullanmak suretiyle bu yapının içine düşürülmüş kişilerin de artık kendilerini bir şekilde sorgulamaları ve içinde bulundukları durumu tekrar gözden geçirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla yaptığımız mücadelenin haklı olduğu kanaatindeyiz.”

Haklılığımız kanıtlandı

Söz konusu yapılanmayla mücadele kapsamındaki bazı tasarruflarla ilgili toplumun algısına da değinen Koç, “İki meslektaşımızın tutuklanması olayı, ülke içinde infial uyandırmıştı ama bu arkadaşların Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı bireysel başvuru neticesinde yüksek mahkemenin verdiği karar, HSYK’nın bu mücadelede ne kadar haklı olduğunu ortaya koymuştur. Bu arkadaşların verdiği kararlardan değil, yaptığı iş ve işlemlerin bir örgütsel yapı faaliyeti içinde olduğu Anayasa Mahkemesi kararıyla netleşmiş, kesinleşmiş durumdadır. Bunun farklı bir izah yolu kalmamıştır” görüşünü paylaştı.