"14 Engelsiz Adam" en çok ihtiyaç duyduğumuz dönemde destan yazdı. Kenardaki beş eğitmeni bunlara ilave edebiliriz. Umut bağladığımız U-17'nin Mali'den 3 yediği gündü. İki gün önce ise U-21'lerimiz Kıbrıs Rum Kesimi'ne 2-1 yenilmişti. "A Millî takımı" denilenler ise Eskişehir efsanesini yeni mahvetmişlerdi. Siyasi ve ekonomik gidişi bu tabloya ekleyince 80 milyonluk ülkenin ne halde olduğunu anlayın. Özetle "Yarım Futbolumuzun Tam Adamları" harikalar yarattılar. Ağızlarından "prim" lafı çıkmadı.

Her birinin öyküsü ise ayrı ayrı dizi olabilecek niteliklerde. İçlerinden Osman Çakmak'ı temsilci alırsak, o bir Gazi. Şırnak'ta görev yaparken ayağını mayına veriyor. Üç çocuk babası. Üstelik yaşı futbolculuk dönemini çoktan geride bıraktığını söylüyor. Futbolu kocaman. Yüreği kocaman. Azmi ve vatan sevgisi KOSKOCAMAN. "Finale kalırsak, bu maçı Vodafone Park'ta oynamak istiyoruz" diyenlerden. Çağrısı cevap buluyor. Beşiktaş, çimleri bakıma alınmış sahasındaki çalışmayı iptal etti. Ampute için gerekli standartları süratle yerine getirdi. Bir başka Osman, Spor Bakanı Aşkın Bak, Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Dursun Özbek, diğer etkili ve yetkililer birlikte son yılların en büyük imecesi için kolları sıvadılar.

Renklerin koalisyonu

Riva'daki antrenman sahasında 200-300 kişiye oynayan engelsizlerimiz, bu defa 40 bin seyirci topladı. Hem de öyle bir karma ki, üç büyüğün formalarını giymiş gençleri yan yana oturmuş görebildik. Sarmaş dolaş oldular. Çok özel bir tespiti de Metin Şentürk'te yakaladık. Galibiyet golünden sonra öylesine sıçrıyordu ki, görmediğine inanmaya bin şahit yetmez; "gönül gözü var ya".

Unutamadığım bir başka sahne 2-1'den sonraydı. Günün, gecenin ve son altı ayın kahramanlarından birini fark ettim. Ampute'nin "Cem ağabeyi" gözyaşları arasında kaptan Osman Çakmak'ı havalara atıyordu. Kim bu ağabey diyenlere bilgi vereyim. TRT Spor'daki "Engelsiz Spor" programının her şeyi. Her günü bu yiğitlerle geçti. Sadece futbolcularla değil tüm "engelsizlerle" yayınlar hazırladı. Bir alkış da ona. Diğer taraftan sevindirici haber aldık. Cahilliğime verin, Türkiye'de 27 ampute futbol takımı olduğunu yeni öğrendim. Onların ligi de başlıyor. Önayak olanları tebrik ediyorum.

Yine TRT'de "Yüz Yüze Futbol"da Ömer Üründül'ün söylediklerini duyunca utandım. Aynen şöyleydi; "Ampute futbolun bütün kurallarını ezberledim. Hakemlik bile yapabilirim." Üründül bu, kesin Vuvuzela çalmayı bile öğrenmiştir. Sanki mitolojideki Spor Tanrıçası Nayki'nin -Nike- erkeği.

Bu coşku arasında Erdoğan Arıkan'ın söylediklerini atlamayalım. Uyarılarının tamamı doğruydu. Hepsi de haklıydı. Kimilerini acıtsa da, gerçeklikleri atlanmamalı. Bu ortamda kutlanması gereken başkaları da var; TRT Spor Koordinatörlüğü. Mütevazı imkanlarla, muhteşem olayı Anadolu'nun en ücra köşesinden Avustralya'ya kadar taşıdılar. Müthiş Türkiye propagandası yapıldı. Perde arkasındaki gizli kahramanların tamamını tebrik ediyorum. İçlerinden birini Spor Koordinatörü Mehmet Buğra Şahin'i temsilci seçip alnından öpüyorum.

***

Rekortmen hoca

Hüseyin Movit dostum Hocalar Kıyımı'na örnek olsun diye Bülent Uygun'un skalasını çıkardı.

Bakın...

*Gaziantepspor: 4 ay 10 gün.

*Sivasspor: 10 ay 7 gün.

*Gaziantepspor -tekrar-: 29 gün.

*Kayserispor: 3 ay 20 gün.

*Eskişehirspor: 1 ay 29 gün.

Hepsi yoğun transfer hareketleri sonrasında. Ya düştüler, ya da düşmenin eşiğinden hoca değişikliğiyle kurtuldular!

***

Çok mu zor?

Ekranların çoğunda altyazı zaafı yaşanmakta. Adam konuştukça konuşuyor. İzleyici programın başını kaçırmışsa "kim bu herif" merakı içinde. Ara sıra isim yazmak bu kadar mı zor? Aynı arızayı özellikle müzik yayınlarında görüyoruz. Beste-güfte ve makam hak getire. Bunları okur şikâyetlerine tercüman olmak için yazdığımı belirtmeliyim.

***

Yeni partinin ismi

Gelen mesajlar arasında yeni partinin isim babalarının fazlaları dikkat çekmekte. Hemen herkes "milliyetçi" kelimesi geçen ad istiyor. Bu konuda yorum yapmam zor. Çünkü bu kelime "Balgat yönetimi"nin elinde. Yeni oluşum için bunun artısı kadar eksisi olabilir. Hakan Yılmaz öncelikli, konuyu işleyen tüm okurlarıma cevabım bu şekilde olacak.