Yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız

Türk milleti son dönemlerde öylesine olaylarla karşı karşıya ki, yaşananları görmezlikten gelerek daha vahimlerinin kapımızda bizi beklemekte olduğunu idrak dahi edemiyoruz. Tüm bu yaşananları balık hafızalı olmamızdan mı, çıkarlarımız gereği mi, yoksa hafıza kaybına uğradık da ondan mı anlama zorluğu çekiyoruz anlaşılamamıştır.
Ha olanları anlamayan veya anlamamızı önlemek isteyenler ne olmuş ki diyebilirler. Öyleyse olanları gelin birlikte tekrar hatırlamaya çalışalım. Kırım işgal edilip de, karındaşlarımız tekraren Rus zulmüne girmemek için çırpınırken ve liderleri doğduğu topraklara sokulmazken biz niçin susuyoruz?
Çin’de ırkım insanları dışlanıp horlanarak her gün beşer onar idam edilirken hiç sesimizin çıktığını duyan oldu mu? Irak’ta Türkmenler Kürt ve Arapların eline teslim edilip, kırmızı çizgilerimiz olan Kerkük’e peşmerge bayrağı çekilip işgal edilirken seyredişimiz niyedir?
Suriye’de Türkmenler yok sayılırken, Türkiye’ye sığındıklarında Kızılay kampından kovarak bir milyon Arap’a bakmamız manidar değil midir? Irak’a Amerikan çıkarması yapıldığında Amerikan ordusuna muvaffakiyetler dileyen, Suriye’deki iç savaşta muhalefeti desteklemek nedendi? 
Bugün Irak’ta ata topraklarımız peşmerge ve IŞİD tarafından işgal edilirken, yerlerinden yurtlarından olan ve bir kısmı da şehit düşen kardeşlerimizin dertlerine deva olabildik mi? Başbakan sözde Ermeni soykırım olaylarının yıldönümünde Ermenilere taziyede bulunurken, onların bizim bayrağımızı yakarak cevap vermelerine bu ne edepsizlik diyebildik mi?
 Ne yaptık diyenlere ise bakın neler yaptık onları da görelim. Irak’ta ve Suriye’de Kürt devletleri kurdurtmadık mı? IŞİD denen iblisin petrolünü alarak finansörü olmadık mı? Yaralılarını hastanelerimizde tedavi etmedik mi? Sınırlarımızı yolgeçen hanına çevirmedik mi? Hatay’da Aksaray’da askerimizin ve halkımızın şehit edilmesine neden olmadık mı?
Türk yurtlarını işgal edip halkına zulmeden Çin ve Rusya’yı bağrımıza basmadık mı? Bunlardan gelen turist geliri ve üç kuruşluk ticaret adına geleceğimizi ipotek etmedik mi? Yoksa büyükler diye korktuk mu? Kendi halkımız açken milyonlarca Arap’ı ve yüz binlerce Ermeni’yi beslemedik mi? Türkler şehit edilirken kimine Şii deyip, kimini de görmezlikten gelirken, Araplar için gözyaşları dökerek nümayişler yapmadık mı? 
Dışarılarda bunlar yaşanırken ülke içinde de hiç küçümsenemeyecek hatta kamplaşmaya bölünmeye götüren olaylara şahit olmadık mı? Dur diyenler mağdur edilirken soyguncular ellerini kollarını sallayarak gezdikleri gibi insanlarımızı dövmediler mi?
Demokrasi askıya alınarak sosyal medya yasaklanmadı mı? Büyük vaatlerde gidilen referandumda halkın oylarıyla değişen yasalar halk yok sayılarak tekraren değiştirilmedi mi? Zamlar yağmur gibi yağarken yüksek faizde dünya üçüncüsü olmadık mı? Ülkemizdeki işsiz sayısı ile çocuk suçluların sayısı yüzde yüz artmadı mı? On binlerce insanımız dinlenerek suçlu ilan edilmedi mi? Soma felaketinde acılı insanlarımız dövülmedi mi? 
Dün savcılığı yapılan Ergenekon ve Balyoz davalarında yüzlerce insan mağdur edilirken, bunun orduya yapılan bir komplo olduğu ortaya çıkmadı mı? Öcalan’ı protesto etmek tahrik suçu sayılmadı mı? Türkiye’de Amed adında Kürtçe üniversite kurulmadı mı? Kışlalarda bayrak indirilip, PKK marşlarıyla askerler halay çekmedi mi? Asker kışlaya kapatılarak bölücülere serbestiyet tanınmadı mı? TDK Kürtçe sözlük hazırlayıp, yer isimleri Kürtçeye çevrilmedi mi?
Şimdi ise bunlar olmamışçasına il il ve yurt dışı gezileri yapılarak oy isteniyor. Camilerde içki içildi ve başörtülü bacılarımız dövüldü diyerek halkı galeyana getiriyorlar. Muhalefete küfrederek kabadayılık gösterisi yapılıyor. Biliyorlar ki ne yapsak bunlara müstahak, öyleyse vur abalıya diyorlar. Yarınlarda bu yaşadıklarımıza da şükredecek olaylar da yaşayacağımız olacağına göre, o zaman sazanlar kavağa çıkabilecekler mi göreceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları