Yav he he.. Sözcü Fetöcü!

Yıllarca fetö ile koyun koyuna olup da bugün fetö karşıtı olarak salınanlara baktıkça, Sözcü Gazetesi'nin yıllardır fetö ile mücadele edip, bugün fetö'cüymüş gibi yargılanması, aklı başında kimin içini sızlatmaz, kimi güldürmez ki?

Ama oluyor, burası Türkiye.. AKP iktidarında şaşıracak bir şey kalmadı..

Bakın, Sözcü davasında dün ikinci gündü.. Tanıklardan biri de İYİ Parti Genel Sekreteri Aytun Çıray'dı.. Ankara'daki salondan yaptı tanıklığını.. Verdiği ifade, yaşadığımız "Maskeli Balo"nun özeti gibiydi..

**

Aytun bey, 2011 seçimlerinden önce Sözcü Gazetesi'ndeki bir makalesini sundu önce.. Diyor ki o makalede; "Hedefteki parti MHP.."

Bu aralar MHP'den Aytun Çıray'a gelen sözlere baktığınızda ilginç bir başlık.. Zira Aytun Çıray o yazısında, MHP yönetimine dostane bir uyarıda bulunuyor..

Dönemin Genel Sekreteri Cihan Paçacı ile görüşüp, 2010 referandumunda ortaya çıkan "Bağımsız ülkücüler" adlı grubun, MHP'ye komploda kullanılmak üzere hazırlandığını söylüyor..

Ve Paçacı'nın önerisiyle Devlet Bahçeli ile görüşerek, 2011 seçimleri öncesi MHP'ye komplo hazırlığı yolunda duyum aldığını, amacın da, MHP'yi baraj altı bırakarak, AKP'yi, anayasayı değiştirebilecek milletvekili sayısına ulaştırmak olduğunu anlatıyor..

Bunu yazdığı makaledeki ayrıntılar arşivlerde mevcut.. Bu hazırlıkta iktidar ve fetö işbirliği iddiasında bulunuyor Aytun Çıray.. Çünkü o dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, "Bağımsız ülkücüler" ifadesini kullanmış, onların referandumdaki çabalarına atıflar yapmıştı.. Ve bu bağımsızların(!) legal yüzleri ekran ekran gezip, 2010 referandumunda "Evet" oyu istemişlerdi..

**

Bunu niye anlattım.. Bakın bu durumdan iki ilginç sonuç çıkıyor.. Birincisi;

-2011'de fetönün MHP'ye yapmayı planladığı komploya karşı harekete geçen bir siyasetçi olan Aytun Çıray, bugün, dün uyardığı parti sözcüleri tarafından fetö'cülükle itham ediliyor.. Aha da şuraya koydum bu ikonu :)

İkincisi; Dünkü duruşmada bu makalesini okuduktan sonra dedi ki Aytun Çıray;

-Sorarım size; Herkesin fetö güzellemesi yaptığı günlerde, sayın Bahçeli ve partisine saldıran fetö'ye karşı, Türk Milleti'nin ve doğruların yanında yer alıp, bu yazılara sayfalarını açabilen Sözcü Gazetesi'ni fetö'cülükle itham etmek, vicdanlı bir iş midir?

**

Deyim yerindeyse, 'kitabın ortasından" bir soru..

Gökmen de tahliye edildi.. Aramıza yeniden hoş geldin Mustafa Kemal'in kalemi..  Ne var ki bu garip dava sürecek..

Dedim ya, burası Türkiye.. Ordunun terörist, teröristinse tanık yapıldığı kumpaslardan sonra, bugün de, manşetleri fetö'yle mücadelenin kronolojisi olan bir gazete, fetö ithamıyla sanık..

Merak buyurmayın; bu garipliklerin adını da yarın, "Yargıda metal yorgunluğu koyar" geçerler.. Maşallah, yorulmayan bir kişi var ve ülkeyi de, bu manevralardan "Yorulmayan" o kişi yönetiyor nasılsa..

***

Ekonominin ki uçuşsa, zamların ki ne?

Bir hafta içinde akaryakıta ikinci zam gece yarısı devreye girdi.. "Benzin 3 liraya mı koşuyor?" dendiğinde, "Geçti o günler.. Artık Ak Parti var Türkiye'de" cevabı verileli çok olmuyor ama, benzin artık 5 lira 60 kuruş.. 6 değil, yanlış anlamayın..

Daha önce de söyledim, tüm zamların anası akaryakıttaki bu zam, devletin vergi payını artırmaya yönelik..

Dövizdeki hareketliliğin de gözünüzden kaçmış olma ihtimali yok.. Kişisel olarak kıyıda köşede dövizim ya da dövizle borcum yok.. "Bana ne" deyip geçebilir miyim? Elbette hayır.. Türkiye'ye yaklaşmakta olan ekonomik facianın ayak sesleri bunlar.. Üstelik 'Teğet' ihtimali falan da görünmüyor..

Peki ülkeyi yönetenler ne yapıyor? Hala bize 'Uçan ve her şeyin yolunda olduğu" bir ekonomiden söz ediyor..

Yanılmayı bu kadar isteyebileceğim çok az konu var.. Ama pazara çıkan ablam, bir önceki haftaya göre yap hesabını..

Çekleri dönmeye başlayan işletmeci abim, piyasa durgun, vaktin bol.. Al hesap makineni önüne, girdideki farkı dök masaya..

Torbalarla çorbaya dönen yasa tasarılarıyla, madenlerle başlayan acil özelleştirme ihtiyacının sıcak para telaşını da ekle üzerine..

Hadi, kanadın kalkabiliyorsa, uç, uçabildiğin kadar.. Bu uçuşlara kimin inandığı, kimin inanmadığının hiç önemi yok.. Yanlışların bedelini hepimiz, ortaklaşa ödeyeceğiz..

Türkiye kıymetlimiz.. 15 yıldır ülkeyi bu sloganlarla ve sıcak para bolluğuna esir ederek yönetenler, sonunda faturayla yüz yüze getiriyor bizi..

Gözel işler yaptıklarına inananlar da var.. E yapıldıysa da lütuf değil, görev.. Ama artık yönetemiyorlar.. Göz göre göre kazdıkları kuyuya yaklaşıyor Türkiye..

O yüzden, artık, daha iyisini yapabileceklere devretmekten başka yol yok..

***

Günün Sözü

Kişi kim olduğunu bilmek isterse, kimleri sevdiğine baksın.. / Mevlana

Yazarın Diğer Yazıları