Yaz aylarında yaşlıları bekleyen tehlike

Yaz aylarında yaşlıları bekleyen tehlike
Uzun süre yatağa bağımlı kalan yaşlılarda sıkça görülen yatak yaralarının önemi, yaz aylarında özellikle artan yara vakalarına karşın dikkat edilmesi gereken önemli noktalar!

Uzun süre yatağa bağımlı kalan yaşlılarda sıkça görülen yatak yaralarının önemine değinen Plastik ve Rekonstrüktif Cerrah Op. Dr. Ercan Cihandide ve Yara Bakım Koordinatörü Deniz Yahcı, yaz aylarında özellikle artan yara vakalarına karşın dikkat edilmesi gereken önemli noktaları aktardılar.

Yatak yarası nedir?

Yatak yaralarına bası yarası ya da dekübütüs ülseri de deniliyor. Kemik çıkıntılarının bulunduğu yerlerde sürekli yatmaya bağlı olarak basınç ya da sürtünmelere bağlı olarak deride ya da deri altı dokularda meydana gelen hasarlar olarak adlandırılıyor.

Hastaya bağlı faktörleri

-Hareket azlığı/hareketsizlik
-Kas aktivite kaybı
-Yetersiz ve dengesiz beslenme
-İdrar veya dışkı tutama
-Yetersiz sıvı alımı
-Yaş
-Duygusal algılama bozuklukları
-Aşırı kilo yada çok zayıf olma
Çevreye bağlı faktörleri ise;
-Basınç
-Isı
-Nem (cildin ıslak kalması)
-Temizlik eksikliği
-Bakım ve davranış hataları (yatma ve oturma pozisyonunun yanlış olması)
-Sürtünme
-Yırtılma

Yatak yaralarını anlamada bu ön belirtilere dikkat edin!

Yatağa bağlı hastalarda ortaya çıkan yatak yaralarının ön belirtileri arasında cilt rengi ve yapısında değişiklikler meydana geldiği, bu yaraların ana belirtileri arasında ise ciltte üzerine parmağımız ile basınç uyguladığımızda solmayan, kırmızılı devam eden bir kızarıklık, morarma ya da siyahlık olduğu belirtildi.

Yatak yaralarında henüz cilt bütünlüğü bozulmamış ve ciltte açılmalar vs başlamamamış ise hastaya iki saatte bir pozisyon vererek, basınç azaltıcı destek ürünler kullanarak yara tedavileri de mümkün. Ayrıca cilt bütünlüğünü koruyan, destekleyen krem ve özel bakım ürünlerini kullanarak daha büyük yaralar oluşması da engellenebilir.

Yaz aylarında artan yatak yaralarına karşın alınacak önlemler

Hareketliliğin sağlanması
Pozisyon değiştirme
Cilt bakımı

Yatak yaralarında tedavi yöntemleri

Yatak yaralarının tedavisinde bir ya da birçok kombine tedavi yöntemi kullanılıyor. Bu yöntemler yaraya ve hastaya göre değişiyor. Negatif basınç, modern yara bakım ürünleri ve kök hücre tedavisinin ise bunlardan birkaçı.

Deniz Yahcı, özellikle yatak yaralarında yara üzerinde kötü kokulu, canlılığını yitirmiş nekrotik dokular ya da tamamen siyahlaşmış ve sertleşmiş ölü dokular varsa cerrahi yöntem ile yaraların temizlenmesi gerektiğine dikkat çekti.

Plastik ve Rekonstrüktif Cerrah Op. Dr. Ercan Cihandide ise, Evre 4 gibi ileri derecede olan yatak yaralarının temel olarak tedavisinin cerrahi olduğunu belirtti. Ancak belirli bir hasta grubunun ise uzun süreli bir ameliyatı kaldıramayacak derecede genel durum bozukluğu olmasından dolayı ameliyatı tercih edemediklerini söyledi. Bu durumlarda ise hastanın kendi yağ hücrelerinden elde edilmiş kök hücrelerin ,entegre edildiği alternatif bir tedavi yöntemi olan fibrin matriks yöntemini kullandıklarını açıkladı.

Yatak yaralarında beslenmenin önemi

Yatak yaralarında iyileşme faktörlerinden beslenmenin önemi çok büyük. Yetersiz beslenme yani; protein, albümin eksikliği ve yetersiz sıvı alımı sonucunda yara iyileşmesi olumsuz şekilde etkileniyor. Yetersiz sıvı alımı sonucu kan volümünde düşüklük olduyor.

Yatak yaralarında nasıl bir yatak tercih edilmeli?

Yatak yaralarında, havalı yataklar basıncı önlemek ve azaltmak için kullanılan en önemli destek ürünü. Kendinden pozisyon veren, küp küp basınç noktalarına göre hava boşaltılmasını sağlayan yataklar ise en çok kullanılanlar arasında. Yatak yaralarında kullanılması önerilmeyen yatak tipi ise; baklava dilimli, içinde hava akımı sabit olan üstü muşamba yatak modelleri.

Yatak yaralarında her hasta için tedavi süreleri aynı değil. Süre hastanın kilosuna, beslenme düzenine, vitamin, mineral değerlerindeki dengelere ve bakım şartlarına göre değişiyor.

Diyabet hastalarının ise; özellikle beslenme konusunda daha dikkatli olması gerekiyor, çünkü hastaların şekerlerindeki dengesizlik ve yüksek değerlerin çıkmasından dolayı yara iyileşme süreleri gecikebiliyor.