Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

Yazık olmuş "Genç Osman"a

Devlet Tiyatroları’nda Ekim ayından bu yana gösterimde olan yine müthiş bir eser, Turan Oflazoğlu’nun kaleminden yönetmen ve oyuncu Şakir Gürzumar’ın rejisiyle  “Genç Osman” Ocak ayı sonuna kadar Büyük Tiyatro’da Ankaralı izleyicileriyle buluşmaya devam edecek.
Eser yine Büyük Tiyatro’da bundan tam 27 yıl önce devlet sanatçısı Bozkurt Kuruç’un rejisiyle sahnelenmişti.

Amcası Sultan I. Mustafa’nın tahttan indirilişinden sonra henüz 14 yaşında olan Genç Osman, dünyaya nam salmış Osmanlı gibi bir hanedanlığın tahtına oturur. Oyunun hikâyesi belki Genç Osman’ın hüzünlü hikâyesi üzerine kurgulu ama tarih sayfalarına döner bakarsak, koca bir imparatorluğu yönetmenin zorluğunu idrak etmeyen bir sürü Osmanlı sultanı sarayın entrikaları içerisinde benzer sonu yaşamış ve öldürülmüştür. Genç Osman’ın öldürülmesi Osmanlı Devleti’nin tarihinde ilk olmakla birlikte son olmamıştır.

Örneğin Osmanlı Devleti’nin 18. padişahı Deli namıyla ünlenen I. İbrahim, Genç Osman’dan sonra saray içi entrikaya kurban giden ikinci padişahtır. Bir diğer isim III. Selim’dir. Kabakçı Mustafa ayaklanmasıyla tahttan indirilir. 28 Temmuz 1808’de öldürülür. Ardından IV. Mustafa tahta çıkar; onun ölümü de aynıdır. O da padişah II. Mahmut’un emriyle boğularak öldürülür. Osmanlı tarihinde belki de en belirsiz ölüm şekli Abdülaziz için söylenir. Osmanlı tarafından tahttan indirilen Abdülaziz’in doktorların bileklerini keserek intihar etti raporuna karşın tüm söylentiler öldürüldüğü yönündedir.

Osmanlı Devleti tarihi içerisinde bu ve benzeri şekillerde öldürülenlerin sayılarının hiç de az olmadığı görülür. Hatta geleneğe göre en uygun öldürme yöntemi boğularak olanmış, çünkü öldürülen padişahların kanları kutsal sayıldığından kan akıtılması uygun sayılmazmış.
Tarih sayfalarından yine oyunumuzun içeriğine dönersek, son derece toy olan Genç Osman’ın savunduğu dürüst ve güçlü değerlerle, yeniliğe karşı çıkan güçlerin iktidar hırsı çelişir. Osman’ın bir türlü farkına varamadığı halkına yeni bir yön verme tutkusu onu büyük bir ateşin tam ortasına sürüklemektedir. Kısacası yeniliklere açık olmanın, alışılmışın dışına çıkmanın her devirde tehlikeli olabileceğini hesaba katmaz. Hele ki onun tahta çıktığı dönemde düzenbazlar sınıfının, “Sadece biz biliriz, bileni de sevmeyiz”  politikasını anlayabilmek için çok gençtir. Çok geçtir... Bir ayaklanma sonu 20 Mayıs 1622’de Yedikule Zindanları’nda boğularak öldürülür.
 Kuşku yaratanlar değil, mutlak itaat edenler revaçtadır. Yok öyle değil ise vurun kellesini taktiği geçerli... Dönemi böyle ince ayrıntılarıyla işleyen, sarayın entrikalarını çok güzel anlatan bir oyun. Eser, oyuncu kadrosu, dekoru, kostümü her şeyiyle harika. Bugün ve 20 - 23 - 25 Ocak tarihlerinde Ankara Opera binası Büyük Tiyatro Sahnesi’nde izlenebilir. Osmanlı’dan önemli bir kesit... Bence kaçırmayınız, iyi seyirler.

Yazarın Diğer Yazıları