Yeni açılan profesyonel turist rehberlik kursları

Yıl 1994, Avustralya’daki dil eğitimimden sonra ülkeye döndüğümde iş bulamamıştım ve yapabileceğim ne var diye araştırırken, bir arkadaşım Turizm Bakanlığı’nın açtığı “profesyonel kokartlı rehberlik kurslarından bahsetti. Gerekli olan tüm evrakları hazırladıktan sonra kurs bölgem olan Nevşehir’e gittim.

Olağan süresi altı ay olması gereken kurs, çeşitli nedenlerden dolayı sekiz ay sürdü. Kursiyerlerin çoğu İstanbul’dan gelmişti. Çoğunluğu Sultanahmet civarında ve Kapalıçarşı’da dükkân sahibi olan insanlardan oluşuyordu. Bunları görünce neden kokart alma ihtiyacı duyduklarını, zaten yabancı dil bildiklerini, turizmle iç içe olduklarını sorduğumda; gezen turistleri bağlayabilmemiz için, onlarla tur yapmamız gerekli dediler.

Yani “ülkemizin gelenek, görenek, tarih ve sosyal yapısını” doğru şekilde yerli ve yabancı turistlere tanıtması amacıyla açılan ve yetiştirilen “kokartlı profesyonel turist rehberi” lisansı alacak olan çoğu kursiyer, aslında yukarıdaki açıklamalarıyla bu lisansı kendi işyerlerine daha fazla turist getirmek için bir araç olarak kullanmayı düşünüyordu.

Zaten meslek hayatına başladıktan sonra, bu kurs arkadaşlarımın çoğuyla turlarda karşılaşmadım. Demek ki, ülke tanıtımıyla değil de kendi işyerlerinin tanıtımıyla uğraşıyorlardı. Daha kurs sırasında bu kursun son olduğu ve bundan böyle dışarıdan rehber alımı olmayacağı, bundan böyle rehberlerin üniversitelerin rehberlik bölümü mezunu olanlar arasından seçileceği söyleniyordu.

Fakat söylendiği gibi olmadı, her Turizm Bakanı değiştiğinde kendi milletvekili seçildiği bölgeye kıyak geçercesine yeni bölgesel rehberlik kursları açtılar. Kurslar bölgesel olmakla birlikte, ülkenin her tarafından başvurular kabul edildi. Derken şu anda sayıları on bini geçen kokartlı rehber sayısını bilinçli şekilde oluşturdular.

Bundan sonra hiç açılmayacak dedikleri kokartlı profesyonel turist rehberlik kursları 1994 yılından bu yana sanıyorum en az 10 defa daha açıldı ve piyasaya ihtiyaçtan fazla rehber çıkardılar. Nerede çokluk olursa orada organize olmanın zorluğu ve liberal ekonomik şartların ülkemizde orman kanunlarıyla uygulanmasından dolayı, rehberlik hâlâ bir meslek olarak tanımlanmadığı halde, bakanlık tarafından kursları açılmaya ve kokartlar dağıtılmaya devam ediyor.

Meslek yasası olmayan ve yapacağı iş kanunla tanımlanmayan, fakat turizm sektörünün motoru konumunda olan, her yıl binlerce yerli ve yabancı turistle ülkemiz hakkında bilgi veren bu grubun, yaptıkları ülkeye zarar verici bir eylem olmaya başladığında hangi yasa maddesine dayanarak işlem yapılacak diye hep kendi kendime soruyorum. Bir meslek grubuna mensup insanı yaptıklarından dolayı sorgulayabilmeniz ve sorumlu tutabilmeniz için öncelikli olarak yaptığı işin bir meslek kanunuyla tanımlanmış ve kurallarının belirlenmiş olması gerekir.

Bu yıl Hatay, Samsun, İstanbul ve İzmir’de açılacak olan rehberlik kursları sorunları azaltmayıp, mağdur olan rehber sayısının daha da artmasını sağlayacaktır. Bu konuda bunca yazı yazmama rağmen, konuyu hâlâ görmezden gelen bir zihniyetin yapmaya çalıştığı ancak şu olabilir, seyahat acentelerinin her dediğini yapan, üç kuruşa tura çıkan bir rehber tipi yaratmak.

Yazarın Diğer Yazıları