Yeni düşman kim olacak?

IŞİD, önce, Irak'ta Musul'dan, şimdi de Suriye'deki Rakka'dan temizlenmeye çalışılmaktadır. 17 Ekim'de Musul, 6 Kasım'da Rakka harekatı başladı ve ikisi de devam etmektedir. Görünen o ki bu iki kent IŞİD'den temizlenecek ve herkesin düşmanı olan radikal IŞİD örgütü bölgeden atılacaktır. Ancak daha önce de birkaç kez yazdık, ABD, İsrail ve Batılılar IŞİD'in tamamen ortadan kaldırılmasına izin vermeyeceklerini, başka bölgelerde başka ülkelere karşı, örneğin Kafkaslar'da Ruslara karşı Çeçenlerle birlikte, daha önce olduğu gibi bağımsızlık hareketinde kullanılabileceğini belirtmiştik. Bir başka ihtimal, bölge veya bölge dışı bazı güçlerin, bir müddet sonra, başka nedenlerle Orta Doğu'da tekrar kullanılmak üzere bu militanların kış uykusuna yatmaları sağlanabilir, endişelerini taşımaktayız. Umarız ve dileriz ki bu öngörü gerçekleşmez.

***

Ancak asıl sorun, IŞİD ortadan kalkarsa, yeni düşman kim olacaktır? Zira Orta Doğu ülkeleri ve bunları kontrol eden emperyalist güçler, düşmansız yapamazlar, bu bölgede, düşmansız bir hayat zor gelir. Sömürü, kargaşa ve petrol paralarının harcanması için yeni sorunlar ve yeni düşmanlar gerekir. Mevcut Suriye ve Esad sorunu yeteri kadar elverişli olmadığı için IŞİD devreye sokulmuştur. Ayrıca Rusya ve İran'ın beklenmedik derinlik ve güçte, sorunun bir parçası olmaları da Orta Doğu'da dengeleri değiştirmiştir. ABD'nin Musul ve Rakka harekatı, bölgenin IŞİD'den temizlenmesinden ziyade, mevcut dengeden yeteri kadar yararlanamadığı için, yeni denge kurma ihtiyacından ortaya çıkmıştır. Zira, iki yıldır IŞİD'e ses çıkartmayan ABD ve İsrail, birden IŞİD düşmanı tavır almaya başlamıştır. ABD ve İsrail'in, Musul petrollerini ve bölgenin bir kısmını da Kuzey Irak Kürt Yönetimi'nin kontrolüne ve Suriye'de ise Kobani'den Akdeniz'e kadar olan şeridin kontrolünü de PYD'ye vererek İsrail dostu büyük bir Kürdistan yaratma peşinde olduğu saklanamayacak kadar açıktır. Türkiye'nin, son altı aydır takip ettiği Orta Doğu politikası ülke çıkarlarına daha uygundur. Eski hatalarını yapmamakta ve yaptıklarını da düzeltme peşinde olduğu görülmektedir. Bu, ülke ve bölge açısından önemli bir gelişmedir. Hiçbir komşu ülke ve Batılı müttefikler, Türkiye'yi kendi çıkarlarına uygun politika takip ettiği için suçlamaz ve suçlayamaz, AKP yönetimi daha önce uyguladığı İslamcı ve keyfi hareketleri nedeniyle hem Batılı müttefiklerinin hem de Orta Doğulu komşularının tepkisine maruz kalmaktaydı. AKP yönetimi şimdi, sadece Türkiye'nin çıkarlarına yönelik, bölge barışını gözeten, teröre karşı müttefiklerle ortak hareket etme yolları arayan makul bir politikaya dönmüştür. Bu dönüşümün en son örneğini, 6 Kasım'da Hulusi Akar'ın, ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford ile yaptığı uzun görüşmeden sonra açıklanan basın bildirisinde gördük. Dunford ile Rakka konusunda Türkiye'nin çıkarları da dikkate alınarak mutabakata varıldığı açıklandı. Rakka, Türkiye'nin kontrolünde olan Özgür Suriye Ordusu'nun da desteğiyle koalisyon güçleri tarafından IŞİD'den temizlendikten sonra şehrin yönetimi Kürtlere değil Arapların çoğunluğunu oluşturduğu bir koalisyona bırakılacaktır. Bu önemli ve olumlu bir gelişmedir.

***

Yeni düşman kim olacak sorusuna gelince, henüz erken olmakla birlikte, geç kalmamak için, Türkiye yeni düşmanın belirlenmesinde veya yaratılması aşamasında dikkatli olursa, yeni süreci kendi çıkarlarına daha uygun hale getirme fırsatını yakalar, biz şimdiden uyaralım.

Yazarın Diğer Yazıları