Yeni Kültür ve Turizm Bakanı'na öneriler (1)

Yeni Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay’a göreve başladığı bu günlerde , yaklaşık sayıları on bini bulan “kokartlı profesyonel turist rehberi” meslektaşlarım adına, sektörümüzle ilgili bazı hatırlatmalarda bulunmak istiyorum.
Burada hatırlatacaklarımın Sayın Günay’a sektörü tanıması açısından yardımcı olacağı düşüncesindeyim. Öncelikli olarak, Turizm sektöründeki gelinen nokta ile ilgili Sayın Bakan yalnızca TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği) ve Bakanlık yetkililerinin verecekleri bilgileri dinlerse ve doğru kabul ederse, daha başlangıçta en büyük yanlışı yapmış olacaktır.
Bugün sayıları Kültür ve Turizm Bakanlığı personel sayısının üç katını bulan “kokartlı profesyonel turist rehberlerinin” personel dosyaları Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda muhafaza edilip, tüm disiplin ve diğer işlemleri yine Bakanlık tarafından yapılmakta. Ama gelin görün ki, bu kadar personelin çalışma şartlarını düzenleyen ve yaptıkları işi bir “meslek yasası” ile tanımlamamış olan Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yeni Bakanı oldunuz.
Önceki Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Erkan MUMCU, “kokartlı profesyonel rehberlere” üç defa “profesyonel turist rehberlik meslek yasasını yasallaştırma” sözü vermesine rağmen, her defasında bu yasaya TÜRSAB ve TOBB’nin büyük itirazları olmuş, hatta 59.uncu hükümet döneminde “meslek yasamızın” çıkmamasına ramak kalmışken, Sanayi Bakanı Ali COŞKUN bu yasayı imzalamamıştır. (Sayın Erkan MUMCU’nun Kanal B Programındaki itirafıdır).
AKP’nin Meclis’teki sayısal çoğunluğu nedeniyle, 60.ıncı Hükümet Dönemi’nde yapmayı planladığı yasal değişikliklerin arasına, sayıları on bini geçen “kokartlı profesyonel turist rehberlerinin meslek yasasının da” konulması, olaylara Adalet çerçevesinde baktığınızın bir göstergesi olacaktır. Eğer iktidar olduğunuz bu dönemde de “rehberlik meslek yasası” yasalaşmaz ise, sizinde öncekilerden bir farkınızın olmayacağını bilmeniz gerekmektedir.
“Rehberlik Meslek Yasasının” çıkmaması demek, kendi Anadiline yakın derecede en az bir yabancı dili bilen ve bu dille Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tarihini, kültürünü, Gelenek ve Göreneklerini, Siyasi Yapısını, yabancı ve yerli turistlere anlatan, her biri birer “kültür elçisi” gibi çalışan “kokartlı profesyonel rehberleri” yabancı tur operatörlerine ve onların yerli işbirlikçilerinin egoizmine kurban etmiş olursunuz.
“Ülke Tanıtımı” dendiğinde bugüne kadar hep eleştirilen konu, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Tanıtım için ayırdığı bütçenin azlığını” oldu. Ama bu yakınmayı yapanlar yine bu bakanlığın onayı ile sektörde para kazanan kuruluşlardı. Parayı hep bunlar kazandılar, ama ülkenin en iyi şekilde tanıtılması konusunda gereken hassasiyeti hiçbir zaman göstermediler. Çünkü ülkenin tanıtımı yalnızca yüz milyonlarca dolar harcayarak yabancı reklam firmalarını zengin etmek değildir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı yüzlerce milyon doları ülke tanıtımı için harcar iken, ülkeyi ziyaret eden yabancı turistlere en iyi tanıtımı yapacak olan “kokartlı profesyonel rehberlerin” ücretleri bu firmalar ve seyahat acenteleri tarafından bir yükmüş gibi gösterildi.

Yazarın Diğer Yazıları