Yeni moda rakibini sevmek

Hıncal Uluç'un bir lafından yola çıkmak istiyorum. a Spor'daki 90'A programında söyledi; "Fenerbahçeli olmayanların en sevdiği Hoca, Aykut Hoca". Beğendiniz mi? Üstelik kafiyeli. Bakıyorum gelen tepkilere, Uluç Büyüğüm yerden göğe kadar haklı. Laf aramızda bu aralar Kocaman'ı ben de seviyorum. Hatta bayılıyorum. Allah onu sarı lacivertlilerin başından eksik etmesin. Bu, işin sportif yorumu. Bir de genelleme yapalım istedim. Orta öğretim yıllarımızda kimi hocalarımız hiç bir şey öğretemezlerdi. Yine de onlara bayılırdık. Sebebi çok basıtti; "Neticede sınıfı geçirecek notu verirlerdi". Bazı ders kitabı yazmış deryalardan ise nefret ederdik. Çünkü, en küçük hatada çaktırırlardı.

Şimdi siyaset sahnemize AK Parti gözlüğüyle bakmak istiyorum. Kemal Kılıçdaroğlu'na zaman zaman sinirlenseler bile yine de sevenlerinin sayası daha fazla. CHP lideri, Süleymen Baba'nın tam tersi çizgide. Merhum "7 kere gidip 8 defa gelmesi" ile ünlüydü. Politikanın kurduydu. Kılıçdaroğlu ise girdiği her seçimi kaybetmekle tarihe geçti. Futbol tabiriyle "8 maç, 8 mağlubiyet". Takdir edilecek tek tarafı kolay teslim olmuyor. Kazanamayacağını bile bile mücadeleyi bırakmıyor. Taraftar, belki bu yönünü seviyor. "Nereye kadar" derseniz önümüzdeki "Seri seçimler" onun son şansı. Yine aynı sonucu alırsa "Yolcudur Kemal Abbas, bağlasan duramaz". Biz kendisine başarılar dileyip, konuyu noktalayalım.

***

İlginç tipler

Son Ne Oluyor, hukukuçular buluşmasıydı. Avukatlar toplanmıştı. Arada tek farklı meslekten olan Gazeteci Orhan Bursalı'idi. Bir kişi hariç tüm meslektaşlar genelede fikir birliği içindeydiler. Enis Berberoğlu'nun davasına bakan aynı mahkemenin iki farklı karar vermesi birlikte eleştirildi.

Berberoğlu'nun avukatı Murat Ergun iddianameden kararlara kadar geçen safhaları iyi anlattı. Sade bir vatandaşın dahi anlayacağı bir dille bilgi verdi. Tek kelimeyle; aydınlattı. Ergun'un "Türkiye'de yargı bağımsız değil. Mahkeme heyetleri korkudan tahliye kararları veremiyor" demesi cesaret işiydi. Aynı durumun tam tersini de, bazı yargılamalarda görebilmekteyiz.

Hüseyin Ersöz ile tam karşıtı Pınar Hacıbektaşoğlu'nun ortak yorumlarına şaşırdım. Demek ki, sıkça izlemesek de, "Aklın yolu bir". Bu kadar hukukçu arasında inadım inat diyen tek isim Yasin Şamlı idi. Hiç bir esneme görmedik. Şu savunduğuna bakın; "Kararın bozulmasıyla, dava düşmez". Bu cümleyi çözenlerden ricamız, bize de anlatmaları. Şamlı'nın bir başka özelliği AK Parti'ye gönderme yapıldığı an "Hop, Hoop" deyip ortalara atılması. Erdoğan'ı çok sevdiğinden de hiç şüphemiz yok.

Şirin Payzın'a gelince o da yaşı gibi "Olgunluk dönemini" devirdi. Hem yönetimi hem görüntüsü yine de geçerli! Burada bazı ilaveler yapmak isterdim. Ancak Hayri Köklü-Ahmet Yabuloğlu ikilisinin sansüründen korkuyorum. En iyisi ünlü futbol amigosu Apartman Mustafa gibi bağırmak; "Hakeeem, anlarsın yaa".

***

Uyum meselesi

Siyasi İşler'de ekranların en sakini dört katılımcı vardı. NTV'de Ahmed Arpat'ın yönettiği tartışmada iki öğretim üyesi Prof. Dr. Emre Bağce ile Doç. Dr. Yunus Emre'ye sinirlenmek mümkün değil. Meslektaşımız Nuh Albayrak da aynı çizgide. İhsan Aktaş ise bu üçlüye ayak uydurunca sanki Lordlar Kamarası'ndaki gibi olduk.

Türk-ABD ilişkilerinin geleceği konusunda en iyimser olan Aktaş'tı. "Kriz geçecek" dedi. Prof. Dr.  Emre Bağce "ABD açık oynuyor" şeklinde konuşunca pokerden iyi anladığını öğrendik.

Konu Enis Berberoğlu'na gelince Doç Dr. Yunus Emre'nin yorumuna katıldık; "Kaçma şüphesi  olmayan bir milletvekilini tutukladılar".

***

Yanlış yerde miyiz?

Sabahın çok erken saatinde TRT-1'e takıldım. Televizyonu açtığım an gördüğümü kasap tezgahı zannettim. Ekrandan taşanları büyükbaş hayvan parçaları sandım.

Bu kadar sevimsiz malzemeye gerek var mıydı? Neticede sağlık programı -Doktor Geldi-. Meğer bu bölümün konusu "Kalp ameliyatları" imiş. Ancak seçilen parçalar King Kong filminden kalanlar gibiydi.

***       

Balgat'ta panik

Son kamuoyu yoklamaları MHP'nin baraj altında kalacağını kesinleştirmekte. Balgat'takilerin bunun farkına varması epey zaman aldı. Dün ilk kez Devlet Bahçeli'nin ağzından barajı yüzde 5'e indirme lafı çıktı. Bana göre panikleri büyüyor. Ne yaparlarsa yapsınlar olası sonuç ortada. Diğer kısmı ise sizin yorumunuza bırakıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları