Yeni Şafak yazarı Aksoy: "Çay içmek için bile torpil lazım"

Yeni Şafak yazarı Aksoy: "Çay içmek için bile torpil lazım"
Hükümete yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi yazarı Faruk Aksoy, ülkedeki durumdan rahatsız binlerce gencin umutlarının kırılarak Türkiye'yi terk ettiğini ve torpil olmadan taze çay bile içilemediğini yazdı.

Yeni Şafak gazetesi yazarı Faruk Aksoy dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. 

Son bir yıl içinde 253 bin 640 kişinin ülkeden göç ettiğinin altını çizen Aksoy, bunların büyük kısmının 25 ile 29 yaş aralığındaki gençler olduğunu söyledi.

Torpil ve adam kayırma olaylarının had safhada olduğunu söyleyen Aksoy, gençlerin de buna tepki göstererek umutlarının kırıldığını ve başka ülkelere göç ettiğini ifade etti.

Adalet duygusunun tamamen sarsılmış olduğunu vurgulayan Faruk Aksoy, "Bir bardak taze çay içmek için bile torpil lazım, ocakçıyı tanıyorsanız taze, tanımıyorsanız bayat çay içiyorsunuz, bunu herkes görüyor, herkes yaşıyor, adalet duygusu temelden sarsılmış durumda" şeklinde konuştu.

Aksoy'un yazısı şöyle:

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) raporu diyor ki: 2017 yılında, Türkiye’den göç eden insan sayısında, bir önceki yıla göre %42.5’lik artış var.

Rakama vurduğunuzda bu oran 253 bin 640 kişiye tekabül ediyor.

Yani bir yıl içinde tam 253 bin 640 kişi çekip gitmiş buralardan, başka memleketlere yerleşmiş.

Daha vahim olanını söyleyeyim…

Göç edenlerin önemli bir kısmı da 25 ila 29 yaş aralığındaki gençlerden oluşuyormuş, daha çok onlar terk etmişler ülkeyi.

Ne büyük felaket, ne büyük yıkım, ne onarılmaz bir acı, değil mi?..

Kolay mı yetişiyor bir çocuk, kolay mı besleniyor, kolay mı okuyor, kolay mı adam oluyor?

"BU KADAR İNSAN FETÖ'CÜ OLAMAZ"

Bin türlü emek veriyorsun, umutlar yeşertiyorsun, hayaller kuruyorsun, kulağına dualar okuyorsun, türküler söylüyorsun, topluma katıyorsun; fakat görgüsüzün biri, şark kurnazı üçkâğıtçının teki geliyor, o zeki çocuğun önüne geçiyor, hakkını hukukunu gasp ediyor, yarını çalıyor, hayatını zindana çeviriyor.

Çocuklar gidiyor…

Nereye gidiyor bu çocuklar, niçin gidiyor, kimse bir şey sormuyor mu bunlara?

“Ne istiyorsunuz, neye itiraz ediyorsunuz?” demiyor mu, sizi küstüren, ülkenizi terk etmenize sebep olacak kadar gururunuzu kıran şey nedir, demiyor mu?

Demiyor, çocuklar bir bir gidiyor…

Bu kadar insan FETÖ’cü olamaz, bu kadar insan vatan haini olamaz, bu kadar insan bir yıl içinde sırf eğitim amacıyla yurt dışına çıkmış olamaz.

İşin içinde başka iş var, herkes ne yaşadığını, ne gördüğünü kendisi biliyor.

Genç insanlar, büyüdükleri, eğitim aldıkları ülkelerinin yarınlarına inanmıyor, hak edenin hak ettiği yere geleceğini düşünmüyor.

"USULSÜZLÜKLER ÇOK KÖTÜ PATLAR"

Bir bardak taze çay içmek için bile torpil lazım, ocakçıyı tanıyorsanız taze, tanımıyorsanız bayat çay içiyorsunuz, bunu herkes görüyor, herkes yaşıyor, adalet duygusu temelden sarsılmış durumda.

Milliyetçi, maneviyatçı duygular da bir yere kadar götürüyor toplumu, küçücük bir ilçe belediyesinin yolsuzluk dosyası dudak uçuklatıyor, kamudaki israf göze batmıyor, göz çıkarıyor.

Bu usulsüzlükler memleket zenginleşirken pek görülmez ama alım gücü düştükçe, piyasa daraldıkça, umutlar kırıldıkça patlar, çok kötü patlar.

TÜİK raporu, o patlamalardan biridir işte, hem de ne sessiz bir patlama…

Dışarıya giden genç, “Bu ülkede benim adamım yok, bir şey yapmam mümkün değil, aklımın işe yaradığı bir yer bulayım bari kendime” diyerek çekip gidiyor.

Ben bu ülkenin düşmanı değilim…

Tanıyorum bu gençleri, on sekiz sene ders anlattım, ne düşündüklerini, ne hissettiklerini iyi bilirim.

Adam, Milli Eğitim ile anlaşmış, ödeneğini almış, gelmiş oraya makara yapıyor, çoluk çocuğa hayal satıyor!..

"HİLEYLE, HURDAYLA KAZANMAK YERİNE BAŞKA ÜLKELERE GİDİYORLAR"

Olmaz hocam, bu işler böyle olmaz…

Çocuklar gider, gençler gider, akıllı adamlar bunlar, senin iki tane aptalına ezdirmezler kendilerini, düşünüyorlar, olana bitene bakıyorlar, kendilerine uygun bir dünya arıyorlar.

Hileyle, hurdayla kazanmaktansa, dünyanın en güzel yenilgilerini alan ülkelere gidiyorlar.

Anlatabiliyor muyum?..