Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

Yeni sezon başlıyor...

Tatil bitti ve hepimiz görevlerimizin başına döndük. Ayrıca eğitim ve öğretim yılı da başladı, okullar açıldı. Buna paralel olarak birçok kurum  da yeni sanat sezonu ve yayın dönemini açıyor. Ekranlarda yeni ve devam etmekte olan diziler televizyon izleyicisi ile buluşurken, sanat kurulları da yoğun provalarla sanatseverlere merhaba demeye hazırlanıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü de bir çok sahnesinde eski ve yeni tür oyunlarına start verdi.
Özellikle beklediğim oyunlar arasında Ankara Devlet Tiyatrosu’nda sahneye konan, rejisörlüğünü Murat Atak’ın üstlendiği Kösem Sultan seyircisiyle buluşmak için gün sayıyor. 130 kişilik kalabalık oyuncu kadrosuyla eser oldukça ses getirecek. Üstelik değerli dostum Murat Atak, büyük prodüksiyonları yönetmeyi seven önemli bir rejisör. Kösem Sultan’a dönersek, izleyici bir döneme ve tarihe ışık tutan oyunda, tarihte yaşananlarla tekrar yüzleşecek. İktidar hırsını anlatan oyun, hırsla yola çıkanların belli bir makama kavuşmak ya da o makamı korumak için kendi evlatlarına dahi kıyabildiklerini anlatıyor.
Ekipte Devlet Tiyatrosu’ndan usta isimler var. Sadece tiyatrodaki başarılı oyunlarıyla değil bir dönem milyonları ekrana kilitleyen  “Hayat Ağacı” dizisindeki Sam karakterini sesiyle yaşatan oyuncu Özlem Ersönmez, yine DT’nin duayen oyuncularından Gönül Orbey, Güven Besimoğlu ve Orhan Aral ilk akla gelen isimler ve bir çok başarılı oyuncu ekipte rol alıyor. Tabii ki asıl detayları sizlerle oyunu izledikten sonra paylaşacağım.
Özel tiyatrolarda da hummalı bir çalışma sürmekte. Yine ses getirecek bir oyun olmaya aday “Ay Carmeda” 1930’ların İspanya’sında feci bir iç savaş sırasında geçer. Daha önceleri özellikle Ankara Sanat Tiyatrosu olmak üzere bir çok kumpanya bu oyunu sergilemişti. Aynı oyun AYSA Prodüksiyon Tiyatrosu’nun bur sezondaki önemli çalışmalarından biri. Usta iki ismi de bir araya getiriyor. Vahide Gördüm ve Tuna Orhan. “Ay Carmeda” savaşın içinde yaşamını sürdürmeye çalışan vodvil sanatçılarının şarkılı, danslı ve çok hüzünlü hikayesini anlatıyor. Üstelik eseri bu ikiliden izlemek oyuna farklı bir deneyim ve yorum katacak.
Devlet Koroları da aynı telaş içerisinde. Yeni sezon repertuar çalışmalarına başladılar bile. Yurt genelinde güçlü konserler ve müzik şölenleriyle dinleyicileri ve izleyicileri ile buluşmak için hazırlanıyorlar.
Büyülü camda da aynı telaş sürüyor. Televizyon ve dizi dünyasında da sürmekte olan dizilerin yanı sıra yeni diziler gözümüze çarpıyor. Takip ettiğim dizilerin arasında Karadayı ve Muhteşem Yüzyıl’dan sonra merakla beklediğim diğer bir çalışma atv’de başlayan ve eski başbakanlardan merhum Adnan Menderes’li yılları anlatan ve dönemine ışık tutacağını ümit ettiğim, o yılları ben de dahil sadece büyüklerinden duyup, kitaplardan okuyanlar için oldukça ilginç olacağını umduğum bir çalışma “Ben Onu Çok Sevdim” ikinci bölümüyle izleyicisi ile buluştu. Her ne kadar ilk bölümlerde film yıldızı gibi imza dağıtan yakışıklı bir jön, yağmur altında ıslanan Hollywood’lu romantik bir aşık imajını çizse de ümit ediyorum ilerleyen bölümlerde senaryo, rahmetli Menderes’in sadece duygusal hayatı ile değil, yürüdüğü siyasi yol ve bir döneme damgasını vuran yaşanmışlıklarla da buluşur.
Herkese hayırlı sezonlar olsun. İyi seyirler.

Yazarın Diğer Yazıları