“Irak’ta bir süredir alıkonulan Musul Başkonsolosumuz, ailesi ve Başkonsolosluğumuzda bulunan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, yapılan başarılı bir operasyonla kurtarılmıştır.

Öncelikle, uzun süredir özgürlüklerinden mahrum kalmış olan Başkonsolosumuz ve ailesine, çalışma arkadaşlarına, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm aziz vatandaşlarına geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, milletimizin gözü aydın diyorum.
Önceden planlanmış, tüm detayları hesap edilmiş, tam bir gizlilik içinde bugün gece boyu devam ederek, sabaha karşı başarıyla tamamlanan bu operasyondan dolayı, Sayın Başbakan ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum.
Milli İstihbarat Teşkilatımız, alıkonulma hadisesinin başlamasından bugüne kadar meseleyi çok hassas şekilde sabırla, özveriyle takip etmiş; nihayetinde başarılı bir kurtarma operasyonu yapmıştır.
Müsteşarımızdan sahada operasyona katılan görevlilerimize kadar Milli İstihbarat Teşkilatımızın her bir mensubuna da şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyor; bu büyük başarılarından dolayı kendilerini yürekten tebrik ediyorum.
Elbette, en başından itibaren sabırla ve metanetle bekleyen Musul Başkonsolosluğu personelimiz ve aileleri en büyük teşekkürü hak ediyorlar. Şu anda ülkemize intikal etmiş olan personelimize de geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, teşekkür ediyor; ailelerine, uzun ve sabırlı, aynı zamanda inançlı ve umutlu bekleyişlerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum.
Hadisenin vuku bulmasından itibaren ne yazık ki ülkemiz içinde ve dışında hadiseyi istismar etmek, bu hassas süreci sabote etmek için çeşitli girişimler olmuş; özellikle bazı çevreler ve bazı medya kuruluşları tarafından son derece sorumsuz tavır sergilenmiştir. Buna rağmen, süreç boyunca sorumlu, soğukkanlı ve sağduyulu yayıncılık yaparak alıkonulan vatandaşlarımızın can güvenliğine hassasiyet gösteren tüm medya kuruluş ve çalışanlarına da teşekkür ediyorum.
Operasyonun son derece başarılı biçimde yürütülmüş, vatandaşlarımızın Türkiye’ye intikal ettirilmiş olması, Büyük Türkiye’nin ulaştığı seviyeleri göstermesi bakımından da son derece önemlidir ve değerlidir.
Rabbim, ülkemizi ve milletimizi bir daha böyle büyük imtihanlara düçar etmesin diye dua ediyorum.
Tekrar kurtarılan vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyor; Sayın Başbakanımıza, Hükümetimize, Milli İstihbarat Teşkilatımıza, katkısı olan tüm dost ve kardeşlerimize teşekkür ediyor, milletimizin gözü aydın diyorum” .
Şimdi Cumhurbaşkanlığı resmî sitesinden yapılan bu açıklamayı anlayalım...
Neymiş?
IŞİD’in elinde aylardır rehine tutulan 49 vatandaşımız serbest bırakılmamış, yapılan başarılı operasyonla kurtarılmış!
Hatta bu operasyon önceden planlanmış, bütün detayları ince ince hesap edilmiş ve gece boyunca tam bir gizlilik içinde devam ederek sabaha karşı başarıyla sonuçlandırılmış...
Vatandaşlarımız rehine alınmadan evvel IŞİD’in Türk Konsolosluğu’na yaklaştığı uyarılarına rağmen önlem almayan İstihbarat Teşkilatı değilmiş, alıkonulma hadisenin başından beri meseleyi özveriyle takip eden İstihbarat Teşkilatı imiş...
IŞİD’in lûtfedip bıraktığı, yahut herhangi bir pazarlık aracı olarak salıverdiği rehineleri otobüslerle Urfa’ya, oradan da Ankara’ya başarılı bir operasyonla getiren sahadaki görevlilerden başta otobüs şoförlerine, hava sahasında vazifesini başarıyla ifa eden pilotlara ve hosteslere teşekkür etmek gerekliymiş...
Demek ki neymiş?
49 vatandaşımızın 3 aydır bir terör örgütü tarafından rehin tutulmaları ve buna karşı alınabilen tek önlemin hadiseyle ilgili yayın yasağı konulması memleketin içine düştüğü acziyeti göstermezmiş ama kara ve hava yolu kullanılarak Ankara’ya kadar ulaştırılmaları Büyük Türkiye’nin ulaştığı seviyeyi göstermesi açısından son derece önemli ve değerliymiş...
Bakın, Bülent Arınç hemen almış mesajı, “MİT’e madalya takılması gerektiğini” iddia etmiş...
Şamil Tayyar’ın kafası karışmış, Cumhurbaşkanı “operasyon”, Başbakan  “serbest bırakılma”  deyince...
Rehinelerin serbest bırakılmasını bir CIA hamlesi, kurtarılmasını ABD’yi köşeye sıkıştıran bir MİT başarısı olarak lanse etmiş, ama serbest mi bırakıldılar, kurtarıldılar mı ona henüz karar verememiş...
Demek ki neymiş?
Start verilmiş, koşu başlamış...
Demek ki neymiş?
Operacılar görev başınaymış...
Not: İnsan hayatının her geçen gün daha da ucuzladığı bu ülkede mâden işçilerinden, inşaat işçilerinden, üniversite öğrencilerinden daha şanslı olan 49 vatandaşımız ve ailelerine geçmiş olsun...