Yeniçağ Gazetesi bugün bu manşetle çıktı

Yeniçağ Gazetesi bugün bu manşetle çıktı
Yeniçağ gazetesi, her gün olduğu gibi bugün de tüm Türkiye’nin konuşacağı bir başlıkla okuyucularıyla buluşuyor...

YENİÇAĞ HABER MERKEZİ

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 2.5 aylık ara sonrası partisinin Meclis grup toplantısında konuştu.

"ERDOĞAN''IN YERİNE GÜÇLÜ ADAY BULUN"

''''İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem''in, ilk Başbakanı olmaya talibim. Yolsuzluk ve haksızlığı bitirmeye geliyorum'''' diyen İYİ Parti lideri Meral Akşener, iktidara da şöyle seslendi: “Türkiye''yi hızla fakirleştiren Sayın Erdoğan yerine, Cumhur İttifakı''nın kendine acilen, çok daha güçlü bir aday bulması gerekiyor.” 

İYİ Partili vekiller ile toplantıyı takip eden gazetecilere  ''''Eveeeeet… Nerede kalmıştık?'''' diyen Akşener, ''''İktidar için, artık yolun sonu gözüküyor. Çünkü, mızrak artık çuvala sığmıyor. 3Y''yi yok etme vaadiyle iktidara gelen, Sayın Erdoğan''ın; yoksulluğu yöneten, yasakları normalleştiren, yolsuzluğun da, üstünü örten yönetim anlayışı, artık, gün gibi önümüzde duruyor'''' dedi.

“Türkiye, bu ucube sistemle yönetilemez”

''''Cumhurbaşkanlığına değil, başbakanlığa adayım'''' sözleri nedeniyle iktidar kanadından gelen değerlendirmelere bir kez daha yanıt veren Akşener, ''''Biliyorsunuz, katıldığım bir televizyon programında, ''Ben Başbakanlığa talibim'' dedim ve çarşı karıştı… Tam bir haftadır,  televizyonlarda, ''öyle mi olacak, böyle mi olacak?'', ''Onu mu dedi, bunu mu dedi?'' tartışmaları var… Oysa söylediğim, çok açık. Millet İttifakı olarak, bir Cumhurbaşkanı adayı göstereceğiz. Ve bu aday da, Türkiye''nin 13''üncü Cumhurbaşkanı olacak. Ama Cumhur ittifakı paydaşlarının aksine, biz, yeni bir Sayın Erdoğan seçmeyeceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki; aday göstereceğimiz kişi, dünyanın, en becerikli, en muteber insanı bile olsa, Türkiye, bu ucube sistemle yönetilemez. Çünkü sorunumuz sadece, Sayın Erdoğan''ın kötü bir Cumhurbaşkanı olması değil. Yetkilerini kötüye kullanması, sürekli olarak yanlış tercihler yapması da değil. Sorunumuz, bir sistem sorunu. Sorunumuz, tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanının, bir partiden yana taraf olması. Sorunumuz, millet ile devletin arasındaki bağların, koparılmış olması'''' dedi.

Akşener şöyle devam etti:

''''Sorunumuz, kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırılıp, tüm yetkinin tek bir kişide toplanması. İnsanlık tarihinin hiçbir döneminde; anti demokratik yönetim biçimleriyle, adaletli ve özgür bir toplum inşa edilememiştir. İşte bu yüzden; İster 2023, ister daha önce yapılacak olan bir seçimde, Millet İttifakı''nın adayının, yani Türkiye''nin 13''üncü Cumhurbaşkanı seçilecek olan kişinin, öncelikli görevi; Türkiye''yi hızla, bu çağdışı sistemden kurtarmak ve kuvvetler ayrılığına dayalı bir demokrasiyi, hayata geçirmek olacaktır.

Evet ben, bu ucube sistemdeki Cumhurbaşkanlığına talip değilim. Ama seçimlerden 1''inci parti olarak çıkmaya, ve bunu hep birlikte başardığımızda, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem''in, ilk Başbakanı olmaya talibim. Millet ile devlet arasındaki bağları, yeniden kurmaya, Türkiye''yi güçlendirmeye, milletimizi zenginleştirmeye talibim. Avrupa''nın en yoksul milletini, hak ettiği zenginliğe kavuşturmaya, sermaye ve beyin göçünü, tersine çevirmeye talibim. Özgürlüklerin doyasıya yaşandığı, adaletinden şüphe duymayacağımız, bir hukuk düzeni kurmaya,yolsuzluğu, hırsızlığı, haksızlığı bitirmeye talibim. Bu vesileyle, Saray Medyası''na da bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Son üç buçuk yılda, Türkiye''yi hızla fakirleştiren Sayın Erdoğan yerine, Cumhur İttifakı''nın kendine acilen, çok daha güçlü bir aday bulması gerekiyor. O nedenle, bir zahmet, gidin, Cumhur İttifakı adayını tartışın. Sayın Erdoğan yerine, kim aday olursa, daha fazla oy alır, gidin bunu konuşun. Sayın Erdoğan yerine, kim aday olursa, Millet İttifakı ile arayı kapatabilir, gidin bunu tartışın. Millet İttifakı''nı da, artık rahat bırakın…

“İsraf batağındaki bürokratların ilham kaynağı bizzat sensin”

Konuşmasında Sayıştay raporlarını da hatırlatan Meral Akşener, ''''AK Parti hükümeti ve ucube sistemi sağ olsun; bu seneki raporlarda da, yolsuzluk ve israf hız kesmemiş. İktidarda sefa sürenler, eğlenmeye tam gaz devam etmiş'''' diye konuştu. Sayıştay''ın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı denetim raporuna göre; Ankara''da kullanılmak üzere tahsis edilen bazı araçların yıl içinde, Çeşme, Altınoluk, Akçay, Abant, Mersin gibi yerlerden yakıt aldığının ortaya çıktığını söyleyen Akşener ''''Belli ki bu arkadaşlar; millete hizmet yerine, kafalarına estikçe, devletin, kendilerine Ankara için tahsis ettiği arabalarıyla, tatil beldelerine gitmekte, bir sakınca görmemişler. Şu devlet insanlığına bakar mısınız? Mesela; Sayıştay''ın, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı denetleme raporuna göre; bu, fevkalade başarılı bakanlığımız, Avrasya Tüneli geçişlerinde, kur hesabını yanlış yapmış… Üstelik, sadece kur hesabını değil, geçiş garantisini de yanlış hesaplamış. E hâl böyle olunca, tünelden, garanti edilen 25 milyon araç yerine, yalnızca 12 milyon araç geçmiş'''' dedi.

Akşener, şöyle devam etti:

''''Ama, bu pek bir düşünceli arkadaşlar, ihale sahibi şirkete ayıp olmasın diye, 494.2 milyon lira, geçiş garantisi ödemesi yapmış. Şu üstün yönetim becerisine bakar mısınız? Eğer doğru bir hesaplama yapılsaydı; garanti ödemesi, 456.3 milyon lirada kalacaktı.  Ama bakanlık, şirketin kasasına, 37.9 milyon lira fazladan, ödeme yapmayı tercih etmiş. Yani, beceriksizliğin faturası, yine milletimize kesilmiş. Yani milletimizin vergileri, yine bir şirketin, kasasını doldurmak için harcanmış. Peki, milletimizin cebinden çıkan milyonlarca lirayı; haksız ve hukuksuz bir biçimde yediren Bakanlığın, Sayıştay raporuna, cevabı ne olmuş biliyor musunuz? ''Bunlar yalan.'' Tweet bu kadar… Evet, yanlış duymadınız. Verdikleri cevap, sadece bu kadar… Böyle ciddiyetsizlik, Böyle utanmazlık olmaz, olamaz. Devletin bakanlığı, devletin denetleme kurumuna yalancı diyor. İşte size, Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi''nde,

“Koskoca Türk Devleti''nin düşürüldüğü durum”

Bir başka akıl dışı yolsuzluk örneği de, Karayolları Genel Müdürlüğü''nden. Sayıştay''ın raporuna göre; Karayolları Genel Müdürlüğü, toplam maliyetini, 1588 lira olarak hesapladığı bir işe, sıkı durun, tam, 8 milyon 646 bin lira ödemiş. Yani; asgari ücretin, yarısı kadar hesapladıkları işe,  3 milyon asgari ücret ödemişler. Durun daha bitmedi… Yine KGM, pazarlık usulüyle yaptığı bir ihalede; birim fiyatı, 7 lira 94 kuruş olan, muhafaza borusunu,

Tam 300 katı bedel ödeyerek, 2 bin 239 liraya satın almış.

İşte size; EYT''lilere, 3600 ek gösterge bekleyenlere, esnafa, çiftçiye, işsiz gence gelince;

''Kaynak yok'' diyenlerin, kaynaklarımızı nereye akıttığının cevabı…İşte size;  zengin Türkiye''yi, fakirliğe mahkum eden bu zihniyetin, ibretlik fotoğrafı. Sayın Erdoğan; Bu atadığın bürokratlar, sence kimi örnek alıyorlar? Cevabını ben vereyim. İsraf ve yolsuzluk batağına batmış bu bürokratların, ilham kaynağı bizzat sensin. Çünkü balık baştan kokar.

Sayıştay raporlarına göre; Geçen sene bir günde tam 7.9 milyon lira, senede ise, 2.8 milyar lira harcamışsın. 6 yıl içindeki harcamalarını da, 10 katına çıkarmışsın. İsrafın büyüklüğüne bakar mısınız? Sayın Erdoğan; bu öyle bir israf ki. Şayet, israfın dibini böylesine sıyırmasaydın, şayet, itibardan değil ama, bari keyfinden birazcık tasarruf edebilseydin, şayet harcamalarını, 10 katına değil de, bari 5 katına çıkarsaydın, ne olurdu biliyor musun? Mesela bugün, barınma sıkıntısı çeken, hiçbir öğrencimiz olmazdı. Mesela, üretmeyi bırakan çiftçilerimiz olmazdı. Mesela, pandemide açıkta bıraktığın için, iflas eden esnaflarımız olmazdı. Bu aziz millet sana güvendi, o koltuğa oturttu.

Peki sen ne yapıyorsun? Şu zor günlerde, milletinin devletine en çok ihtiyaç duyduğu, şu zor dönemde, milletin parasını çarçur ediyorsun… Yazıklar olsun.''''

İşte o manşet:

Türkiye’den ve dünyadan önemli haberlerin yer aldığı Yeniçağ Gazetesini bayinizden istemeyi unutmayın.

İlgili Haberler