Siyasi erklere tapan, siyasi iktidarların yanlarına iliştirilen gazetecilik anlayışının bir zorunluluk haline getirildiği günlerden geçmekteyiz.

Partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, şaşaalı kurumların yapamadığını yapan bir gazeteden bahsediyoruz. Herhangi bir yere entegre olmadan, bir yerlerden destek almadan ayakta kalan bir yayın organından bahsediyoruz. O gazetenin adı, Yeniçağ...

Yeniçağ'ın kurulduğu 2002 yılından bu yana Türkiye'de büyük değişimler yaşandı. Yeniçağ, bu süreçlerden alnının akıyla, namuslu bir şekilde çıkan; siyasi erklere tapmadan, gerçek anlamda gazetecilik yaparak ayakta kaldı, kalmaya da devam ediyor.

Lise yıllarımdan itibaren düzenli olarak takip ettiğim belki de tek gazete Yeniçağ oldu.

Çünkü gösterilmeyeni gösteriyor, güce boyun eğmiyordu. Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının karşısında dimdik durdu, çözüm sürecinde yaşanan ihanetlere karşı çıktı. Birileri "cemaat" adı altında Türkiye'nin kılcal damarlarına sızarken, "Dinlerarası Diyalog" ihanetine ve "F tipi yapılanma"ya dikkat çekti.

Her türlü bedeli ödemeyi göze alarak yanlışa yanlış dedi. Türkiye'nin yanı başındaki coğrafyaları değiştiren emperyalist planları ortaya çıkardı, üzerlerine gitti.

Yeniçağ bu cesur duruşunu gerçekleştirirken; iktidarın nimetlerinden nemalanmadı, birilerine kendini peşkeş çekmedi.

Sindirilmek istendi, korkutulmak istendi... Saldırıya uğradı, engellerle karşılaştı... Ancak boyun eğmedi.

Yeniçağ'ın bir diğer anlamı; bir davanın, bir düşüncenin ayakta kalmasıdır, belki de son kaledir.

Türk milliyetçiliği düşüncesinin şu anda herhangi bir yayın organı yoktur. İşte bu boşluğu dolduran; bu fikri, bu düşünceyi yaşatan Yeniçağ, aynı zamanda kutsal bir görevi ifa etmektedir.

En büyüğünden en küçüğüne, birbirine kenetlenmiş bir aileden bahsediyoruz.

Yeniçağ ailesinin varlığı ve devamlılığı; Türkiye için, vatansever kadrolar için bir nefes, bir güvencedir.

Bu gazetenin yaşatılması, Türk milliyetçiliği davasının yaşatılmasıdır. Yeniçağ'ın ayakta kalması Türk millî devlet yapısının, Türk kimliğinin ayakta kalmasıdır. Yeniçağ'ın varlığını sürdürmesi, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının armağan ettiği Cumhuriyet'in varlığını sürdürmesidir.

O yüzden okuyucularımız, Yeniçağ'a dört elle sarılmışlar, sahip çıkmışlar ve çıkmaya da devam etmekteler. Her gün 2 Yeniçağ kampanyamıza da ilk gününden bu yana samimiyetle destek olup tiraja katkı sağlıyorlar. Bu vesile ile okurlarımıza minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.

İşte böylesi günlerde dimdik ayakta duran Yeniçağ'da yer almaktan, değerli büyüklerimizle aynı sayfalarda yazı yazıp, siz değerli okuyucularımızla buluşmaktan dolayı son derece gururlu ve mutluyum.