Mehmet Faraç'tan CHP ve muhalefete sert eleştiri

Mehmet Faraç'tan CHP ve muhalefete sert eleştiri
Yeniçağ yazarı Mehmet Faraç, CHP ve muhalefeti "AKP'ye türban konusunda eline koz verdiğini" belirterek sert eleştirilerde bulundu.

Yeniçağ yazarı Mehmet Faraç’tan Türkiye''de tarikat ve cemaatlerde yaşanan istismar tartışmalarının yoğunlaştığı bir dönemde dikkat çeken bir yazı geldi.

Son olarak İsmailağa Cemaati''ne bağlı Hiranur Vakfı''nda 6 yaşındaki çocuğun istismara uğradığı iddiası ve bu iddianın kamuoyuna yansıması sonrası Türkiye ayağa kalkmıştı.

"ÇÜNKÜ TABAN KAYNIYOR"

Faraç, CHP ve muhalefeti de eleştirerek "Tarikatlar- cemaatler iktidardan cesaret alarak her yerde örgütlenirken, CHP türban konusunda AKP''ye koz vererek mi bağnazlıkla uğraşacak? Bekaroğulları, Çakmaklar, Sarıballar mı büyütecek CHP''yi? Ey muhalefet uyan artık bu gafletten, çünkü taban kaynıyor!" sözleriyle yazısını paylaştı.

Mehmet Faraç''ın Yeniçağ Gazetesi''nde bugün çıkan yazısının tamamı şu şekilde:

"Ne tuhaf bir ülke oldu Türkiye...

AKP türban yasası teklifini Meclis''e getirirken, Erdoğan "gerekirse referanduma götürürüz" diyerek, (CHP''nin adeta gaflete düşerek başlattığı) gereksiz bir tartışmayı daha da ileri götürdü...

İşte Türkiye''yi sarsan 6 yaşındaki kız çocuğunun evlendirilmesi vakası da, türbanla ilgili tartışmaların büyüdüğü, yani tarikat ve cemaatlerin bu tavizden iyice nemalanacağı bir dönemde zirveye çıktı...

Peki; muhalefetin duyarsızlığı yüzünden adeta "laikliğin tehlikede olmadığı" algısı da yaratılırken, İsmailağa cemaati içinde (6 yaşındaki evlilik rezaleti) deşifre olana kadar, son aylarda neler yaşandı Türkiye''de?..

Tarikat ve cemaatler içerisindeki tacizler, erkek çocuklarına yönelik zincirleme tecavüz olayları, falakalar, işkenceler, dayaklar, (hatta Antalya''da olduğu gibi kimileri dövülerek, kimileri de boğazı kesilerek öldürülen gençler) ve Elazığ''da Enes''in yaşadığı gibi tarikat içerisindeki intiharlar toplumu sarsmışken, ne yazık ki siyasetin bütün kanatları dinci örgütlenmeleri ürkütmemek için duyarsız davrandı, olayların üzerine yeterince gitmedi...

Oysa bu skandallar sırasında bile devletteki gerici kuşatma sürdü, Millî Eğitim Bakanlığı ise tarikatlar ve bunlara yakın sivil toplum örgütleriyle protokol imzalamaktan, sözde din adamlarını okullara sokmaktan geri durmadı...

Aynı dönemlerde Türkiye''nin her köşesinde medrese adı altında cumhuriyete meydan okunan örgütlenmeler kuruldu, sıbyan mektepleri açıldı ve buralarda mezuniyet töreni adı altında 5-6 yaşındaki çocuklar kara çarşaflarla, tesettürle, cübbe ve takke ile meydanlarda yürütüldü, siyasetin tüm yapıları başını kuma gömdü... Devletin bütün organları da cumhuriyete adeta meydan okunan bu eylemlere göz yumarken, tarikatlar hiçbir engelle karşılaşmadı, direnç görmedi...

İşte Atatürk, cumhuriyet, hatta Kurtuluş Savaşı kahramanlarının adlarının okullardan, meydanlardan, stadyumlardan silindiği bir dönemde yaşanan olaylar öylesine büyüdü ki, karanlık gidişat sonunda tecavüze kadar vardı ve 6 yaşındaki çocuğun evlendirilmesi rezaleti de iki yıl boyunca gizlendikçe gizlendi...

CHP''yi yaralayan danışmanlar!..

AKP döneminde laikliğin sistemli biçimde hedef alınması, Tevhid-i Tedrisat''ın darbelenerek ülkedeki okulların binlercesinin imam hatibe dönüştürülmesi, yasa dışı tarikat, cemaat yurtlarıyla Kur''an kurslarına göz yumulması yetmezmiş gibi, buralardan sadece mürit militanlar değil, terör örgütü üyelerinin çıkmasından da zerre kadar ders alınmadı...

İşte bu çark bir yandan sinsice dönerken, kırmızı çizgilerle toplumu zapturapt altına alma eylemleri büyüdü; bu sırada şort giydiği gerekçesiyle genç kızlar toplu taşıma araçlarında saldırıya uğradı..."

AKP tüm bu olayların üzerine gitmezken, bir yandan da tarikat ve cemaatleri desteklemeye devam etti...

Bunlarla mücadele etmesi gereken Atatürk''ün kurduğu CHP ise bir taraftan "helalleşme" adı altında cumhuriyet karşıtlarıyla masaya oturdu, bir yandan da Atatürk''le çatışan vekilleri, hatta danışmanları partide tutmaya devam etti... Baksanıza; CHP yönetimi Atatürk''e kefere diyen Mehmet Bekaroğlu''na, Dersim üzerinden adeta Atatürk''ü katliamcılıkla suçlayan Bursa milletvekili Orhan Sarıbal''a halen sessiz kalırken, Fethullah Gülen''e saygı duymaktan çekinmeyen Muhammed Çakmak''ın danışman adı altında halen örgütleri dolaşmasına zemin hazırlıyor, tabanını erozyona uğratmaya devam ediyor...

Tüm bu olaylar yetmezmiş gibi, kılık kıyafeti kullanarak bir yandan kitleleri müritleştiren, diğer taraftan da cumhuriyetle çatışan AKP yanlısı tarikat ve cemaatler ne yazık ki ana muhalefet liderinin türbana özgürlük çağrısıyla birlikte iyice cesaretleniyor...

Erdoğan işte bu yüzden "pası verdi, golü attık" diyerek CHP''nin konuyu Meclis''e getirmesiyle birlikte kılık kıyafet yasasını Anayasa''ya koyacaklarını açıkladı...

Bu tartışmalar devam ederken, CHP''de danışman olarak görevlendirilen Daron Acemoğlu''nun Atatürk''ü, Cumhuriyeti ve devrimleri hedef alan söylemleri, Hacer Foggo''nun terörle mücadele eden askerleri hedef alması, cemaat medyasına yönelik operasyonlara karşı çıkması ve hatta CHP''yi de Twitter üzerinden hedef aldığının ortaya çıkması parti tabanında infiale yol açarken, CHP yönetimi sessiz kalıyor...

AKP kimden cesaret aldı?..

Velhasıl, cemaatin devlete darbe girişiminde bulunması yetmezmiş gibi, tarikatların medreselerde cumhuriyet yasalarına direndiği bir dönemde, tüm muhalefet, sendikalar, dernekler karanlık gidişata karşı duyarsız davranırken, İsmailağa cemaati içerisinde yaşanan bir rezalet ortaya çıkarıldı ki, bütün Türkiye sarsıldıkça sarsıldı...

Babası tarafından, 6 yaşındayken kendisinden 20 yaş büyük biriyle evlendirildiği ve tecavüze uğradığından yakınan genç kızın savcıya anlattıkları mide bulandırırken, oy uğruna mürit yapılanmasına sessiz kalanlar tarikatların yarattığı tehditten halen ders almadı...

Türkiye işte son haftalarda türban yasası, CHP''deki danışmanların Atatürk''e, cumhuriyete saldırması ve 6 yaşında evlendirilen bir çocuğun tarikat içinde tecavüze uğraması üçgeninde sadece Devrim Yasaları''nın nasıl darbelendiğini tartışmıyor, aynı zamanda cumhuriyetin nasıl bir tehdit altında olduğunu da çarpıcı sonuçlarla görmeye devam ediyor...

Peki; savcıların görevini yapmadığını gerekçe göstererek dün Adalet Bakanlığı''nın önüne giden Kılıçdaroğlu, bir yandan cumhuriyetle çatışan, diğer yandan da taciz, tecavüz ve cinayet vakalarıyla sarsılan cemaatlerin türban yasasıyla birlikte daha da pervasızlaşacağını ne zaman fark edecek, bu gafletten sadece AKP değil, cumhuriyet karşıtlarının nemalanacağını ne zaman anlayacak acaba?..

İlgili Haberler