Yetsin artık

Son zamanlarda yaşanan kaos ortamında  “denize düşen yılana sarılır” misali, zorda kalan hükümet, kapıldığı panik sonucu ne yaptığını bilmez bir şekilde attığı adımlarla milletten hınç alırcasına davranışlar sergilemeye başlamıştır. Durum böyle devam ederse “keskin sirke küpüne zarar” sözünde olduğu gibi kendisiyle birlikte idare ettiğini söylediği ülkemize de zarar vermektedir.
Bu nedenlerden dolayı gün geçmiyor ki, ortaya bir çirkinlik çıkmasın. Çıkan bu çirkinlikleri kamuoyundan saklama ve çıkaranlardan intikam almak adına akla gelmedik yöntemlere başvurularak, halkı bizar bırakarak işleyişi durma noktasına getirmişlerdir. Yapılan yanlışlardan dolayı tüm devlet kurumları laçkalaştırılmış, kamu görevlileri korkudan işlerini yapamaz halde bırakılmıştır. Görevi insan yetiştirmek olan Milli Eğitim Bakanlığı da, bu keşmekeşlikten nasibine düşeni ziyadesiyle almış ve daha da alacak görünmektedir.
Hükümet dün kol kola girip yürürken, hatırını sorup emir aldığı yerlerin başını “çete lideri, yapılanmasını paralel yapı ve taraftarlarını Haşhaşilere” benzeterek girdiği çıkar kavgasında halkın biatini sağlama adına bir kısım manipülasyonlara başlamıştır. Bunun içinde bulduğu kılıfı hazırladığı torba yasa ile dershaneleri kapatıp, dün atadıkları ile birlikte tüm çalışanların görevine son vererek yeni yandaşlar getirmek için yasaya ilave ettiği bir madde ile tüm devlet memurlarına da zulüm etmekten kaçınmayacağını göstererek gözdağı vermeye kalkmıştır.
Anılan yasa ile dershaneler kapatılırken, alternatifinin ne olacağı konusunda çözüm üretmeyen anlayışın halkı başka bir yerlere daha çok soyduracağı da bir gerçektir. Çıkarılması düşünülen bu yasaya yapılan ilave maddelerle müsteşar dışında okul müdür yardımcılarına kadar tüm yöneticilerin alınmasına gidilmesi de ayrı bir garabettir.
Dün ben kendi yandaşlarımla çalışacağım diyerek, görevlere getirdiklerine kefil olurken, yüzlerce bürokratı bir havuza toplayıp bir makamdan iki kişiye maaş verirken çok mutluydu. Şimdi ise tutuldukları histeri hastalığı sonrası herkesi görevden alarak on binlerce çalışanı havuza atmak suretiyle bir makamdan üç beş kişiye maaş ödemeyi düşünmektedir. Kendi tabirlerince “Haşhaşileri” alayım derken, diğer masum insanların da ekmeğiyle oynamaktadırlar.
Nasıl olsa devletin paraları ayakkabı kutularına ve kasalara gidiyor, yandaş medyaya reklam parası oluyor ve ihalelerde bol bol ödemeler yapılıyor. Buralara da gitse bir şey olmaz diye düşünüyor olabilirsiniz. Ya o göreve getireceğiniz mevzuattan bihaber kural bilmez kişilerin yapacağı tahribat nasıl giderilecek. Alınanlarla göreve gelenler arasında oluşacak husumetin sonrasında bozulan toplumsal barış ve devlete olan güvenin sarsılması ne olacak?
Bir taraftan görevden almalarla ilgili yasalar hazırlanırken, diğer taraftan görevde yükselmelerle ilgili sınavların yapılması acaba geleceğin bir hazırlığı mıdır? Sınavların üniversite sınavlarında olduğu gibi görüntülü ve sesli olarak yapılmaması, ayrıca bir de sözlü sınava tabi tutulmaları ve sınav komisyonlarına puanlar kurşun kalemle yazılsın talimatı verilmesi nededir?
Diğer bir çalışmanızla Meslek, Anadolu Meslek, Teknik ve Anadolu Teknik Liselerin haftalık ders çizelgelerinde yapılan değişiklikle Beden Eğitimi derslerinin kaldırılarak öğretmenlerin norm fazlası kadrosuna düşürmekteki amacınız altında ne yatmaktadır? Yaptıklarınızla ülkemizin spordaki başarısının önünü kesip çocukları obezleştirerek hasta yapmak sizi hiç mi korkutmuyor?
Her gün kamuoyuna medya aracılığı ile eğitim de reform yaptığınızı söyleyerek verdiğiniz beyanatlarınıza rağmen, OECD verilerine göre 6-15 yaş aralığında öğrenci başına yaptığınız harcamalarla ülkemizin sonuncu sırada yer almamız, bugün yapıp yarın bozduğunuz kararlarınızla, öğretmensiz geçen sınıflardaki dersler ve kredi kartına mahkûm ettiğiniz çalışanlarınız aklınıza gelip de hiç mi yüreğiniz sızlamıyor? Tabii siz paraları evlerinize çuvallarla götürürken onların evine ekmek parası götüremediğini nereden bileceksiniz.
Bu yaptıklarınızla Türk halkı ve onların geleceği olan yavrularımızı adeta kobay olarak kullanmakta bir beis görmediğinize şahit oluyoruz. Bu yaptıklarınızla ülkeyi kaosa ve karanlığa sürüklemiş olduğunuzun bilmem farkında mısınız? Bunları siz bilseniz de, bilmeseniz de bizler biliyoruz. Şunu bilesiniz ki, yakın bir gelecekte yaptıklarınızın vebali altında ezileceksiniz. Ülkemizle ve insanlarımızla oynadığınız oyun bitecek artık.

Yazarın Diğer Yazıları