Yiğit Bulut'a rakip çıktı; Ali Saydam

TRT Haber'deki "Derin Analiz" Salı akşamlarımın kaçmazlarından. Yiğit Bulut ve Pişekâr'ı Hasan Kurtulmuş'u izlemek ilginç oluyor. Briyantinli vatandaş kapsamı iyice genişletti. Bu aralar sesi soluğu çıkmayan iş adamlarına bile saldırdı. "Papyonlular takımı" adını verdiklerini yerden yere vurdu. "Türkiye'yi 1839'dan beri bunlar yönetiyor. Çünkü çok paraları var" dedi. Sonra da "Sayın Erdoğan'ın gelişiyle bunların egemenliği sona erdi" diyerek Külliye'ye bağlılığını tazeledi.

Koca bir günden aklımda kalan diğer isim Ali Saydam. Bu kez değişik bir yöntem uyguladı. İktidarın en sıkı savunucusu gazetede köşe kapmanın verdiği avantajla "iki kere rafine" işlemlere geçti. Önce Ak Parti'nin kadro yenilenmesini ele aldı; "Çok rahat hareket ediyorlar. Çünkü CHP'yi tehdit unsuru olarak görmüyorlar". Ardından öyle bir Erdoğan övgüsüne başladı ki, izlemeyenlerin çok şey kaçırdığı inancındayım:

"Sayın Cumhurbaşkanı, uzmanlık alanım olan halkla ilişkiler konusunda bile beni birkaç kez yanılttı. Mesela -Doktorlara iğne yaptırmayın. hemşireler daha iyi yapar dedi.-  Sayın Erdoğan'da kısmen Adnan Menderes, kısmen Turgut Özal'da gördüğüm özellikler mevcut. Hatta ünlü iş adamlarından biri bana bugün -Cumhurbaşkanı mutlaka bir çıkış yolu bulacaktır- dedi".

Ali Saydam daha sonra Bekir Ağırdır'ın "Bundan sonra egosu düşük, ellerine verilecek projeyi uygulayacak bakanlar izleyeceğiz" şeklindeki yorumuna da muhalefet şerhi koydu; "Öyle bir Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı var ki -Berat Albayrak- kendisine hayranım". Peşinden, damat beye yağlar-ballara devam etti. Saydam'ın hedef büyüttüğü anlaşılıyor. Bunun için de "iki kere rafine" çalışma yaptığı ortada.

Ali Saydam "Yağcılarda İnecek Var Ödülü"nün bu yılki en büyük adayı. Hayırlı olsun. Yiğit Bulut bu sene hava alır.

Önemli yanlar

NTV'deki Siyasi İşler'i Ahmet Arpad yönetti. Konuklardan Nevzat Çiçek'in oyunun rengini tahmin edebiliyoruz. Ancak bu objektif kriterleri gölgelemiyor. Teşhisleri hep mantıklı. "2019'a hazırlık süreci başladı. Bu baskın seçime dönüşebilir" şeklindeki sözlerine katılıyorum.

Aynı brifingde konuşan Bekir Ağırdır'ın bazı saptamalarını da atlamayalım. O da eğilimini belli edenlerden. Diğer parti sözcülerinden ayrılan özelliği, geleceği okuyabilmesi. Ak Parti'nin Balıkesir-Bursa dahil bazı büyük illerde değişimde kararlı olduğunu üstüne basa basa ifade etti. Buralarda hayır oylarının fazla çıkmasının bunun nedeni olduğuna dikkat çekti.

Ağırdır'ın üstünde durduğu "Yerel yönetimlerdeki başarısıyla iktidar olan bir siyasi oluşumda görülen yorgunluk alametleri"ydi. Tek es geçtiği soru Meral Akşener hareketi ile ilgiliydi. "Yorum için erken. İnsanlar şimdilik kulağını açmış ve onlardan gelecek vaatleri bekliyor"la yetindi. Aslında Akşener ve arkadaşlarına gösterilen ilginin bal gibi farkında. Fincancı katırlarını ürkütmekten kaçınıyor.

Unutmadan Bekir Ağırdır'ın bir tespitini daha yazacağım; "Yüzer-gezer oylar son 10 yılın en yüksek oranını yakaladı. Ak Parti'deki çözülme ise fark edilir halde".

Kişisel kanıma göre, bu çözülmenin aktığı yer "Yeni Oluşum"...

***

Ziraat Bankası'na

Sokağımın caddeyle birleştiği köşede Ziraat Bankası var. Hizmetlerine lafım yok. Ancak burada çalışan bir bayan memurun kuşlara -kumrular- karşı tutumunu çözemiyorum. Banka şubesi açılmadan çok öncesinden beri hayvanların yuvaları bu civarda. Herkes bunlara yem bırakır. Banka hizmete girdi. Giriş çıkışlar cadde tarafından. Beslenme yapılan yer en az 50 metre mesafede. Kaldı ki birkaç yıl önce tretuvar yenilendi. O kadar dengesiz ki yayaların kullanması mümkün değil. En az yarım metre yüksekliğinde olduğundan kimse inip çıkamıyor. Üst üste konulan dört kare taşla sözde çözüm buldular. İşte bu bölgede kuşlar besleniyor. Bu hayvan sevmeyen hanım, temizlikçi kadına "süpür şu pislikleri" diye bağırmaktan bıkmadı. Hiç unutmuyorum ramazan ayında elindeki sigaranın küllerini etrafa saça saça denetim yaptı. Önceki sabah aynı olayın tekrarı yaşandı. Elinde süpürgeyle bir temizlikçi geldi ve kumrular için bırakılanlar yola süpürüldü.

Ziraat Bankası yönetiminden ricam, Büyükçekmece-Işıklar'daki şubelerine -en son açılan- bir müfettiş göndermeleri. Vaz geçtim kumrulardan, kimsenin kullanamadığı kaldırıma bir göz atsın yeterli. Eğer uyarılarımda haklılık payı bulursa, bu "potansiyel ayak kırıcı" kaldırımı yeniden elden geçirtsin.

Yazarın Diğer Yazıları