Yol haritası devletten değil Öcalan’dan geldi

Yol haritası devletten değil Öcalan’dan geldi
Kamu Düzeni eski Müsteşarı Özçelik: Hazırladığım rapora göre BDP ile görüşülmesi gerekiyordu, oysa İmralı muhatap alındıPKK kırsalla birlikte şehirlere de yerleşti

Devletin değil Öcalan’ın yol haritası tercih edildi

Röportaj: Necdet Pekmezci

Murat Özçelik, görevi nedeniyle konularla ilgili derinlemesine bilgi sahibi olduğunu vurgulayarak “Ortada süreç kaldığına inanmıyorum. PKK bölgede hâkimiyet kurdu. Örgüt şehirlere de yerleşmiş. Böyle bir durumda AKP ‘süreç başarıyla devam ediyor’ diyor” ifadelerini kullandı.Kandİl’in sözde süreçte bebek katilinden daha fazla yetkili ve söz sahibi olduğunu kaydeden Murat Özçelik, şöyle konuştu: Teröristbaşı Öcalan’ı AKP iktidarı öne çıkardı. Bunu da, Kandil’le paslaşarak yaptı. AKP zannetti ki nasıl olsa bu hapiste, MİT ile olayı götürüyoruz. AKP iktidarının “ihanet” sürecine dönüştürdüğü “çözüm paketi”nin mimarlarından emekli Büyükelçi Özçelik, “Süreç kalmadı. PKK, bölgede hakimiyet kurdu. Devletin yerine Öcalan’ın yol haritası tercih edildi” dedi

Emekli Büyükelçi Murat Özçelik, aynı zamanda eski Kamu Düzeni ve Güvenliği  Müsteşarı. CHP  Genel Başkan Yardımcısı. Hükümetin, Milli Birlik ve Kardeşlik adıyla kamuoyuna sunmaya çalıştığı “Açılım” ya da “ihanet süreci”nde önemli görev üstlendi. Hazırladığı yol haritasını dönemin Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’a ve devletin zirvesine sundu. Bebek Katili Abdullah Öcalan ve Kandil yerine  BDP-HDP ile görüşülmesini istedi. Ancak MİT Müsteşarı Hakan Fidan, tam tersi bir yol haritası yazdı. Bebek Katili Öcalan’ı merkeze oturttu. Ve Özçelik bu yol haritasına tepkisini “Devletin değil, Öcalan’ın yol haritası ile hareket ediyorsunuz” diye dile getirdi.

Kimileri ihanet süreci diyor.Siz nasıl bir isim verirsiniz?
Ortada bir süreç kaldığına inanmıyorum. Sadece herkesin memnun olduğu bir ateşkes durumu var. Maalesef bu çözüm süreci denen, AKP’nin söylediği süreçte o kadar büyük yanlışlar yapıldı ki. Güneydoğu Anadolu’da PKK hâkimiyet kurdu. Belli bir kesim baskılar karşısında kaçmaya, bölgeden gitmeye karar verdi. PKK sadece kırsalda değil şehirde de yerlerini almış vaziyette. Böyle bir durumda AKP çıkıyor bu süreç başarıyla devam ediyor diyor. Aklımızla gırgır mı geçiyorlar.

Oslo’dan haberiniz var mıydı?
Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığım sırasında çözüm sürecine ilişkin olarak bir yol haritası ortaya koydum. Kimlerle görüşülmesi gerektiğini tek tek belirledim. Dedim ki, “Bu işi Öcalan’la görüşerek yapamazsınız. Öncelikle bu işi -HDP o zaman BDP adındaydı- oradan başlayarak görüşelim.” Hakan Fidan ve Efkan Ala bundan tedirgin oldu. Bir toplantıda bu işin içinde İngiltere’nin olduğunu anladım. Bana durmadan dışarıdan modeller sunuyorlar. Bu işi İngiltere’nin çözdüğü yöntemle çözemezsiniz. Öcalan farklı. Bölgedeki insanlarla konuşulmalı. BDP ile konuşmanız gerekir. Böylelikle sorunu çözmüş olursunuz. Ama devletin yerine Öcalan’ın yol haritası tercih edildi.

Hakların verileceği yer Meclis
Emekli Büyükelçi Murat Özçelik, AKP dışındaki görüşlerin temsil edilmediği süreçte toplumsal uzlaşıdan bahsedilemeyeceğini de belirtti. Özçelik, Kürtlerin sözkonusu evrensel haklarının verilebileceği yerin ancak Meclis olduğunu da kaydetti. AKP iktidarın çözüm süreci dediği ihanet sürecinde Kandil’in Abdullah Öcalan’dan daha fazla söz sahibi olduğunu kaydeden Özçelik, “Öcalan’ı AKP öne çıkardı. Bunu da Kandil’le paslaşarak yaptı. AKP zannetti ki nasıl olsa bu hapiste, MİT ile olayı götürüyoruz. Bazen Öcalan, barış meleği gibi ortaya çıkıyor, Kandil de bulunduğu yerden ’vururuz’diyor. Ama görünen o ki Abdullah Öcalan’ın önce bölgesel özerklik, sonra da benim bu bölgesel özerkliğin üzerine oturmam ve orayı benim idare etmem ve sonra da bakarız şeklindeki yol haritasını ağır ağır uygulamaya geçirdiler” dedi. Batı’daki Türklerin bir bölümünün, “Bunlar bir doğum yaptıklarında 7 bebek yapıyorlar. Başka amaçları var gibi geliyor. Bir taraftan bölge diyorlar ama diğer taraftan istediklerini yapabiliyorlar. O zaman verelim bölgeyi gitsinler bağımsız olsunlar. Ama bana da bulaşmasınlar” diye düşündüğünü ifade eden Emekli Büyükelçi Murat Özçelik, AKP’nin iflas ettiği çözüm sürecinde Öcalan’ın Kürt halkı gözündeki konumunun biraz daha güçlendiğini söyledi.

Çözümde neler olacağına milletvekilleri karar verir
CHP’nin sürece yaklaşımı nasıl şekillenecek?
CHP olarak şunu da söylüyoruz. Yerel yönetimler daha fazla geliştirilmezse katılımcı demokrasiyi bu ülkede geliştiremiyoruz. Muğla’daki belediyelerin durumuna bakalım, bir de AKP’nin aldığı belediyelerin durumuna bakalım. Bunu biz hakkaniyetli başka bir sisteme çevirmezsek ve oralarda insanların kendi yaşamlarını kararlaştıracakları bir düzene sokmazsak olmaz. Ancak bu şekilde Türkiye’nin bölgesinde yüksek bir yere varacağını düşünüyoruz. Ama bunu nasıl yapacağız? Bunu yaparken söylediğimiz ilke olması lazım. Avrupa Konseyi’nin Yerel Yönetimler Özerklik şartı üzerine gidecek bir sistemle Meclis’te yaparız. Meclis’te yaptığımız zaman HDP ile İmralı ile yasal zemin gibi şeylere gerek kalmaz. Çünkü parlamento yasal zemindir. Bu sorunun çözümü içinde yasal zemin içerisine parlamentoya oturduğu andan itibaren Kürtlerin de bu resmidir değildir gibi düşünceleri ortadan kalkar. Biz CHP olarak 7 Haziran’da iktidara yürüyoruz diyoruz. Ümit ediyoruz HDP yüzde 10’un üzerine çıkar. Bundan hiçbir çekincemiz olmadığı gibi Türkiye’nin faydasına yararına olacak en iyi çözümün ortaya çıkması en büyük dileğimizdir. Umarız HDP çıkar, MHP’de oyunu yükseltir ve biz de yükselteceğiz ama AKP eski oyunu alamayacak.
Sizin hazırladığınız yol haritasınız anlatır mısınız? Niye kabul görmemişti.
Ben, Öcalan’ın hapisten çıkmasını uygun gördüm demek yetkiniz var mı? Diğer partilerin haberi olmadan başka bir şey yapacaksınız. Türk halkına sordunuz mu? İstemeyen ne kadar çok adam olduğunu biliyorlar mı? Kürt halkının hakları mıdır önemli olan yoksa Cumhurbaşkanının Başkanlık sistemine bu memleketi çevirip Öcalan’ın hapisten çıkması mı? Öcalan’ın hapisten çıkıp bölgesel özerklik içinde kendi halkına baskıyla bir rejim kurması mı? Bölgesel özerklik mi ne olacağına ne CHP ne AKP ne Cumhurbaşkanı ne Başbakan karar verebilir. HDP de veremez. Karar verecek olan milletin iradesini temsil eden milletvekilleridir.

Bu gidişat kan kokuyor
Süreç nereye doğru gidiyor?
Hiçbirimiz kavga ve savaş dönemine girmek istemiyoruz. Kandil’in de başka yerlerle uğraştıklarını görüyoruz. Onlar da içeride başka şeye girmek niyetinde değiller. Kimse ne İran’dan ne başka istihbaratlardan bahsediyor. Sanki AKP söyleyecek diğerleri de kabul edecek. Dünya böyle değil. Çevremizdeki bir sürü ülke de AKP’nin sayesinde Türkiye’ye karşı pozisyon belirlemiş vaziyettedir. Böyle bir şeyin çözülmeyle sonuçlanmaması için şuna çok dikkat etmek gerekiyor. Kürt vatandaşlar şunu bilsinler. Kazara AKP bu seçimde iktidara gelmiş olsun. Mevcut iktidarın devamı halinde dahi çözemedikleri bir olayı güvenlik tedbirleriyle çözmekten başka hiçbir alternatifi kalmamıştır. Bu gidişat maalesef kan kokuyor.

İhvan’ı AKP siyasete soktu
İlişkiler neden alt üst oldu?
Mezhepçi politikaya döndüğü son 2011 itibariyle baktığımızda Arap Baharı’nın ortaya çıkardığı bir şey vardı. Müslüman kardeşler aslında örgüttür. Halk zannediyor ki onlar bizim Müslüman kardeşlerimiz. Müslüman kardeşimiz farklı Müslüman Kardeşler örgütü farklı bir şeydir. Bu örgütle bizim örgütümüz yani AKP, İhvan’ın adamları olduklarından dolayı dediler ki, Mısır’da ihvan dedi ki biz siyasete girmeyelim diye düşündüler. Yok dediler. AKP’nin tavsiyesiyle girdiler onlar da askerin tepesine binmeye kalktı. Ardından da darbeyle atıldılar. Eğer Müslüman Kardeşler Mısır’da kazanmış olsaydı, o örgütle birlikte çalışan Cumhurbaşkanı tamam diyecekti. Mısır benimle, Filistin, Ürdün önemli bölümü benimle, HAMAS, Sünni Araplar, IŞİD. IŞİD’i radikalden atarım orası da Sünni bir devlet olur, Kürtler benimle eyalet sistemine de geçerim. İşte benim başına geçeceğim hilafet budur diyecekti. Kendilerine göre bir dünya kurmuşlardı.

Vatadaşlarımız dikkatli olmalı
Türkiye’nin dış politikası nasıl?
O dünya Mısır ile birlikte yıkıldı. Suudi Arabistan kralı değiştiği için Müslüman Kardeşler’e destek verilir. Suudi Arabistan, Katar, Türkiye işbirliğiyle, eski modelle IŞİD’i palazlandırıp eski modele dönmenin peşindeler. IŞİD zaten Sykes Picot’u da ortadan kaldırdı. Irak’ta da sözümüz geçer mi? Bunun oluru yoktur. Bunun olmamasını temin edecek güçler dışarıda çok fazladır. AKP, Amerika’nın hep dibinde durdu. Şimdi bir CHP’li Amerikalıyla konuşacak olsa ‘gördünüz mü’ tepkiler veriyor. Adımlarınızı atarken reel politiğe, gerçekliğe, diğerlerinin yaklaşımlarına bakar ona göre pozisyon belirlersiniz. Bunun tam tersi pozisyon Türkiye’yi böler. Hele hele Halid Meşal’in Türkiye’ye gelip buradan operasyonlarını yürütmeye başlaması demek bizim için ayrı felakettir. Gırtlağımıza kadar terörün içine gireriz. Vatandaşlarımızın çok dikkat etmesi gerekiyor.