Salim Yavaşoğlu / Yeniçağ
ABD Savunma Bakanlığı (PENTAGON) Sözcüsü Adrian Rankine- Galloway, operasyonda SDG’ye Tabka yakınlarında havadan ulaştırma ve ateş desteği verdiklerini açıkladı. Galloway, DSG üyelerinin ABD’ye ait hava araçlarıyla taşındığını doğruladı ancak indirilen güçlerin YPG’li değil Suriye Arap Koaliasyonu güçleri olduğunu söyledi.
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı, Milli Güvenlik ve Dış Politika Uzmanı Cahit Armağan Dilek, bu operasyonun stratejik konumdaki Fırat üzerindeki Suriye’nin en büyük barajı olan Tabka barajını ele geçirmeyi amaçladığını söyledi.
Barajın ele geçirilebilmesi için önce Tabka kentinin ele geçirilmesinin gerektiğini belirten Dilek, şöyle dedi: “Fırat’ın doğusu ve kuzeyinde Rakka’yı 3 yönden çevirmiş durumda olan YPG/DSG, Tabka kenti ve barajını da almakla Fırat’ın batısı/güneyinden Rakka’ya giden ana güzergahı da ele geçirmiş olacak.
Böylelikle El Bab’ın güneyinden Afrin ile Menbiç’i birleştirip güneye Rakka’ya doğru yönelen Suriye ordusunun önü de kesilmiş olacak. Tabka yakınlarına yapılan bu havadan indirme operasyonu, Suriye ordusunun Rakka operasyonuna katılmasının önlenmesi bağlamında ABD, YPG ile yaptığı stratejik bir hamledir. ABD’nin Rusya ve Suriye’nin Rakka’ya yaklaşmasını istemediğini de gösteriyor.
PENTAGON Sözcüsü Adrian Rankine-Galloway, her ne kadar havadan indirilen DSG güçlerinin Araplardan oluştuğunu söylese de bugüne kadar YPG’yi yere göğe sığdıramayan en eğitimli-donanımlı yerel güç olduğunu söyleyen ABD için özellikle Türkiye’nin muhtemel cılız tepkisini törpülemek maksatlı olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü bir tarafı Fırat Nehri diğer 3 tarafı IŞİD kontrolünde olan bir bölgeye indirilip IŞİD’le savaşacak birliklerin donanımlı
ve eğitimli olması gerekir.
Ayrıca o bölgeye inen birliklerin yoğun ateş gücüyle desteklenmesi de önemlidir. Bu anlamda ABD’nin PYD bölgesine konuşlandırdığı 155 mm’lik obüs ve diğer topları kullandığı anlaşılıyor. Bölgeden haber veren bazı kaynaklar henüz teyit edilmemiş olmakla birlikte ABD’nin Kobani güneyinde HIMARS füze bataryası konuşlandırdığını ve bu füzeleri kullandığını bildirmektedir.
Tabka yakınlarındaki hava indirme operasyonu ABD’nin yine PYD bölgesinde Apaçi ve Osperey tipi hava araçlarını da konuşlandırdığını ve yoğun olarak kullandığını göstermektedir. Bu da PYD bölgesindeki Amerikan askeri varlığının tahminlerin ve basına yansıyanların çok ötesinde olduğu anlamına gelmektedir. Görünen o ki ABD, YPG’nin Rakka operasyonu hızlı bir şekilde ilerlemektedir.
Türkiye 16 Nisan’a kadar referandumdan başka bir şey görmeyeceğim tepki vermeyeceğim hal tarzını seçmişken, Suriye Şam ve Hama bölgelerinde yeniden ÖSO ve Nusracı grupların saldırısıyla oyalanırken ABD Rakka’nın ele geçirmenin hesaplarını yapıyor. Referanduma kadar gelişmelerle ilgilenemeyeceği anlaşılan Türkiye’nin 17 Nisan sabahı güneyinde çok farklı bir askeri-politik resim göreceği ve sıkışmışlık içinde olacağı aşikar.
