YSK'dan evet ikramı

      Evet tercihini savunan kumpanya, propaganda sürecinde de, sandık gününde de hukukun dışına çıktı...

      YSK da geri kalmadı, evetçilere elinden geldiğince destek oldu ve maalesef referandumun üzerine gölge düşürenler safına katıldı. Yetinmedi, bir buçuk milyona yakın mühürsüz oyu da geçerli sayarak yürek çarpıntısı yaşayanlara evet ikramında bulundu...

      Hepsi bu değil...

      Mesela Hatay'da bazı sandık kurullarına tercih yazılı mühür yerine evet yazılı mühür yolladı. Hem o oylar, hem mühürsüz zarf ve mühürsüz oylar, geçerli sayılınca da evet öne geçti...

      * * *

      Bir başka vahim tablo da televizyon ekranlarına yansıdı...

      Mutlaka görmüş olacaksınız; üç kişi bir sandık kuruluna ait masada oturuyor. Biri boş pusulayı diğerine veriyor, o da elindeki mührü evet tercihine basıyor ve üçüncü görevliye (!) aktarıyor. Üçüncü görevli zarfı kapatıp bir başka görevliye uzatıyor ve sandığa attırıyor...

      Bir değil, beş değil, onlarca zarf böyle hazırlandı.

      Örgütlü sahtekârlık!

      Görüntüleri bir yurttaşımız çekmiş ve sosyal medyada yayılmasını sağlamış, bana da asistanım gösterdi...

      Sosyal medyada dolaşan bir başka görüntü daha var değerli okurlar...

      Bir grup polis, sandık kurulunun birinde benzer işi yapıyor, mühürsüz olduğu ileri sürülen pusulaları zarflara koydurup sandığa attırıyor...

      Üst üste gelen oy hırsızlığı...

      Yapanların elleri kırılsın...

      Bütün bunlara bakarak YSK bu referandumda başarılı oldu diyebilir miyiz, ben diyemem...

      * * *

      Şayet YSK mühürsüz zarfları ve pusulaları geçersiz saysaydı Hayır tercihi Evet'i geçmiş olacaktı ve Sonar araştırma şirketinin tahmini tutacaktı. Ortaya çıkan tabloyu Konda, Gezici ve Konsensüs adlı araştırma şirketleri bildi, diğerleri, tutturamadı. Kısacası Adil Gür şişti ve AKP tandanslı A.G adlı şirketin evet oylarını abarttığı ortaya çıktı. Gür'e göre Evet tercihinin yüzdesi 60.8 olacaktı...

      * * *

      Dikkate değer bir sonuç ortaya çıktı; toplumun aydın kesimi Hayır dedi. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi Adana, Antalya, Muğla, Eskişehir, Diyarbakır, Mersin, Manisa, Aydın, Denizli, Uşak, Balıkesir, Çanakkale, Edirne, Tekirdağ, Kırklareli, Tunceli, Van, Ağrı, Iğdır, Hakkari, Batman, Mardin, Zonguldak, Artvin, Ardahan, Hakkari, Şırnak, Bilecik illerimizde yaşayanlar rejim değişikliğini reddetti. Genel seçimde bu illerde AKP oyları hatırı sayılır boyuttaydı. Demek ki halk artık AKP'den de, Erdoğan'dan da vazgeçmiş durumda. Rejim değişikliğine de kesinkes karşı!

      * * *     

      YSK, yüksek mahkeme düzeyindedir, seçimlere ilişkin kararlara yapılacak itirazlar açısından da en son mercidir. Usulsüz olan fakat geçerli sayılan 1.5 milyon oy olmasaydı evet ile hayır arasındaki fark hayır tercihini başarıya götürecekti. Bu, evet kumpanyası tarafından engellendi.

     Haramiler, Türkiye'yi sahtekârlık yaparak utanç duyulacak noktaya taşımıştır. Bu oy hırsızlığı yüzünden evet oyları helâl değildir; kul hakkı alenen yenmiştir!

 

DERKENAR

-------------------

      Hatırlayacaksınız, televizyon programı Beyaz Şov'a konuk edilen küçük kız öğrenci canlı yayında, bir toplantıda konuşması engellenen öğretmenine sahip çıktı ve "Neden benim öğretmenimin konuşma hakkını elinden aldınız" diye sordu. Sonra da hızını alamadı ve yasakçıları "Hepinizin kalıbına tüküreyim" diyerek protesto etti. Beyaz, öğrencinin ağzını kapattı ve "Kapatmasaydım dümdüz gidecekti" dedi. Bu kız öğrencimiz referandum sandığında yapılan sahtekârlıklar üzerine, oy hırsızlarını herhalde "Kalıbınıza tüküreyim" diyerek hepimiz adına protesto etmiştir.

 

Devlet Bey'e yol göründü

----------------------------------------------------------------

 

      Partisinin ilkelerini unutarak kendi siyasal hırsını tatmin için iktidarın kanadı altına giren ve anayasa değişikliğine evet diyen Devlet Bahçeli, milliyetçiler ve ülkücüler tarafından istifaya çağrıldı.

      Bahçeli sonuç açıklandığında da "Türk Milleti, tarihi nitelikli demokrasi imtihanından alnının akıyla çıkmış, irade ve tercihini sandıkta göstermiştir" diyerek ismi bile kulaklara hoş gelmeyen yeni rejimi sağlayan yoldaşlarını tebrik etmiştir...

      Bahçeli bundan sonra "Egemenliğin yegâne sahibi büyük Türk Milleti ülkesinin geleceği hakkında son sözü söylemiş, istiklal ve istikbaline sahip çıkmıştır" diyemeyecek, egemenliğin tek kişinin eline geçmesini de herhalde daha coşkulu şekilde kutlayacaktır...

 

Fiskeler

-------------

       Kızını dövmeyen dizini döver derler; rahmetli gazeteci yazar Çetin Altan bu lafı tersine çevirip iki oğluna birer şaplak atsaydı da Altan kardeşler yollarını şaşırıp cemaatçilerin safına düşmeselerdi.

       * * *

       ESKİ futbolcu Hakan Ünsal da sakal bırakmış, evet demiş. Yorumculuktan şutlandıktan sonra bu değişim önemli. Yeniden yorumcu olmak için göbeğe kadar sakal bırakmak herhalde iktidara sığınma girişimi...

 

Anlamlı sözler

--------------------

       GÜVEN ruh gibidir, terk ettiği bedene asla geri dönmez. (Shakespeare)

Yazarın Diğer Yazıları