Yüzde 10 seçim barajı MHP için düşecek

Seçim barajı konusunda; sanmayın ki Türkiye'deki her görüş ve her parti Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde temsil edilsin diye bir hedef var. Yüzde 10 seçim barajı Milliyetçi Hareket Partisi Meclis'e girsin diye düşecek.

AKP'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne kayıtsız şartsız destek veren ve 16 Nisan referandumundan bu yana AKP'den desteğini esirgemeyen MHP'nin yüzde 10 seçim barajına takılmaması hedeftir.

AKP bu konuda destekçisi MHP'nin Meclis'te kalması için elbette gereğini yapacaktır.

Seçim yasası için AKP'nin yaptığı ve yapacağı tüm anketlerde MHP'nin oy potansiyeli dikkate alınacak ve AKP destekçisi MHP kurmaylarının önereceği seçim barajı oranını destekleyeceklerdir.

Sözün özü 2019'daki seçim baraj oranı konusunda kararı da MHP verecektir.

Yoksa demokratik bir temsile sahip Meclis ne AKP'nin ne de MHP'nin umurunda değildir, olmaz da.

Ne Saadet Partisi, ne Büyük Birlik Partisi ne Vatan Partisi AKP ve MHP için önemli değildir.

Tam tersi bu partilerin de Meclis'te temsil edilmemesini isterler.

Çünkü 2019'da yapılacak Yerel, Milletvekili ve Cumhurbaşkanı Seçimi için AKP ile MHP'nim ittifak yapacağı artık net bir şekilde ortadadır.

3 Yasa değişmeli

Siyasi Partiler Yasası, Seçim Yasası ve olmazsa olmaz Yüksek Seçim Kurulu Yasası demokrasinin kurallarının eksiksiz işlemesi için kesinlikle değiştirilmelidir.

Parti liderlerini diktatör olmaktan çıkartacak ve partilerin tabanlarının iradelerinin öne çıkacağı yasal düzenlemeler partileri siyaseti liderlerin hakimiyetinden tabanın hakimiyetine dayanmasını sağlar.

Türk siyaseti tabana dayalı demokratik yapıya kavuşur.

Diyeceksiniz ki Başbakanlığın yani demokratik Parlamenter Rejimin kalkacağı 2019 Kasım ayı seçimlerinden sonra Türkiye'de siyasi partilerde demokrasi olsa ne olur olmasa ne olur?

Parti içi demokrasi olmalı ki ülkede gerçek demokrasi işletilsin ama asıl tek adam tarafından yönetilecek sistemlerde şarttır parti içi demokrasi.

Seçim Yasası ile Yüksek Seçim Kurulu Yasası da demokrasinin eksiksiz olması için önem taşımaktadır.

Her iki yasanın birbirlerini tamamlayıcı hükümler taşıması gerekir.

Örneğin TRT gibi geniş kitlelere yayınlarını götüren bir devlet televizyonunun seçime giren partilere eşit süreler vermesi yasal zorunluluk haline getirilmelidir.

Özel televizyonların yüzde 90'a yakını ise AKP iktidarının yandaşı olmuştur. Bu televizyonların siyasi partilere eşit yayın yapması için AKP tarafından getirilen yasa hükmü yine AKP tarafından 1 Kasım 2015 milletvekili seçiminden önce kaldırıldı.

Bu kadar büyük dengesizlik var iken seçim yasasına gerek TRT gerek, Anadolu Ajansı gerekse özel radyo ve televizyonların yayınlarının siyasi partilere eşitlik çerçevesinde yapmaları mutlaka sağlanmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları