Zihinlerdeki Bahçeli artık yok...

Tipik değil tam anlamıyla "Şark politikacısı." Dün başka, bugün başka... Dün doğru dediyse bugün, kesinlikle doğru değil demiştir.

Bakın Bahçeli'ye...

Dün AKP'ye "destek" deyip göz kırpıyor ve şirin mesajlar veriyordu.

Peki bugün?

Bugün (Salı günü) tersini söylüyor...

93 yıllık cumhuriyeti savunmaktaymış...

Başka?

Davutoğlu neden gitmiş miş...

Onu halk iradesi seçmiş miş.

Halk iradesine saygı yok muymuş?..

Gören de demokrat biri konuşuyor sanacak...

Dava arkadaşlarını hazmedemeyen, tapınırcasına koltuğuna yapışmış, parti içi muhalefete zerre kadar dayanamayan bir adam, kamuoyuna demokrasi dersi veriyor...

Aynı soruları biz de size sorduk neden cevap vermiyorsunuz?

"Demokrasi yok mu partide" diyoruz sesiniz çıkmıyor.

"Delege iradesini ne yaptın, niye isteklere cevap vermiyorsun" diyoruz tersini yapıyorsunuz.

Sana göre kim rakipse hain.

Kim karşınızda adaysa şer gücü.

Kim sizden yaptıklarınızın hesabını sormaya çalışıyorsa MHP'yi yıpratıyor...

Arkadaş...

Sen ve ekibin başkalarına akıl veriyorsunuz ya?

Size ne Davutoğlu'ndan? Siz kendinize bakın. Onu halk seçti de sizi kim seçti?

Biz seçtik!..

Evet; biz seçtik ve şimdi de hesabını soruyoruz... Ne hakla cevap vermek yerine işi yokuşa sürüyorsunuz?

Yarıştan korkuyorsunuz...

Hesap vermek işinize gelmiyor...

Demokrasiyi kabullenmiyorsunuz...

"Genel başkanlık için yarışalım" diyenlere tek tek soruşturma açıyorsunuz... "İşimize gelen bir söz, bir cümle kursalar da onları disiplin kuruluna verip partiden atsak" diye didik didik cümle ve satır arıyorsunuz...

Mesela Prof. Dr. Ümit Özdağ Diyarbakır'a gidiyor.

Niye gittin?

Kime sordun?

Elulağı mı bu?

Yarışacaksanız buyurun yarışın. Haklıysanız yine buyurun anlatın.

El âlem "rejimi değiştirdim" deyip bir gecede başbakanı indiriyor. "Fiilî durum yarattım" diyor ve göstere göstere sistemin anasını ağlatıyor; siz, "ne oluyor? Bunun için nasıl önlem alırız? Neler yapalım? Millî/ulus devlet değerlerini nasıl kurtaralım" diyeceğinize önce yıkıcıları yüreklendiren bir demeç patlatıyorsunuz, sonra tepkiler artınca, çark edip birden bire sistem savunuculuğu yapıyorsunuz...

Bu sebepledir ki Özdağ'ın "yüksek profilli bir genel başkan arıyoruz" demeci, AKP'nin "düşük profilli başbakan arayışına" bir gönderme olsa da asıl sizin konumunuzu tanımlıyor.

MHP "yüksek profilli" bir yönetim sergilemiyor... Doğrusunu söylemek gerekirse MHP'nin aylardır sergilediği profil, diplerde sürünüyor. Pek çok insanı hayal kırıklığına uğrattınız.

Zihinlerde saygın bir Bahçeli imajı vardı... Maalesef o gitti. Yerine çıkarcı, iftira atan, insanları haksız yere karalayan, koltuk hırsından etrafına saldıran bir Bahçeli imajı geldi. Halbuki, işi millî töreye göre yapsaydınız; sistemi doğru çalıştırsaydınız; emin olun genel başkanlığı kayıp etseniz bile daima saygın bir Bahçeli zihinlerde yerini koruyacaktı...

Hayal kırıklığı yaşadık.

Yıllardır zihinlerimizde oluşturduğumuz Bahçeli'yi davranışlarınızla kökünden söküp attınız...

Buna karşılık, muhalifler her zaman olgun bir üslup kullanmaya özen gösterdi. Ağır, yaralayıcı, öfkeyi ateşleyen konuşmalardan daima kaçındılar...

Bahçeli ekibi halen daha incitmeye, kırmaya devam ediyor... Elinden gelse hepimizi bir kaşık suda boğacak...

Anladık ki ülküdaşlık hukukunun sınırları menfaatlere kadarmış... Ondan sonrası tufan...

Yazarın Diğer Yazıları