1908 tarihinde basında sansürün kaldırılmasının üzerinden bugün tam 113 yıl geçti. Sansür basında kaldırılsa da gazeteciler zor şartlar altında çalışmaya devam ediyor.
Yayınlanan basın raporlarında ise haber takibindeki gazetecilere yönelik baskı ve saldırıların yanı sıra yaptıkları haberler nedeniyle hakim karşısına çıkanların sayısı da durumun vahametini ortaya koyuyor.
Ancak usta gazeteci Orhan Can''ın "Biz gazeteciyiz.. Tarihin tanıklarıyız.. “Olana” olmadı, “olmayana” da oldu, diyemeyiz.." sözü ise mesleğin tanımını yaparken gelecek kuşaklara gazeteciliğin ne anlama geldiğini anlatıyor.
Arka Güverte''de yayınlanan haberdeki bir fotoğraf ise gazeteciliğin hangi şartlarda yapıldığının en net görüntüsü olarak tarihe not düşüyordu.
"Gazeteciliği, paraşütle inen “Atanmışlar” değil gerçek haberciler kurtaracak…" ifadeleri kullanılan haberde, şöyle deniliyor:
"Gazetecilik zor meslektir zor..
İşte size ömrünü haberciliğe adamış olanlardan sadece biri..
Haber beklerken, bank üzerinde uyumuş..
Herkes uyurken o haber peşinde…
Adı Mücahit Okur..
FOTO: Metin Yener…
Fotoğrafı çeken ünlü gazeteci, dönemin muhabiri Metin Yener, yine o dönemin muhabirlerine “Hadi bakalım tanıyabilecek misiniz, İŞTE BU MESLEĞİN ÇİLESİNİ ÇEKENLER… (Çapa’da gece görevindeki bir arkadaşımız. Bakalım tanıyan çıkacak mı?)“ diyerek mesaj atarak bu fotoğrafı sosyal medyada paylaştı..
Metin Yener’in yazdığı isimler şunlar:
Orhan Can, Musa Hayal, Genco Sabancı, Bahri Kayaoğlu, Ataç Tetikeren, İrfan Demir, Mücahit Ahmet Okur, Uğur Onur Urhan, Aydın Baylan"
İşte o fotoğraf:
Gazeteciliğin zorluklarını anlatan fotoğraflar:
