Zorunlu ittifak

Başbakan Binali Yıldırım'ın 6-8 Ocak Bağdat ve Erbil ziyaretinin Bağdat kısmını Perşembe günkü yazımızda ele aldık, bugün ise Erbil kısmını değerlendireceğiz. AKP iktidarı içte ve dışta çok ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Tek başarılı icraatı bunca soruna rağmen halk desteğini sağlamasıdır. AKP'nin Kürt politikası içte ve dışta büyük sorunlar çıkartmasına rağmen daha ciddi sorun yaşamamak için, içte Erdoğan'a, dışta ise, Türkiye'ye tolerans gösterilmektedir. Batılılar ve Barzani, tutuklanan Kürt milletvekili ve belediye başkanları için ciddi bir tepki vermemişlerdir. Batılılar tutuklanan gazetecilere verdikleri tepkileri Kürt politikacıların tutuklanmasında göstermemişlerdir. Barzani özellikle sesini çıkartmamıştır. Bu ilginç bir durumdur.

***

AKP iktidarı ciddi bir ekonomik krizle boğuşuyor, Rusya'dan beklediği ekonomik ve siyasi desteği göremedi. Ekonomik olarak ne turizmin önünü açtı ne de tarım ürünleri başta olmak üzere Türkiye'nin ürettiği ihraç ürünlerine ve Türk müteahhitlere kapıyı tam olarak açtı, sadece Suriye'de işine geldiği kadar siyasi ve askeri iş birliği yaptı. PKK ile mücadele, Fırat Kalkanı Harekatı, Suriye'de savaşan muhaliflere yardım ve 5 yıldır, 4 milyon mülteciyi besleme ve barındırma, Türk ekonomisini zora sokmuştur. Ülke birçok cephede savaş yapıyor ama kamuoyunda hiç bir şey yokmuş gibi bir algı var. Bu algı yandaş basın tarafından özellikle yaratılmaktadır, ama maliyetini ortadan kaldıramamaktadır. Doların yükselişi, patlıcanın ve biberin 9 TL. olmasını soğuk havalara ve AKP düşmanlarının kıskançlıklarına bağlamak yandaşları ve tabanı rahatlatsa da bu durumun bir sonucunun olması mukadderdir.

Son iki yıldır, insan hakları, özgürlükler, demokratik kurallar ve hukukun üstünlüğü gibi değerlere saygı gösterilmediği savıyla hiçbir Batılı ülke Erdoğan'ı ve Başbakan'ı ülkelerine davet etmemektedir. Sadece uluslararası platformlarda zorunlu durumlarda görüşmekte ve özel randevu vermemektedirler. Dolayısıyla AKP iktidarının dış ilişkiler açısından fazla bir seçeneği kalmamıştır. Batı'ya; bizi beğenmiyorsunuz ama Türkiye'nin önemli bir stratejik konumu var bize mecbursunuz kozunu oynamaktan başka yol kalmamıştır. Başbakan Yıldırım'ın Bağdat ve Erbil ziyaretinin bölgesel zorunluluk dışında, biraz da yalnızlık sendromundan kaynaklandığını da düşünmek gerekir. Barzani de ekonomik ve siyasi sıkıntılar yaşamaktadır. Tek geliri petrolde Türkiye'ye bağımlıdır, zira petrolünü Türkiye üzerinden pazarlamaktadır. Bağdat merkezi hükümetiyle ilişkileri bozuktur, PKK, PYG, Talabani ve ABD ile sorunlar yaşamaktadır, Barzani'ye karşı iş birliği yapmaktadırlar. Barzani, kurduğu yarı devlet yapılanmasını tehlikeye atmak istemiyor. ABD'nin eskiden olduğu gibi saldır dediği ülkelere saldırmıyor, komşularının çıkarlarını gözetiyor. Bu nedenle ABD kendisine yeni maşa olarak Suriye Kürtlerini seçmiştir. Onlara Suriye'de, tutunacakları bir toprak yaratarak, 70 yıldır Barzani'ye Orta Doğu'da yaptırdıklarını, bir 70 yıl da YPG'ye yaptırmanın peşindedir. Barzani bunu anlamış olduğundan ABD ile mesafe koymaya başlamış ve bölgede güveneceği tek ülkenin Türkiye olduğunu anladığından, ortak düşmana dönüşen PKK ve PYD'ye karşı iş birliğine hazır görünmektedir.

***

NOT: 15 Ocak 2017(yarın) saat 14-16 arası Ankara Kitap Fuarı'nda kitaplarımı imza edeceğim. İlgilenecek olanlara duyurulur.

Yazarın Diğer Yazıları