Her iki takım için de zor ve oldukça de ilginç bir maçtı...
Bir tarafta tarihinin en kötü sezonuna imza atan ve son 105 gündür deplasmanda kazanamayan Galatasaray ile diğer yanda son 11 maçında ancak bir galibiyet alarak inanılmaz bir düşüş yaşayan Antalyaspor...
Sarı kırmızılılar sezondaki üçüncü hocasıyla çıktığı maçta, bitmesine sadece 7 hafta kalan lige yeni bir başlangıç yapmak isterken, kırmızı beyazlılar da ikinci yarıdaki düşüşlerine son vermeyi düşünüyordu...
Ancak maçın başlamasıyla görüldü ki yönetimsiz, moralsiz, isteksiz ve heyecansız Galatasaray’ın başarılı olması biraz zordu. Geçen güzel günlerde büyük başarılarına tanık olduğumuz, bu sütunlarda methiyeler yazdığmız Galatasaray’ın yerinde şimdi yeller esiyordu.. Zaten bu sezon belki tek güzel satırları G.Saray’ın Arena’daki Eskişehir’i yendiği maçta yazmıştık.Ve öyle gösterdiyordu ki bu sezonun sonuna kadar bir daha o satırları yazmak mümkün olmayacaktı...
Çünkü, Sarı kırımızılı takımın ortaya koyduğu hatalar anlatılır gibi değildi. Hele Serkan’ın Necatiye verdiği ikinci golün pası tam bir rezaletti...
Dün Antalya’da sarı kırmızılıların oyunu nasıl, hangi taktikle oynadıkları hiç önemli değildi. Zira ortada onlar adına futbol yoktu. Antalya istediği gibi oynadı ve isteği üç puanı aldı...
Galatasaray, dün gece amaçsız, renksiz, heyecansız çıktığı Madran stadında sezonun en kötü futbolunu ortaya koyarken, bu zulmün en kısa zamanda sona ermesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu...