Avrupa Birliği ve Amerika’nın uzun uğraşları sonucunda Türkiye, Danimarka Başbakanı Rasmussen’in NATO’nun yeni
Türkiye damgası
NATO Zirvesi’ne Türkiye damgasını vurdu. Yeni genel sekreter seçilen Danimarka Başbakanı Rasmussen, Türkiye’nin olurunu alana kadar resmen kıvrandı.
Garantör Obama
Başbakan Erdoğan, “Çekincelerimizin Obama garantörlüğünde çözüldüğüne yönelik bilgiler gelmesi üzerine Cumhurbaşkanımız ‘olur’ verdi” dedi.
Rasmussen ecel terleri döktü
Avrupa Birliği ve Amerika’nın uzun uğraşları sonucunda Türkiye, Danimarka Başbakanı Rasmussen’in NATO’nun yeni Genel Sekreterliği’ne onay verdi.
NATO üyesi 28 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getiren Strasbourg-Kehl zirvesi dün tamamlandı. Zirveye NATO’nun yeni genel sekreteriyle ilgili arayışlar damgasını vurdu. Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen’in adaylığına karşı çıkan Türkiye’nin ikna edilmesi için büyük çaba harcandı. NATO zirvesinde Türkiye’yi temsil eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yoğun baskı altında tutulmak istendi. Yemekte, NATO’nun tüm müttefikleri, Gül’e, Rasmussen için mutabık olduklarını anlattı. Tartışmalarda, Gül, talepleri geri çevirirken, Türkiye’nin çekincelerini, kaygılarını ve beklentilerini dile getirdi.
Obama garantör oldu
Gül, “AB içinde biz bu kararı aldık” diyen Avrupalı müttefiklere, “Burası AB değil, NATO. Kararı burada, birlikte alırız” yanıtını verdi. Bu tartışmalar sırasında, NATO genel sekreterliğine aday olan diğer isimlerin adaylıktan çekilmesi de baskı oranını artırdı. Dün sabah, tüm NATO ülkelerinin devlet ve hükümet başkanları, Gül’le görüşme talebinde bulundu. Bu talepleri geri çeviren Gül, ABD Başkanı Barack Obama’dan gelen görüşme talebini ise kabul etti. İkili, bir saatten fazla görüştü. Bu görüşmenin bir bölümüne, Rasmussen de katıldı. Görüşmenin belirli bir aşamasında, Obama, Türkiye’nin söz konusu isteklerinin karşılanması konusunda ‘garantör’ olduğunu söyledi.
Özür dileyecek
Gül, bu gelişmeden sonra Rasmussen’in NATO Genel Sekreteri olmasına yeşil ışık yaktı. Gül, NATO zirvesindeki genel sekreterlik kriziyle ilgi olarak, kaygılarının giderildiğini ve bu yüzden mutabakata vardıklarını söyledi. Obama’ya teşekkür den Abdullah Gül, “Bu konuda emin olmasaydık, ikna olmasaydık en tabi hakkımız neyse onu kullanmaktan çekinmezdik” dedi. Türkiye’yi Rasmussen’in genel sekreterliğine razı etmek için sunulan paketin ayrıntıları ise akşam saatlerinde ortaya çıktı. Önerilen pakette; NATO Genel Sekreteri Yardımcısı’nın, Silahsızlanmadan Sorumlu NATO Sekreteri Yardımcı Vekili’nin ve NATO’nun Afganistan Özel Temsilcisi’nin bir Türk olması öngörülüyor. Pakette, ayrıca Rasmussen’nin önümüzdeki hafta İstanbul’daki Medeniyetler Arası İttifakı toplantısında da karikatür krizi nedeniyle tüm müslümanlardan özür dilemesi ve terörle mücadele konusunda daha aktif rol almayı kabul ettiği belirtildi.
Ankara ile işbirliği yapacakmış
NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer’in, Rasmussen’i yeni genel sekreter olarak ilan etmesinden sonra evsahibi ülkelerin liderleri Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ortak basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında, Rasmussen’in genel sekreteri olmasından dolayı memnuniyetler dile getirildi. Bu arada, Rasmussen, gazetecilerin “Türkiye’nin bölücü terör örgütünün Danimarka’dan TV yayını yapması”
ve “karikatür krizi” ile ilgili olarak çekincelerini hatırlatması üzerine, “Türkiye’nin endişelerini tamamen anlıyorum. Türkiye ile yakın işbirliği içinde olacağım. Müslüman dünyası ile iyi ilişkiler kuracağım” dedi. Rasmussen, bölücü terör örgütünün yayın organı ile ilgili olarak gerekli kanıtlarını sağlanması ve mahkemenin bu konuda karar alması halinde Danimarka’nın da gerekeni yapacağını ifade etti. Rasmussen, 1 Ağustos’ta yeni görevine başlayacak.
Türkiye’ye teşekkür etti
ABD Başkanı Barack Obama, Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen’in NATO Genel Sekreterliği adaylığına onay veren Türkiye’ye teşekkür etti. NATO zirvesinin yapıldığı Strasbourg’da basın toplantısı düzenleyen Obama, Rasmussen’i önemli bir şöhrete sahip bir devlet adamı olarak gördüklerini belirterek, “Rasmussen’in başarılı olacağına inanıyorum” dedi. ABD Başkanı Türkiye’ye de Rasmussen’in NATO Genel Sekreterliği’ne seçilebilmesi için onay vermesi nedeniyle teşekkür etti. Rasmussen’in seçimi için bütün üyelerin oybirliğinin gerektiğini hatırlatan Obama, Türkiye’nin itirazlarına üstü kapalı atıfta bulunarak, sağlanan mutabakattan dolayı teşekkür ettiklerini söyledi.
Erdoğan: Üstüme düşeni yaptım
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Başbakan Erdoğan’ın, söz konusu tartışma ve pazarlıklardan sürekli haberdar edildiğini söyledi. Erdoğan, Türkiye’nin nasıl ikna olduğunu şu sözlerle anlattı: “Son gelinen noktada çekincelerimizin ABD Başkanı Obama garantörlüğünde çözüldüğüne dair bize bilgiler geldi. ‘Olur’ dedik. Taahhüt aldık. Başbakan olarak sorumluluğumu yerine getirdim.”
‘Ben ikna ettim’
İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’nin Başbakan Erdoğan ile telefonda konuşurken epey
sıkıntılı olduğu gözlendi. Berlusconi, Rasmussen konusunda Türkiye’yi ikna görevinin kendisine verildiğini söyleyerek, Başbakan Erdoğan’la 32 dakika telefonla görüştüğünü kaydetti. Berlusconi, Erdoğan’ın terör örgütünün yayın organın kapatılması konusunda güvence istediğini belirterek, “Onu ben ikna ettim” dedi.
Rehn tehdit etti
İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, Başbakan Erdoğan ile Rasmussen için bir saate yakın telefonla görüştü, ancak yine ikna edemedi. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in üzeri kapalı olarak tehdit ettiği Türkiye’nin kararında direnmesi üzerine devreye AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn girdi. Helsinki’den bir açıklama yapan Rehn, “AB ülkelerinin üzerinde uzlaşma sağladıkları bir aday olan Rasmussen’i veto etmesi, Türkiye’nin AB konusundaki gelişimi üzerine soru işaretleri yaratacaktır. AB üyesi ülkelerinin bu kadar uzlaşı içinde olduğu bir konuda Türkiye’nin vetosu hatadır” dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, Rehn’in açıklamasını, eğer sabah saatlerinde netice elde edilmemiş olsaydı, olacak işi olmaz ederdi” diye yorumladı.
‘First Lady’lerin
şıklık yarışı
Fransız basını, NATO zirvesine katılan liderlerin eşlerin şıklık yarışına girdiğini yazdı. Basın, özellikle Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin eşi Carla ile ABD Başkanı Barack Obama’nın eşi Michelle’in fizikleri ve kıyafet seçimleriyle ön plana çıktığı yorumunu yaptı.
Strasbourg savaş alanına döndü
NATO zirvesinin yapıldığı Strasbourg, göstericilerle polis arasındaki çatışmalara sahne oldu. Fransa ile Almanya arasındaki bir gümrük kontrol noktasını yakan ve sınırdaki köprü üzerinde polise saldıran göstericilerin daha sonra civardaki bir otele hücum ederek burayı ateşe verdikleri, otelin barını talan ettikleri belirtildi. Gösteriler sırasında araç lastikleri yakıldı ve kalkanlarıyla korunmaya çalışan polis kuvvetlerine taş, sopa ve molotofkokteylleriyle saldırıldı. Polis, çoğu maske takan göstericilere biber gazıyla cevap verdi. Ren nehrinin Almanya kısmında ise sessiz bir şekilde bekleyen 5 bin kadar göstericinin Strasbourg’a geçmesinin polis tarafından engellendiği belirtildi.
