Baran Bozoğlu: Musluk suyu damacanadan daha sağlıklı

Baran Bozoğlu: Musluk suyu damacanadan daha sağlıklı
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Bozoğlu damacana suyun sağlıksız ve kontrolsüz olduğunu belirterek “Musluklarımızdan akan suyun damacana suya göre daha sağlıklı olduğunu unutmamamız gerekiyor" dedi.

Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Başkanı Baran Bozoğlu, "Damacana su, paket su sağlıksız sudur. Kontrolsüzdür, içerisinde ne olduğunu tespit dahi edemezsiniz. Musluklarımızdan akan suyun damacana suya göre daha sağlıklı olduğunu unutmamamız gerekiyor" şeklinde konuştu.

Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Başkanı Baran Bozoğlu, son dönemde çok tartışılan poşet düzenlemesini, Çevre Yasası'nda yapılan değişiklikleri ve eksiklikleri Cumhuriyet'ten Ozan Çepni'ye anlattı.

Çevre meselesinin siyaset üstü bir konu olduğunu belirten Bozoğlu, çok tartışılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesini ve çevre politikalarını değerlendirdi.

Bozoğlu, "İçtiğimiz sular temiz mi?" sorusuna şu yanıtı verdi:

— Ülkenin yüzey sularının, derelerinin ve göllerinin yüzde 79'u kirlenmiş durumda. Biz musluklarımızdan temiz su içebilmek istiyoruz. Öncelikli hedefimizin bu olması lazım. Damacana su, paket su sağlıksız sudur. Kontrolsüzdür, içerisinde ne olduğunu tespit dahi edemezsiniz. Musluklarımızdan akan suyun damacana suya göre daha sağlıklı olduğunu unutmamamız gerekiyor. Türkiye'nin dere ve göllerinin kirlenmesine karşı arıtma tesislerimiz yetersiz halde.

"Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmeniz çok tartışıldı. Bu süreci anlatabilir misiniz?" sorusu üzerine Bozoğlu, şunları söyledi:

- Biz, bu kanun değişikliği içine çevre mühendisliğinin girmesini sağladık. Bütün siyasi partilerle görüştük. Çünkü bizim 20 bine yakın meslektaşımız var. Artık bu düzenleme ile çevre mühendisleri sınav ve eğitime ihtiyaç duymadan kendi diplomaları ile bu işi yapabilecek hale geldi. Demokratik bir baskı unsuru olduk, eleştiriden de hiç geri durmadık. Cumhurbaşkanı ile görüşmeyi biz AK Parti Genel Merkezi'nde yaptık. Davet edildim ve ben bu ülkenin Cumhurbaşkanı ile tabii ki tanışırım ve ona mesleki sorunlarımız hakkında bilgi vermek, taleplerimizi iletmek isterim. Bu, bizim görevimiz. Kendisine çevre mühendislerinin istihdam problemi olduğunu, kamuya atanmaları ile ilgili taleplerini ve özel sektörde de desteğe ihtiyaç olduğunu ilettim. Kendisi de bu konuda teşekkür etti. Ben de Çevre Kanunu'ndaki düzenleme için teşekkür ettim. Bizim derdimiz, Çevre Mühendisleri Odası'nı güçlendirmek, meslektaşlarımızın ve Türkiye'nin çevre politikalarında çözüm üretmek. 2010 yılından itibaren bunun için 100'den farklı kurumla görüştük. Herkese derdimizi anlatmaya çalışıyoruz.

İlgili Haberler