YSK’nın gerekçeli kararına CHP’den ilk tepki!

YSK’nın gerekçeli kararına CHP’den ilk tepki!
YSK'nın gerekçeli kararına dair açıklama yapan CHP sözcüsü Faik Öztrak, "Millet iradesi cezalandırılmıştır. 31 Mart'taki seçimde milletin iradesi gasp edilmiştir. Bu kararda çalma, çırpma yoktur” ifadelerini kullandı.

CHP sözcüsü Faik Öztrak YSK’nın gerekçeli karına dair açıklama yaptı. Öztrak açıklamasında, “Millet iradesi cezalandırılmıştır. 31 Mart'taki seçimde milletin iradesi gasp edilmiştir. Bu kararda çalma, çırpma yoktur. Bu iddiada bulunanlar milletin karşısına çıkıp ne diyecekler? Ben 23 Haziran'da halkın demokrasiye altın harflerle geçecek bir ders vereceğini biliyorum” ifadelerini kullandı.

Öztrak’ın açıklamasının detayları şu şekilde:

“31 Mart Belediye Başkanlığı seçimlerinde milletin dediği değil siyasi iktidarın dedikleri olmuştur. Milletin iradesi gasp edilmiştir. İstanbulluların izzet-i nefsiyle oynanmıştır. Bizlere ahlak dersi vermeye kalkanlara şunu söylemek isterim.”

Bu karar demokrasinin yüz karasıdır. Bunun faili de maalesef Saray’dır. YSK’nın gerekçeli kararının hiçbir yerinde “çalma, çırpma” gibi tek bir kelime yer almamıştır. Yine karara dönüp baktığımız zaman, seçim sayım cetvellerindeki eksiklikten bahsedilmektedir. Ama şöyle denmektedir. Sayım cetvellerindeki eksiklik seçim sonuçlarına müessir olmamakla birlikte… denmiştir.

Bu ne demektir? Kısa kararın dışına çıkılmaya çalışılmış. Ortaya karışık bir gerekçeyle seçimin iptal edildiği görülmüştür. Bu kararda çalma, çırpma yoktur. Bu iddialarda bulunanlar milletin karşısına çıkıp ne söyleyeceklerdir ben bunu merak ediyorum. Hiç mi mahcup olmayacaklar. Bu ramazan gününde hiç mi nedamet duymayacaklardır?

Aslında kararın tamamını okumaya gerek yok. YSK başkanı Sadi Güven’in gerekçesinin son cümlelerine bakmak yetiyor. Sadi Güven diyor ki “Burada sonucu etkileyecek hiçbir şey yoktur. Bir tek tespit yoktur”

Ben de soruyorum, buna imza atan YSK kurulu üyeleri nasıl evlatlarının yüzüne bakacaklardır. Çok açık söyleyeyim, Türkiye çok açık haksızlıkla karşı karşıyadır. Aynı gemideyiz, lafları tekrarlanıyor. Aynı gemide olabiliriz ama kaptan köşkünde oturanlar ülkenin gemisini demokrasi rotasından saptırmak için ellerinden geleni yapıyor. Bizim ve milletimizin görevi, kendi iradesinden demokrasinin rotasından sapmaması için elinden geleni yapacak olmasıdır.

Bu karar bir kez daha Ekrem İmamoğlu’nun 16 milyon İstanbullunun belediye başkanı olduğunu ortaya koymuştur.

16 milyon İstanbullu ellerini vicdanlarına koyacak, oy kullanacak aile fertlerine gerekeni söyleyecektir.”

İlgili Haberler