AKP'li seçmen neden sandığa gitmedi: İşte 23 Haziran psikolojisi

AKP'li seçmen neden sandığa gitmedi: İşte 23 Haziran psikolojisi
Ekrem İmamoğlu’nun rakibi Binali Yıldırım'a karşı yaklaşık 810 bin oy farklıyla kazandığı 23 Haziran seçimlerini değerlendiren Sosyolog Sevinç Doğan, AKP'li bazı seçmenlerin "Bırakalım onlar kazansın" diyerek sandığa gitmediğini belirtti.

Sosyolog Sevinç Doğan, 23 Haziran seçim sonuçlarını, AKP’nin elinde bulunan ilçelerde Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu’nun zaferle çıkmasının nedenlerini değerlendirdi.

Artı Gerçek'te yer alan habere göre "İnsanlar, özellikle 31 Mart akşamı seçim sonuçlarıyla şunu gördü: ‘Aslında olabilir ve bir şeyler değişebilir. Biz oy veriyoruz ama bu oylar boşa gitmeyebilir ve daha da önemlisi manipüle edilmeyebilir.’ Sonraki günlerde, muhalefet nezdinde inanılmaz bir özgüven kazanıldı" diyen Doğan, sözlerine şöyle devam etti:

"İktidar, tabandaki huzursuzlukların farkındaydı. Hatta 31 Mart’tan sonra yaptırdıkları araştırmalar, köşe yazarları tarafından da konu edildi. Burada ekonominin yönetilememesi, genç kuşakların mesafeleri, liderin imaj düzeyinde değil ancak pratik olarak hayatın her alanında çok fazla öne çıkması, Karadenizlilerin oylarının kaybedilmesi gibi bir dizi farkındalık mevcuttu. Ancak bunlara dair adım atacak bir yapı mevcut değil artık. Bugün AKP’den çok ciddi bir oy kopuşu olduğunu söylemek zor, şimdiden böyle bir kopuşu beklemek gerçekçi de değil. Fakat yaşanan değişimin önemi ortada.  

İktidar bu kez tabanını mobilize edemedi, 'ya ben ya onlar' kartı karşısında sıkıştırmayı başaramadı. Bazı kesimler susarak köşede bekledi ve ‘bırakalım onlar kazansın’ dedi. Bazıları oy vermeye gitmeyerek tepkilerini gösterdi. AKP’nin seçim stratejilerinden biri de seçmeni sandığa gitmeye ikna etmekti ama bunu başaramadılar. Eli İmamoğlu’na oy vermeye gitmeyenler, sandığa da gitmedi. Eleştirel bakanlar arasında küçük bir kesim de İmamoğlu’na oy verdi. Bir aileden kimi oy verdi, kimi gitmedi kimi başka bir adayı desteklemiş oldu. Oysa eskiden bu oylar daha bütünlüklüydü.  Ciddi bir hoşnutsuzluk var ve biri diğerine artık “nasıl partiye oy vermezsin” diyemiyor. Bu önemli bir değişim. Siyasetteki gücünüz, ikna ve inandırıcılığınızla ilgiliyse, daha da önemlisi geleceğe dair vaatlerinizle ilgiliyse demek ki AKP eskisi gibi vaat etme gücüne sahip değil. Olan tam da bu. Sorunlara gerçek çözümler üretmeyen, sadece aynı ezberleri tekrar eden, iktidar kaygısına düşmüş bir yapının geleceğe dair bir şey vaat edememesi. Bazı kesimler de bir şekilde AKP ile geleceklerini göremiyorlar ve o yüzden yeni bir arayışa girdiler."