ABD, PKK'yı susturabilir

“The Washington Post yazarı Robert Novak’ın ABD yönetiminin PKK’ya karşı Türkiye ile ortak operasyondan bahsetmesi bizde kimilerince” Yeni bir oyalama “veya,” ABD’nin Türkiye ile işbirliği” plânı olarak takdim edildi.

Oysa ne o ne öbürü.

Bir kere bölgede ABD’nin stratejik ortağı Türkiye değil Barzani’dir.

Barzani ise “Güney Kürdistan”ı kurmuş gözünü “Kuzey Kürdistan” dediği Türkiye’nin Güneydoğu’suna dikmiştir.

İşin içinde, “GAP’ın yönetiminde İsrail de bulunsun” diyen AB ve bütün bu oluşumlarda AB ve ABD ile birlikte hareket eden AKP de vardır. PKK bir ABD maşası idi, yerini DTP’liler almış, yani PKK Kandil’den inip Meclise girmiştir. Öyleyse PKK artık ABD ve AB için Taliban ve El Kaide’leşebilir, yani hısımken hasım haline gelebilir.

PKK’nın yerine (günü gelince İsrail’i bölgeye çekmek için) Barzani’yi devreye sokan AB(D) ve işbirlikçilerinin neler yaptıklarını daha iyi anlamamızı kolaylaştıracak bir alıntıyla yazımıza devam edelim:

“Hazırlıklar tamamlanmak üzere” diyor gelen bir elektronik posta ve şöyle devam ediyor:

“Diyarbakır’da bir resmi bina inşaatı. Önündeki tabelada şunlar yazıyor: ‘Diyarbakır İstinaf Mahkemesi İnşaatı. Construction of Court Appeal Building/Diyarbakır. Hibe sözleşme bedeli: 7 milyon 284 bin euro. Financed by (Parayı veren): European Union(Avrupa Birliği). Faydalanıcı: T.C. Adalet Bakanlığı. Repuplic of Türkey, Ministry of Justie

Ve tabelanın yorumu da yapılmış:

“Şu anda ülkemizde İstinaf Mahkemeleri yoktur. AKP Hükümeti bu mahkemeleri kurmak için yasa tasarısı hazırlamaktadır. Tesadüf bu ya; bu mahkemelerin kurulmasını AB de ısrarlı bir şekilde istemektedir. AB’nin projesi ülkemizin bölünmesi sonrası, bu mahkemelerin ‘Eyalet Mahkemeleri’ olarak kullanılmasıdır. AB bunu açık açık dile getirmektedir. AB sonuçtan o derece emindir ki, 7 milyon euoryu bir çırpıda bağışlamış, mahkeme binasının inşaatına bile başlanmıştır. Üstelik nerede? Tesadüf bu ya; yine Diyarbakır’da. (..) Özgür ülkemde AB, yasası bile çıkmamış bu mahkeme inşaatını nasıl yaptırabilmektedir?”

Şimdi de Mehmet Özdemir’in Açıkistihbarat sitesinde yer alan “Güneydoğu’da Barzani operasyonu” başlıklı yazısının bâzı bölümlerine bir göz atalım:

“ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesini ilan ettiği ve yirmi küsur devletin sınırlarının değiştirileceğini söylediği günlerde Erdoğan, ‘İnşallah BOP gerçekleşir ve Diyarbakır BOP’un parlayan yıldızı olur’ diyerek ilginç (!) açıklamalarda bulundu. Diyarbakır ile Bağdat’ı birleştirmek neydi ve Diyarbakır ne demeye BOP’un parlayan yıldızı olacaktı? Ne yazık ki bu sorular gündemi fazla işgal etmedi, yeterince üstünde durulmadı; çünkü gündemi oluşturanlar da BOP’un bir parçasıydı... Tam bu açıklamaların ardından hayata geçirilen uygulamalar, BOP eşbaşkanı olan Erdoğan’ın ‘Diyarbakır ile Bağdat’ı birleştirmekten’ neyi kastettiğini de yavaş yavaş su yüzüne çıkardı.

Amaç, Büyük İsrail’e yer açacak ve ilerleyen zamanlarda tedricen ’Kürtsüzleştirilecek’ bir Kürdistan’ı Bağdat ile Diyarbakır arasında inşa etmekti.”

“(..)Bugünlerde (..)Hem Kuzey Irak’ta hem de Türkiye’nin güneydoğusunda ekonomik birleşmeye yönelik Barzani kontrollü çok ciddi çalışmalar yapılmaktadır. Mersin Ticaret Bölgesi’ndeki Barzani etkinliği (..)kamuoyunun yakından bildiği bir konudur. Bazı kaynaklar sadece Mersin’de Bağdat’a odaklı 171 firma olduğunu ve güneydoğuda bu firmaların 300’ü aştığını söylerken, askeri istihbarat kayıtları da resmi ve gayrı-resmi olmak üzere Kuzey Irak ortaklı toplam 175 firmanın tespit edildiğini (..) Kuzey Irak’ta (..) 314 Türk şirketinin ihale aldığını

söylüyor.”

“Kısacası Güneydoğu’da ve Kuzey Irak’ta yaşanan gelişmeler ABD’nin Türkiye eski büyükelçisi Pearson’un 17 Temmuz 2003’te Türkiye Müteahhitler Birliği’nin verdiği yemekte söylediklerini destekleyici yönde hızla ilerliyor:

‘Türkiye’nin güneydoğusuyla Irak’ın kuzeyi tek bir ekonomik bölgedir.’

İşte bu hedefe varmak için, hani mason locaları kapatıldıklarında uykuya yatıyorlar ya, ABD ve AB de PKK’yı bir müddet “uyutabilir” ve bu ’uyku’biz Türklere, “ABD, stratejik ortağı Türkiye için PKK’yı dağıttı” diye pazarlanabilir.

Öcalan’ın teslimini de böyle pazarlamadılar mı?

Yazarın Diğer Yazıları