TBMM’ye “PKK’ya terör örgütü diyemem”, “PKK’yla tabanımız aynı” diyen bağımsız bir gurup girdi. Gurubun içinde PKK’ya üye olmaktan cezaevine girmişken seçilerek TBMM’ye gelenler var. PKK adlı bölücü, katil ve terörist örgütle ilişkili ya da bu örgütün sözcüsü gibi davranan bir takım insanlar, artık dokunulmazlık zırhına bürünmüş durumda. “Türkçe” yi yabancı dil olarak niteleyen bu insanlar, DTP adı altında TBMM’de bir de gurup kurdu.

AKP ise bu ülkede her iki kişiden neredeyse birisinin oyunu alarak TBMM’ye 341 milletvekili soktu. İktidarlarında değil ama seçim sürecinde “Tek vatan, tek millet, tek bayrak” vurgusunu yaptıkları gibi “Kurban olam ayına yıldızına” sloganını içeren afişleri Ankara sokaklarına da AKP’liler astı. Şimdi onlar tekrar iktidarlar.

CHP, ikinci en fazla oyu olan parti olarak TBMM’ye girdi. Seçim sırasında CHP, Cumhuriyeti kuran iradeyle, devletin bütünlük ve bekasına en fazla vurgu yapan parti oldu.

MHP, 71 milletvekili, yüzde 14.5 oyla TBMM’ye üçüncü büyüklükte bir gurupla girdi. Bunlar 22 Temmuz seçiminin sonuçlarıdır.

Seçim kampanyası sırasında ilginç tavırlar sergilendi. Başbakan Erdoğan, “Mecliste bunlara selam bile verilmez” sözünü, PKK bağlantılı DTP’liler için değil MHP’liler için kullandı. Bu sözlerden daha vahimi yaratılan beklentiler oluşturdu.

Son zamanlarda birileri kenara çekilmiş ellerini ovuşturarak MHP’lilerle DTP’liler arasında çıkacak kavgayı bekliyor. Görsel ve yazılı basında sürekli MHP’lilerin DTP’lilere yönelik tavırları ne olacak, acaba MHP’lilerle DTP’liler ne zaman kavga edecek? acaba birbirlerine ne diyecekler diye birileri büyük beklenti içindeler. Mehmetçik katili PKK çetesine “terörist” dahi diyemeyen bu insanlara karşı AKP’nin, CHP’nin, DSP’nin tavrını kimse merak etmiyor? Varsa yoksa MHP’lilerin bölücülere karşı neler yapacağı gündeme getiriliyor! Acaba neden?

Milletin bölünmesi, devletin yıkılması için faaliyet gösterenlere karşı gerekeni yapmak, herkesten önce seçimler vesilesiyle de olsa “tek vatan, tek millet, tek devlet” diyen AKP’nin görevi değil midir? Niye AKP ya da CHP ile DTP’liler arasında olabilecek kavgadan kimse söz etmiyor da, sürekli MHP’liler ile DTP’liler arasında olabilecek kavgadan bahsediliyor? Neden MHP ile DTP’nin kavga edeceği düşünülüyor da, bu ülkenin diğer siyasi partilerinin DTP’lilerle kavga etme ihtimalleri, malum çevrelerin aklına bile gelmiyor.

Sorun DTP’lilerle MHP arasında mı? Yoksa DTP’lilerle Türkiye’nin bütünlüğü, milletin birliği ve devletin bekası arasında mı? Vatanın bölünmez bütünlüğü yalnızca MHP’nin sorunu mudur?

Acaba DTP ile MHP’liler arasında yalnız birilerinin bildiği, kamuoyunun bilmediği bir şey mi var? Örneğin; MHP’lilerle DTP’liler arasında çıkar çatışması, tarla davası ya da namus davası mı var?

MHP’liler olmasa AKP’liler ile DTP’liler, TBMM’de gül gibi geçinip gidecekler mi? Başbakan Erdoğan seçim sırasında “MHP’liler TBMM’ye girerse DTP’lilerle kavga ederler” derken, aslında “biz DTP ile kavga etmeyiz, kol kola geçinip gideriz” de demeye getirmiş olmuyor mu?

Bu ülkenin birliğini, bütünlüğünü, varlığını savunmak ve korumak herkesin görevi değil midir? O halde birliğe, bütünlüğe, kundaktaki bebeğe kurşun sıkanlara karşı herkesin ve her kesimin aynı duyarlılık içinde olması gerekmez mi? Bu ülke bölünürse, bundan yalnızca MHP’liler mi zarar görecek? Bu ülke, üzerinde yaşayan herkesin değil midir?

O halde MHP’nin milliyetçiliğini beğenmeyenler; “Gerçek milliyetçi biziz” diyenler nerede?

Vatana kastetmiş, vatan evlatlarını katletmiş, vatanı bölmeyi hedeflemiş bir terör örgütünün uzantısı gibi davrananlara karşı, neden yalnızca MHP’lilerin karşı çıkacağı düşünülüyor?

MHP’lileri nasıl hâlâ birileri, mahallenin namusundan sorumlu bıçkın delikanlı sanmaya devam edebiliyorlar?

Birileri, ülkenin kaymağını ve nimetlerini nefes nefese son bir hamleyle mülkiyetlerine geçirmeye çalışırken, MHP’lilerin payına ülke için kavga, çile ve külfet mi düştüğünü sanıyor? Yine bu ülkede birileri, milliyetçilerin payına her zaman döküntü, ayrıntı ve kırıntılarla kavga etmek düştüğünü mü sanıyor? Hani bu ülke hepimizindi!