Ve şimdi alkışlarınızla PKK, TBMM sahnesinde!

PKK’yı, siyasi barışçı çözüm için “düz ovaya indirelim” diyenlerin istedikleri oldu. “PKK bizim tabanımızdır, PKK’ya terörist diyemeyiz” diyen DTP’li “bağımsızlar”, “demokrasi tramvayı” ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeler. Gurup kuracaklar, PKK’nın silahla yapamadıklarını, Mecliste siyasetle yapmaya çalışacaklar!

Yazdıklarına her zaman katılmadığım Hasan Celal Güzel, bu sefer doğru yazmış: “Geçen 29 senedir, 35.000’den fazla vatandaşımızı, askerimizi ve polisimizi görülmemiş bir vahşetle katleden, Türkiye’yi bölmek ve parçalamak isteyen PKK şimdi TBMM’de.”

Hiç kuşku yok DTP, daha önce sırasıyla HEP, DEP, HADEP, DEHAP gibi, “siyasi cephe” (front) partileri olarak PKK tarafından kuruldu. PKK dağlarda, kentlerde terör yaparken DTP, Güneydoğu’da sözüm ona “legal” olarak egemenlik kurdu. Seçim neticelerinden belli, fiilen onların sultası altında! PKK ve DTP, bazılarının iddia ettikleri gibi, ayrı hatta biri birlerine rakip örgütler değil, aynılar. Biri birlerinin aynı “aynadaki” görüntüleri!

Ezber bozuldu

Öteden beri, Kürt-Güneydoğu sorununun bölücüleri Meclise sokup legalize etmekle çözülebileceğini iddia edenler, muratlarına erdiler. “Ezber bozuldu” diye, bayram ediyorlar. “Ezber” dedikleri bizim “ezberimiz”, yani Kürt-Güneydoğu sorununun siyasetle çözülemeyeceği ve ihanetin gerekirse ininde vurulması gerektiği ve PKK’yı, güya meşru DTP kisvesi altında TBMM’ye sokmanın büyük hata olduğu! DTP-PKK, Siyam ikizleridir; amaçları aynıdır. Türkiye’yi önce eyaletlere bölmek, sonra da Büyük Kürdistan’a eklemektir. Varlıklarının sebebi olan bu amaçtan, hele Kürdistan, Irak’ta gerçekleşirken, hiç vazgeçerler mi? Bu amaca şimdi TBMM’de hizmet edecekler. Hangisi tutarsa! PKK, dağlarda devam, DTP de Mecliste devam!

Birand’ın duası

Post-modern “Kürt Teali Cemiyeti” üyelerinden Mehmet Ali Birand, “Kendilerini bir bölüm Kürt oylarının temsilcisi olarak gören bu grubu, ya hapishanelerde veya sorgulamalarda görürdük. Seslerini duymazdık...” diyor ve “Şimdi, bırakalım seslerini, pervasızca, Meclis kürsüsünden duyursunlar, bunu barış uğruna diyalog uğruna, hoş görelim” dedikten sonra; “Meclis genel kurulu kavga meydanına mı dönecek, yoksa uygar bir tartışma-diyalog zemini mi yaratılacak” diye soruyor... Ona ve Taha Akyol’a göre DTP kostümlü PKK’lıların, Mecliste nasıl davranacakları değil, onlara karşı “nasıl davranılacağı” önemli... Neredeyse, DTP’li Millet-PKK-vekillerinin Meclis girişinde, ihtiram kıtasıyla karşılanmalarını isteyecekler! Sadece gaflet değil “ihanet”! Birand’a göre şimdi PKK, terör eylemlerine devam ederek, bu güzel senaryoyu bozmak isteyecek. “Aman bu oyuna gelmeyelim” diyor. Yani DTP’liler, Mecliste ne derlerse desinler, ne yaparlarsa yapsınlar, hoş görelim! Asıl tehlike bizim bu “danışıklı dövüş” oyununa gelmemiz! DTP, PKK’nın ve APO’nun bir ön kuruluşu olmaktan kendisini kurtarıp, faaliyetlerini Anayasa ve kanunlar çerçevesinde yürütebilir mi? Kesinlikle ’hayır’. Bu, boş hayaldir. Ve hayal olduğu çok geçmeden, anlaşılacak. Şimdi de “demokrasinin kestiği parmak acımaz” diye PKK temsilcisi DTP’ye bir şans verelim deniyor. Devlet Bahçeli de MHP’lilere, “Aman DPT’lilere karşı kötü davranmayın” talimatı vermiş. Bakalım bu şansı nasıl kullanacaklar? “Hoşgörü” milli illetimizdir. Hoş göre göre koca İmparatorluğu kaybettik, şimdi de Cumhuriyeti kaybedeceğiz...

Danışıklı dövüşler

Güneydoğu sorununda çok netameli bir safhada “danışıklı dövüşler” dönemindeyiz. Kuzey Irak’a olası ABD-TSK operasyonundan “deşifre oldu” diye, güya şimdilik vazgeçilmesi; bütün zevahire, gazetecilere Kongre üyelerinin rekabeti olarak açıklanmasına rağmen, acaba bu Pentagon’un, CIA’nın operasyonu savsaklamak için, yeni bir “bahane operasyonu” olmasın diye düşünüyor insan! PKK’lılara verilen Amerikan silahları konusunda, Pentagon’da yürütülen sözde tahkikat gibi! Nihayet ABD Kürt kartını elinden çıkarır mı? Abeslerle iştigal etmeyelim!

Yazarın Diğer Yazıları